AKP Sözcüsü Çelik: SDG ile resmi bir görüşme olmadı, silah bırakırlarsa görüşme gerçekleşebilir

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, SDG ile Türkiye'nin temasta olduğu yönündeki haberleri yalanlayarak, "Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile SDG'nin bir resmi görüşmesi olmamıştır. Silah bırakırlarsa o zaman görüşme gerçekleşebilir. Özerk bir yapının yetkilileri gibi Türkiye yetkilileriyle görüştük gibi bir ifade doğru değildir." dedi.

  • ü
  • 04 Haziran 2025
  • ü
  • Gündem

AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı ardından açıklama yapan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, SDG’nin “Türkiye ile temas halinde olduğu” iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Çelik, “Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile SDG’nin bir resmi görüşmesi olmamıştır. Silah bırakırlarsa o zaman görüşme gerçekleşebilir. Özerk bir yapının yetkilileri gibi Türkiye yetkilileriyle görüştük gibi bir ifade doğru değildir. Zaman zaman mevcut silah bırakma sürecine katılmayacaklarına dair açıklamalar geliyor. Bu, emperyalist projelerin parçası olmaktan başka bir şey ifade etmez” ifadelerini kullandı. Çelik, “Suriye’deki yöntem şöyle; bu yapının kendisini dağıtması, PKK unsurlarının orayı terk etmesi, geriye kalanının da Suriye ordusunun parçası olmasıdır” dedi.

AKP Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in partisinin MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamadan öne çıkanlar şöyle:

“Bu ifadeyi biz de gördük. Sürecin adı ‘PKK’nın kendisini feshetmesi ve silahlarını teslim etmesi’dir. Bu söylem olarak kalmamalı. Cumhurbaşkanımızın bunu çok net ifade ettiler. PKK terör örgütünün tüm yapılarıyla feshedilmesi ve silah bırakılması gerekmektedir. Burada PKK ve uzantıları var. İllegal yapılar vasıtasıyla terörün finansmanı bu yapılar üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla terörün bütün şubelerinin kendini feshetmesi gerekir. Silah bırakma süreci tam ve eksiksiz gerçekleşmelidir. Bu da Türkiye’nin kuracağı mekanizmalarla teyit edilecektir. Bu mekanizmalar hazır. Biz ayları geçmeyecek şekilde somut ve kapsamlı bir ilerleme görmek istiyoruz.

DEM Parti ziyaretler yaptı. Bu ziyaretlerin iyi geçtiğini değerlendiriyoruz. Her partinin kendi değerlendirmesi olabilir. Ama önemli olan silah bırakma noktasından uzaklaşılmamasıdır. Suriye’deki yöntem şöyle; bu yapının kendisini dağıtması, PKK unsurlarının orayı terk etmesi, geriye kalanının da Suriye ordusunun parçası olmasıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün yanındayız. Bugün de aynı noktadayız.

Suriye hükümeti ile SDG arasında bir anlaşma yapıldı. Anlaşma çerçevesinde o bölgeleri Suriye devletine bırakacaklar. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile SDG’nin bir resmi görüşmesi olmamıştır. Silah bırakırlarsa o zaman görüşme gerçekleşebilir. Özerk bir yapının yetkilileri gibi Türkiye yetkilileriyle görüştük gibi bir ifade doğru değildir. Zaman zaman mevcut silah bırakma sürecine katılmayacaklarına dair açıklamalar geliyor. Bu, emperyalist projelerin parçası olmaktan başka bir şey ifade etmez. Büyük güçler vekalet savaşları veriyor. Burada iki husus var. Sykes-Picot Anlaşması Anlaşması bölgeye huzursuzluk getirdi. Sykes-Picot Anlaşması’na karşıyız diyenlerin bölgede farklı şeyler peşinde koşanlar olduğunu gördük. Onlara cevap olarak ‘Bir gece ansızın geliriz’ oldu. Sınırımızda terör devletine müsaade etmeyeceğiz dedik. ‘Türkiye, Kürtlerin kazanımlarına karşı çıkıyor’ diyorlar. Mesele Suriye’deki Kürtlerin kazanımıysa Cumhurbaşkanımız, Esad’a ‘Kürtlere de diğerlerine tanınan hakkı tanı’ demişti. Cumhurbaşkanımız o dönemde Esad’a Kürtlere hakkının verilmesi gerektiğini söylüyordu. Mesele Suriye’deki Kürtlerin kazanımlarına karşı olmak değil.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com