AKP-MHP mücadelesi, AKP içi kavga, bakanlar arası mücadele: İstanbul soruşturmaları ne anlama geliyor?

İstanbul'da peş peşe yaşanan soruşturmalar ve gelişmeler kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Soruşturmaların birçok yönü de dikkat çekiyor. İlk olarak Cumhur İttifakı içinde yer alan AKP ile MHP arasındaki gizliden devam eden mücadele. İkinci olarak AKP’de, parti içinde yürütülen mücadele. Ayrıca mevcut kabine içinde, olası kabine değişikliği süreci nedeniyle yerini korumak amacıyla süregelen mücadele...

  • ü
  • 16 Aralık 2025
  • ü
  • Gündem

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, geçen ağustostan bu yana çok dikkat çekici sonuçlar doğuran operasyonlara imza atıyor. Söz konusu operasyon dosyaları ile ilgili farklı yorumlar var. Kimi Cumhur İttifakı’nın ortakları arasındaki çekişmeler iddiasında bulunuyor kimi AKP’nin içindeki taht kavgasının sonuçları iddiasında. Kimi de finans kaynaklarının yeniden değerlendirilmesi yorumunu yapıyor.

T24’ten Tolga Şardan, İstanbul merkezli son dönemde yürüyen “ilginç içerikli” soruşturmaları ele aldığı yazısında hem Cumhur İttifakı içinde, hem AKP’deki taht mücadelesinde hem de kabinedeki çekişmede yaşanan gelişmeleri sıraladı. Buna göre avukat Rezan Epözdemir’in gözaltına alınıp tutuklanmasından bu yana İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 31 ayrı dosyanın kapağı açıldı.

Epözdemir’in tutuklanması, yepyeni bir sürecin ilk işareti olarak yorumlandı. Ünlü avukatın iktidar ve muhalefetteki siyasi bağlantıları, iş insanlarıyla olan temasları yavaş yavaş kamuoyuyla paylaşılmaya başlandığında siyasette yeni dönemin belirtileri kendisini gösterdi.

CAN HOLDİNG DOSYASININ ETKİSİ

Şardan yazısının ilgili bölümünde şu ifadeleri kullandı:

“Siyasette yeni iklimin yaratılmasında etkili olan soruşturmalar içinde altıncılar var, kripto paracılar var, Kapalı Çarşı esnafı olanlar var, bahisçiler ve iddiacılar var, Merkez Bankası yöneticileri var, televizyon kanalları var, Antalyalı turizmciler var, Bodrum’da ünlü Paramount Otel’in el değiştirmesi var, dövizciler var, kara paradan gelir sağlayanlar var!

Dosyaların tek ortak noktası var; siyaset – finans bağlantıları.

Söz konusu soruşturmalar arasında AKP dışında Assan Holding ve Selahattin Yılmaz gibi Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’yi rahatsız eden dosyalar da mevcut.

Fakat asıl olan AKP yönetimini huzursuz eden konular elbette.

Dosyaların, “siyaset – iktidar – finans” bağlamında her birinin kendi dinamiği olmakla birlikte, Can Holding dosyası biraz daha öne çıktı. En azından böyle bir görüntü var.

Can Holding dosyası -daha önce Büyüteç’e konu etmiştim- AKP içinde adeta bir kırılma noktası haline dönüştü. AKP içindeki farklı grupların birbirlerine karşı güç elde etmenin kaynağı oldu bu soruşturma.

‘AKP İLE MHP ARASINDA GİZLENEN MÜCADELE’

Savcılık soruşturmaları sonrasında iktidar kanadında şöyle bir tablo oluşmuş durumda:

Cumhur İttifakı içinde yer alan AKP ile MHP arasındaki gizliden devam eden mücadele.
AKP’de, parti içinde yürütülen mücadele.
Mevcut kabine içinde, olası kabine değişikliği süreci nedeniyle yerini korumak amacıyla süregelen mücadele.
Birinci başlıkta tablo zaten net biçimde ortada. AKP ile MHP arasında gerek siyasi boyutta gerekse bilhassa Assan Holding ve Selahattin Yılmaz’a karşı İstanbul Adliyesi’nde yürütülen adli soruşturmaların yarattığı “git-gel”li atmosfer halen devam etmekte.

İkinci başlık kapsamında yaşananları, “Can Holding soruşturması sonrasında gelişen zincirleme olaylar” biçiminde değerlendirmek yanlış olmaz. Zaten dosyanın açılmasından bugüne kadar söz konusu soruşturmanın etkisini görmek mümkün.

Hatta kimi kaynaklar, Habertürk merkezli son on günlük olayları Can Holding soruşturmasının türevi ya da artçıları şeklinde yorumluyor. Her ne kadar “bir medya grubundaki yer kapma mücadelesi” olarak görülse de kamuoyuna yansıyan olaylar içinde yer alanların, iktidarın farklı kanallarında konumlanması sebebiyle AKP içinde güç dengelerini etkilediği söylenebilir.

Üçüncü başlık da kendi içinde önemli. Ülkenin genel siyaseti ile yönetiminde söz sahibi olan kimi kesimler, mevcutla yakın gelecek arasındaki süreçte oluşacak tabloda durumu idare etmeyi hedefliyor.

AKP’LİLER DE KONUŞMAYA BAŞLADI…

Farkında mısınız, bilemiyorum. Henüz yaz başında bu konular ve konuların içinde olanlar hakkında konuşmaya pek kimse cesaret edemiyordu. Özellikle de AKP’liler…

CHP’liler başta olmak üzere muhalefetin seslendirdiği cümleleri AKP’liler sadece kapalı kapılar ardından konuşmayı tercih ediyordu.

Ancak şimdilerde öyle mi?

Önceleri sessiz kalmayı tercih eden bazı iktidar yanlısı gazeteciler, süreçlerde adı geçenleri birer birer konuşmaya başladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Habertürk televizyonu merkezli soruşturmada ortaya çıkarılan isimlerin seslendirilmeye başlanmasının, yakında zamanda konuşulacak konu başlıklarının daha da genişleyeceği ve derinleşeceği sinyalini verdiği ifade ediliyor iktidara yakın kaynaklarca.

Aynı kaynaklar, yavaşlaması beklenirken yılsonuna doğru yoğunlaşan adli soruşturmalarla ilgili “seslendirme” işleminin yeni yılla birlikte farklı kanatlara doğru yol alacağı belirtiliyor.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER