Ankara’da uykuları kaçıran dava: Halkbank

Erdoğan'ın Trump'la görüşmesinde de gündeme getirdiği Halkbank davası Ankara'da adeta "uykuları kaçırtacak" cinsten bir dava. Ankara, bankanın ABD’de yargılanmamasını istiyor ancak Trump’ın davayı düşürme yetkisi yok.

  • ü
  • 27 Eylül 2025
  • ü
  • Gündem

Erdoğan ve Trump, Beyaz Saray'da buluştu. (Fotoğraf: Jim WATSON / AFP)

İran’a yönelik ABD yaptırımlarını deldiği, ‘kara para’ akladığı ve bankacılık dolandırıcılığı yaptığı iddia edilen Halkbank, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasında Beyaz Saray’da görüşmenin en önemli başlıklarından birisi oldu. Bir kamu bankasının ABD’de cezai yaptırımla karşılaşmasının hem finansal hem de siyasi maliyetlerinden endişeli olan Ankara, Halkbank’ın ABD’de yargılanmaması gerektiğini düşünüyor. Ancak Trump’ın, ‘Erdoğan’ın uykularını kaçıran dava’yı düşürme veya sonuçlandırma yetkisi yok.

ABD REDDETTİ

Sözcü gazetesinden Serdar Cebe “Erdoğan’ın uykularını” kaçıran Halkbank davasıyla ilgili gelişmeleri derlediği yazısında yapılan enerji anlaşmaları, Boeing’ten uçak alınması ve F-16 ile F-35 savaş uçaklarının gölgesinde Erdoğan ile Trump’ın perşembe günkü görüşmesinde Halkbank da konuşulduğunu kaydetti. Erdoğan, Washington’a hareketinden önce yaptığı açıklamalarda Halkbank davasının, Türkiye’nin egemenlik haklarını ihlal ettiğini defalarca dile getirmişti. Ankara, bankanın çoğunluk hissesinin Türkiye Varlık Fonu’na ait olması nedeniyle ABD’de yargılanamayacağı görüşünü savunuyor. Ancak ABD’de farklı mahkemelerden çıkan kararlar bu dokunulmazlık iddiasını reddetti.

Serdar Cebe’nin yazısı şöyle:

KREDİ NOTUNU ETKİLER

ABD’de alınabilecek yüksek meblağlı para cezası ya da yaptırımlar hem Halkbank’ın bilançosuna hem de Türkiye’nin kredi notuna zarar verebilir. Ayrıca bu dava, stratejik işbirliği alanlarında da tıkanma yaratıyor. Bu nedenle Erdoğan, Trump’la görüşmesinde, süreci ‘çözme’ ve en azından cezai riskleri azaltma arayışında bulundu.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

‘DOSTANE’ ÇIKIŞI

Trump, görüşme öncesi basına yaptığı açıklamada, “Türkiye bizim önemli müttefikimiz. Bu tür konuları dostane biçimde ele alabiliriz” demekle yetindi. Ancak ABD’de devam eden federal bir dava söz konusu olduğunda, başkanın doğrudan müdahale imkanı oldukça sınırlı. Trump, en fazla, Adalet Bakanlığı’na ve savcılık makamına ‘politika’ düzeyinde telkinlerde bulunabilir ancak ABD Başkanı’nın yargı bağımsızlığı nedeniyle davayı düşürme ya da sonuçlandırma yetkisi bulunmuyor.

SORUŞTURMA REZA ZARRAB’A DAYANIYOR

ABD New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ne 2019’da sunulan iddianameye göre Halkbank, İran’a yönelik Amerikan yaptırımlarını delmek, bankacılık dolandırıcılığı ve kara para aklama ile suçlanıyor. Savcılara göre banka, İran’ın milyarlarca dolarlık petrol ve doğalgaz gelirini gizli yollarla altına ve nakde dönüştürerek uluslararası finans sistemine soktu ve bu sırada ABD bankalarını yanıltarak Amerikan finansal düzenlemelerini ihlal etti.

İTİRAFÇI OLDU

Bu soruşturmanın kökleri 2017’deki Reza Zarrab ve Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla davalarına dayanıyor. Zarrab, ABD’de itirafçı olup tanık statüsüne geçmiş, Atilla ise 2018’de ceza almıştı. Halkbank’a yöneltilen suçlamalar, aynı dönemdeki bu geniş çaplı ‘İran yaptırımlarını delme’ şemasının kurumsal ayağını oluşturuyor.

Halkbank davası 2019’dan bu yana devam ediyor. Halkbank’ın Reza Zerrab aracılığı ile 20 milyar dolar para akladığına kanaat getirilirse, Türkiye para cezasına çarptırılabilir.

PARA CEZASI VE YAPTIRIM GELEBİLİR

Halkbank dosyası, ABD Yüksek Mahkemesi’nin önünde bulunuyor. Banka, yeniden ‘common law’ (yargı kararlarından doğan hukuk) çerçevesinde dokunulmazlık iddiası öne sürüyor. Eğer Yüksek Mahkeme, Halkbank’ın itirazını kabul etmezse, New York Güney Bölgesi’nde cezai yargılama sürecek ve banka yüksek para cezaları veya diğer mali yaptırımlarla karşı karşıya kalacak. Ayrıca, İranlı mağdurların açtığı sivil tazminat davalarından biri reddedilmiş olsa da Temmuz 2023’te açılan ‘Hughes davası’ devam ediyor. Bu da ek mali risk anlamına geliyor.

Trump ve Erdoğan’ın görüşmesinde iki ülkenin bakanları da hazır bulundu.

GERİLİM UNSURU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 25 Eylül Perşembe günü Trump’la görüşmesinde Halkbank davasını gündeme taşıması, bankanın ve dolayısıyla Türkiye’nin büyük mali ve siyasi risklerle karşı karşıya olmasından kaynaklanıyor. Trump ise sürece doğrudan müdahale edemeyeceğini bilse de dostane bir çözüm arayışında destek mesajları verdi. Ancak davanın gidişatını belirleyecek merci, tamamen bağımsız olan ABD Yüksek Mahkemesi olacak. Önümüzdeki aylarda verilecek karar, yalnızca Halkbank’ın değil, Ankara-Washington hattındaki stratejik dengelerin de geleceğini şekillendirecek.

YIL YIL HALKBANK DAVASINDA YAŞANANLAR

2019

– İddianame açıklandı ve Halkbank hakkında dolandırıcılık, kara para aklama, yaptırım ihlali gibi suçlamalar yöneltildi.

2020-2021

– Halkbank ‘kamu bankası’ olduğu gerekçesiyle ABD’de yargılanamayacağını ileri sürdü. Ancak ABD’deki mahkemeler bu talebi reddetti.

2023

– ABD Yüksek Mahkemesi, ‘Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası’nın (FSIA) ceza davalarında bağışıklık sağlamadığına hükmetti.

2024

– 2. Daire Temyiz Mahkemesi, davayı yeniden ele aldı ve dokunulmazlık olmadığına karar vererek ceza davasının devamına izin verdi.

2025

– Halkbank bu kararı ABD Yüksek Mahkemesi’ne taşıdı. 29 Eylül 2025’te yapılacak konferansta görüşecek. Kararın bu yıl açıklanması bekleniyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER