Gaziantep merkezli 47 ilde dün yapılan ev baskınlarında çoğunluğu kız öğrenci olan 208 kişi gözaltına alındı. Suçlamalar arasında kadınların ev ziyaretleri; öğrencilerin Erasmus eğitimi için ve anne-babalarını ziyaret için yurt dışına gitmeleri de yer aldı. Savcının dosyaya gizlilik kararı ve avukatlarla 24 saat görüş yasağı getirdiği belirtildi.
Öte yandan, sosyal medya hesabından, kadınların yaptığı ev ziyaretlerini “terör faaliyeti” gibi gösteren ve editli bir video yayınlayan İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya tepkiler sürüyor. DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Gaziantep merkezli 47 ilde yapılan ev baskınlarında gözaltına çoğu öğrenci 208 kişinin kötü muamele ve keyfiliğe maruz kaldığını söyledi.
İstanbul Barosu avukatlarından Özge Elif Hendekçi ise, savcının dosyaya gizlilik kararı ve avukatlarla 24 saat görüş yasağı getirmesine dikkati çekti. Kendisinin gözaltına alındığında nezarette başına gelenleri anlatan Hendekçi, paylaştığı bir videoda şunları söyledi:
“Dün Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüdüğü bir soruşturma kapsamında 47 ilde 208 genç gözaltına alındı. Gözaltına alınmayla birlikte 24 saat avukat görüş yasağı konuldu, dosyalara gizlilik kararı konuldu. Bu ne demek? Bu şu demek, dosyalar şu an boş. Çünkü aldığımız duyumlarda, gerekçelerde Erasmus’a gitmek, yurt dışına gitmek, aile ziyaretleri yapmak, tüm bunlar suç teşkil etmeyen eylemler. Fakat asıl amaç bu dosyaları doldurmaya çalışmak aslında. Nereden biliyoruz? Hem katıldığımız ifadelerde hem de kendi gözaltı sürecinde yaşadığım hadise.
Gözaltı sırasında nezarette yanımda bulunan bir bayan, 2-3 gün sonra ben tutuklanmaya sevk olduğumda benimle alakalı, benim aleyhime bir ifade verdiğini öğreniyorum. İfadede de şu yazıyor bakın. Gözaltındaki kişiyi örgüt faaliyeti çerçevesinde terör örgütü aleyhine ifade verecekken etkin pişmanlıktan vazgeçirmeye çalışmak gibi bir suçlamayla ben tutuklanmaya sevk edildim. Neticesinde tutuklandım. Aylar sonra bu kişi mahkememe geldi ve ben bu şahsı tanımıyorum. İlk defa gözaltında gördüm. 9 yaşında Bir oğlum vardı, polisler beni tehdit ettiler, zorla ve baskıyla ben bu kişinin aleyhinde böyle bir beyanda bulundum dedi. Şimdi bu ne demek? Kurt kuzuyu kapmaya cehdet etmişse bir şekilde bütün yollar mübahtır, diyecektir. Şu an yapılması gereken şey şu. Türkiye Barolar Birliği’ne ve başta Antep Barosu’nun avukatlarının adliyeye ve emniyete hücum etmesi gerekiyor. Ya daha ne olması gerekiyor? 208 gencecik yavru şu an nezarete ve kolluğun psikolojik, duygusal şiddetiyle baş başa bırakılmak durumunda. ‘Güneşi göremeyeceksin’ tehditleriyle ifadelerin alındığı dönemler yaşıyoruz biz şu an. Ve şu an ifadelerde yapılmak istenen tek şey şu, dosyaları kendi istedikleri şekilde doldurabilecek ifadeleri oluşturabilmek. Orada zayıf gördükleri, belki ansiyetesi olan, belki astıma hastası olan ve belki farklı rahatsızlıkları olanlar üzerinden -ki bunları da biliyoruz- özellikle zayıf olduklarını düşündükleri insanların üzerine daha fazla gidip onlara istedikleri şekilde ifade tutanakları imzalatabiliyorlar.
Av. Özge Elif Hendekçi’den gözaltındaki 208 öğrenci için çağrı.. Baro yönetimleri ve avukatlara seslenen Hendekçi, “Dosyalar boş, doldurmaya çalışıyorlar” dedi.https://t.co/G2HGwGhYdA https://t.co/eCXrqH4jE9 pic.twitter.com/9JltAAJeAQ
— velev (@velev_news) May 7, 2025
Bakın ne yazık ki ve bunlar ilk aşamada tutuklamaya delil olarak gösteriliyor evet aylar geçtikten sonra ilk mahkemede beyanlar geri çekiliyor ama neticesinde çok ağır sonuçlar oluşuyor. Bu yüzden şu an yapılacak şey, CMK avukatlarının özel müdafilerle birlikte iş birliği yapması gerekiyor. Olan her türlü hukuksuzluğu muhakkak tutanak altına alınması gerekiyor. 2-3 tane en az avukatın altında imzası olması gerekiyor Bu tutanaklarda. Avukatların özellikle CMK avukatlarının dosyada özel müdafiği var. Ben çekiliyorum demek yerine evet hukuken çekilecektir ama gözlemci olarak muhakkak orada bulunması gerekiyor. Avukat hakları merkezinin muhakkak harekete geçmesi gerekiyor. Artık Türkiye’de olabilecek tüm hukuksuzluklar yapılırken bir yerde bu vahşete herkesin ses çıkarması gerektiği bir dönem yaşıyoruz. Bu noktada da benim çağrımdır. İstanbul Barosu Avukatı Özg Elif Hendekçi olarak, lütfen artık avukatlar sessiz kalmasın. Yargılamaların savunma ayağında olduğunuzu lütfen bir kere daha hatırlatarak meslektaşlarımı ben göreve davet ediyorum.”