Gazeteci Altan Sancar, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım olarak atanan Gürsel Tekin’in daha önce duyurduğu istifasının gerçeği yansıtmadığını yazdı.
Sancar’ın paylaştığı bilgilere göre Tekin, yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu’na “çürümüş” diyerek oy vermeyeceğini açıklamış, ardından da partiden ayrıldığını duyurmuştu. Ancak Tekin’in resmi olarak CHP’den istifa etmediği, aksine düzenli olarak parti aidatı ödemeye devam ettiği ortaya çıktı.
Gürsel Tekin’in, Kadıköy Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusu yaptığı, ancak CHP yönetiminin adaylık için Mesut Kösedağı’nı tercih etmesinin ardından istifa ettiğini açıklamıştı.
Tekin istifa açıklamasında, CHP’nin Atatürkçü ve sosyal demokrat kimliğinden uzaklaştığını savunarak, parti içinde “hemşericilik, gruplaşma ve ekipleşme” ilişkileriyle makamların dağıtıldığını öne sürmüştü.
İstifa açıklamasında şu ifadelere yer vermişti:
“Ne yazık ki CHP çağdaş uygarlığı hedefleyen, Türkiye’de iktidar olma amacına sahip bir kimlikten uzaklaştırılmıştır.”
“Liyakat ve ehliyetin olmadığı, partinin iktidar mücadelesi yerine iç iktidar kavgasının öne çıktığı bir yapı haline gelmiştir.”
“İdeoloji ve yoldaşlık ruhu yerine ahbap-çavuş ilişkileri belirleyici olmuştur.”
Gürsel Tekin, gençlik yıllarından bu yana emek verdiği CHP’den “büyük üzüntüyle” ayrıldığını, ancak ilkelerine bağlı kalmaya ve mücadelesini sürdürmeye devam edeceğini açıkladı.
Sözcü TV’ye konuşan Gürsel Tekin kararın henüz kendisine ulaşmadığını belirterek “Asla ya da bunun tarafı değiliz. Kemal Kılıçdaroğlu’nu en çok eleştiren benim. Ben ve 4 arkadaşım 40 yıllık CHP’liyiz. Ayrışan değil bütünleştiren bu şekilde iktidara yürüten siyaset yürüteceğiz” dedi.
Tekin, kararın kendisine ulaştığında il başkanı olarak görev yapacağını, reddetmeyeceğini söyledi.
Gürsel Tekin sosyal medya hesabından bir mesaj da paylaştı. Tekin’in paylaşımında şu ifadeler yer aldı:
“Savaş meydanlarında kurulmuş CHP’nin öğrencisiyim. Partim, yaşamım boyunca kırmızı çizgim oldu. Böyle zor günlerde parti içi kardeşliği ve dayanışmayı korumak, bizlerin en asli görevidir. Söz konusu CHP ise, gerisi teferruattır.”
Tekin, Nefes’e yaptığı açıklamada “Partinin kurumsal kimliğine zarar verecek hiçbir şeyin içinde olmam. Genel Merkez’le temas içinde bu sürecin hasarsız halledilmesi, birlik beraberliğin sağlanması için çaba göstereceğim” dedi.
Konuyla ilgili DW Türkçe’ye de açıklama yapan Tekin, “Genel Başkanım Özgür Özel ile de İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile de elbette görüşeceğim, konuşacağım. Biz sorun çıkarmak, yaratmak için gelmedik. Sorunları gidermeye geldik” ifadelerini kullandı.
CHP’nin İstanbul İl Başkanlığına getirilen Gürsel Tekin, sosyal medya hesabından da bir paylaşım yaptı. Tekin paylaşımında “Savaş meydanlarında kurulmuş CHP’nin öğrencisiyim. Partim, yaşamım boyunca kırmızı çizgim oldu. Böyle zor günlerde parti içi kardeşliği ve dayanışmayı korumak, bizlerin en asli görevidir. Söz konusu CHP ise, gerisi teferruattır.” ifadelerine yer verdi.
Görevden alınmanın ardından İstanbul İl Başkanlığı önünde açıklama yapan Özgür Çelik, ‘baba ocağı CHP’nin teslim alınamayacağını’ söyledi.
“Hep söylüyorum, Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye’de mevcut azınlık iktidarının arkasına hizalanmayan herkes, her kurum 360 derecelik bir saldırı altındadır. Alınan karar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü durdurma çabasıdır” diyen Çelik, şöyle devam etti:
“300 gündür bu topraklar büyük bir adaletsizlikle karşı karşıya. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel hakkında her gün açılan soruşturmalar, fezlekeler… Partimizin Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu şu anda Silivri zindanındadır.
Belediye başkanlarımız şu anda Silivri zindanında ve yurdun dört bir yanında zindanlardadır. Bürokratlar, çalışma arkadaşlarımız şu anda Silivri zindanında ve yurdun dört bir yanında cezaevlerindedir.
Bu uygulamalarla Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü durduramadılar. Millet ayakta, Türkiye’nin 81 ilinde ayakta. Bugüne kadar gerçekleştirdikleri hukuksuzluklarla Cumhuriyet Halk Partisi’ni durduramadıkları için bu tür kararlarla iktidar yürüyüşünü engellemeye çalışıyorlar.
Buna izin vermeyeceğiz. Millet ayaktadır. Milletimizle, halkımızla beraber mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi halktır. Burası halkın evidir, burası baba ocağıdır. Baba ocağını, halkın evini hiç kimse teslim alamaz.”