Memnu haklarının iade edilmesine ilişkin karar, Yargıtay tarafından bozulan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, "Halkımızla sandıkta baş edemeyenler yine yargı kumpaslarıyla mazbatasını elinden almaya çalışıyor" dedi.
Yargıtay’ın, memnu haklarının iadesi davasını bozduğu Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, kararı “yargı kumpası” olarak nitelendirdi.
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesine ilişkin kararı bozdu. Dosyanın karar verilmek üzere yeniden Diyarbakır 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi karar verildi. Gözler, yerel mahkemenin vereceği karara çevrildi.
Artı Gerçek’e konuşan Abdullah Zeydan, “31 Mart’ta halkımız bu kayyım gaspına ‘dur’ demiştir. Bir irade ortaya koymuştur. Ona rağmen AKP’nin girişimleriyle bir mazbata gaspı girişimine şahit olduk. O dönem halkımızın görkemli bir direnişi oldu. Kendi onuruna, iradesine sahip çıktı. Şimdi halkımızla sandıkta baş edemeyenler, yine yargı tuzaklarıyla, yine yargı kumpaslarıyla, yargıyı kullanarak yeniden halkın alın teriyle, tırnaklarıyla elde ettiği mazbatasını elinden alarak hiç hak etmediği AKP’nin adayına ya da farklı kişilere verme girişimlerinin bir parçası olarak yorumluyoruz biz bu kararı. Dolayısıyla siyasi bir karardır. Yeniden halkın iradesine çökme, yeniden belediyelerdeki kaynaklara ulaşıp, orada yeniden hırsızlıklarına ve yolsuzluklarına devam etme girişimidir. Yani bu nettir” dedi.
Halkın demokratik hakkını koruyacağını, iradesine sahip çıkacağını dile getiren Zeydan, sözlerine şöyle devam etti: “31 Mart’ta halkımız bu siyasi darbe girişimini kabul etmedi. Halkın iradesini, hukuku sahiplendi, kendi iradesini korudu. Yeniden halkımızın kendi onurunu, iradesini demokratik yollarla, demokratik tepkilerini ortaya koyarak koruyacağına inanıyoruz. Türkiye’nin ihtiyacı şu anda insanların birbirini daha da kutuplaştırıcı, ötekileştirici söylemlerde, pratiklerde bulunması ya da Kürt halkının, Kürt siyasetini kayyım gasplarıyla, tutuklamalarla siyaset dışına itmek değil. Bilakis tam tersine toplumsal barışın sağlanması adına birlikte, onurlu, özgür, yaşam iradesini daha da güçlendirme; bu tarz hukuksuzluklardan, adaletsizliklerden ve zulümlerden bir an önce vazgeçmesi. Türkiye’nin ihtiyacı budur. Çünkü Türkiye halkı büyük bir yoksullukla, fakirlikle boğuşuyor. Halen Kürt gençleri,Türk gençleri yaşamlarını yitiriyor. Bir an önce bu akan kanın durması, akan gözyaşlarının durması, toplumsal barışın tesis edilmesi, halkın ekonomik refah düzeyinin artmasına da vesile olacaktır. İhtiyaç budur. Beklenti de budur. Temenni ederiz ki herkes aklı selim davranır. Yeniden halkın iradesini gasp girişimlerinde bulunmazlar. Halkın asla bunu kabul etmediğini biz mazbata girişiminde gördük. Yine kabul etmeyecektir. Halk, iradesini ve onurunu sonuna kadar koruyacaktır.”
Mazbatanın AKP’nin adayı AKP’li Abdullahat Arvas’a verileceği iddialarını da değerlendiren Zeydan, şunları söyledi:
“Umarız mazbatayı ikinci adaya vermek gibi bir durumla karşı karşıya kalmayız. Çünkü böyle bir şey direkt demokrasiye, adalete, insan onuruna ve halkın iradesine karşı bir saldırı olur. Halkımız bunu asla kabul etmez. Başta AKP adayının da kabul etmemesi lazım. Yani yeniden bu süreçleri Van halkına yaşatmak, yeniden bu antidemokratik uygulamaları, bu baskıya halkı maruz bırakmak; halkı sindirmek, halkın çocuklarını demokratik hakkını korurken cezaevlerine göndertmek, gelişebilecek daha kötü olaylara sebep olmak bu AKP adayına yakışmıyor, yapmaması lazım. Çıkıp şunu demesi lazım: ‘Van halkı kararını vermiş.'”