Türkiye'den Suriye'ye yapılan para transferlerinin detaylarıyla anlatıldığı iddianameyle açılan davada yargılanan 19 sanıktan 18'i tahliye edildi. Tutuklu tek sanığın da Türkiye vatandaşlığına başvurduğu ve 500 bin dolar teminat yatırdığı ortaya çıktı. Geçtiğimiz hafta da Atatürk Havalimanı katliamı davasında yargılanan IŞİD’liler tahliye edilmişti.
IŞİD’in Rakka’dan Türkiye’ye, Türkiye’den de Suriye’de örgütün etkin olduğu bölgelere finansmanını sağladıkları gerekçesiyle tutuklu yargılanan yabancı uyruklu 19 sanıktan 18’inin geçen hafta tahliye edildiği ortaya çıktı. Tutuklu sanıklar, ‘terör örgütü üyeliği’ ve ‘terörün finansmanı’ suçlaması ile 15 yıldan 42 yıla kadar ağır hapis cezası ile yargılanıyorlardı.
Ayrıca, davada IŞİD üyeliği ve örgüte finans sağlama suçlarından tutuklu kalan tek sanık, Suriye uyruklu İmad Machnouk’un da Türkiye vatandaşlığı alabilmek için başvuruda bulunduğu ve 500 bin Amerikan doları teminat yatırdığı ortaya çıktı.
İmad Machnouk’un yargılanmasına ilişkin duruşma Şubat 2025’te görülecek.
Artı Gerçek’ten Hale Gönültaş’ın haberine göre tutuklu yargılanan sanıkların tamamına yakını 2023 yılı içinde düzenlenen polis operasyonları ile göz altına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianame 25 Haziran 2024 tarihinde kabul edildi. Sanıklar, IŞİD üyeliği ve finansmanına ilişkin suçlardan yargılanıyordu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
İddianameye göre sanıklar dikkat çekmemek için turizm ve kuyumculuk sektörlerinde faaliyet gösteren altı şirketi paravan olarak kullandı. Suriye’de çatışma bölgeleri ile Suriye ve Türkiye arasında yasa dışı para transferi Afak, Hwj, Al Avail, İkra, Click ve Al Barakat isimli şirketler üzerinden gerçekleştirildi. İddianameye göre 2017 yılından 2023 yılına kadar terörün finansmanı için 1 milyar liralık işlem hacmi gerçekleştirildi.
İddianameye göre IŞİD üyesi Abd-al-Hamid Hadid kod adlı Suriye uyruklu Abu Alaa, Ocak ve Şubat 2023 arası, yani 30 günlük süre içinde örgüt adına Türkiye’ye 20 kez hawala yöntemi ile toplam 600 bin Amerikan doları gönderdi. Amerikan İstihbarat birimi FBI tarafından Türkiyeli yetkililere bildirilen istihbarata göre IŞİD üyesi Abu Alaa, Türkiye’den Suriye’nin Rakka ile El-Badiye bölgesine belirsiz sıklıkla gitti ve döndü. İddianamede ayrıca Abu Alaa’nın Türkiye’de faaliyette bulunan Pico Exchange isimli şirketten fon elde ettiği de MASAK raporları ile anlatıldı.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince Haziran 2023’te kabul edilen iddianamede Sanıklar Imad Machnouk ve Ahmadramı Abdulkafı’nın ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet’ ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma’ suçlarından 22’şer yıl 6’şar aydan 42’şer yıla kadar ağır hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
Diğer 17 sanığın da ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna muhalefet’ suçlarından ayrı ayrı 15’er yıldan 30’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. Geçen hafta görülen duruşmada ise tutuklu sanıklardan Imad Machnouk dışındaki tüm tutuklular delil yetersizliğinden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Sanık İmad Machnouk’ın avukatının geçtiğimiz günlerde yargılandığı mahkemeye sunduğu tahliye talebi dilekçesi ile sanığın Türkiye vatandaşlığı için başvuruda bulunduğu da ortaya çıktı. İmad Maçhnouk’un avukatının mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde müvekkilinin cezaevinde psikolojisinin bozulduğu, altı çocuğu ve eşinin ekonomik olarak zor durumda kaldığını ifade ederken Türkiye vatandaşlığını almak için 500 bin Amerikan Doları teminat olarak ödediği bilgisine yer verdi. Avukat itiraz dilekçesinde “Müvekkilin sabit ikametgahının olması (İstanbul Başakşehir) çocuklarının küçük olması ve hali hazırda Türk vatandaşlığına ilişkin 500.000 USD yatırdığı teminat ile başvurusunun devam etmesi gözetildiğinde müvekkilimin kaçma şüphesi olmadığı ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkiye, terörün finansmanı ve kara para ile mücadelede yetersiz kaldığı gerekçesiyle Ekim 2021’de Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) bünyesinde faaliyet yürüten Mali Eylem Görev Gücü (FATF) önerisi ile gri listeye alınmıştı. Söz konusu dönemde Türkiye’de kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda gri alanların oluşmasında birbirini ardına yapılan varlık barışı düzenlemeleri, emlak sektöründe yabancıya satışların etkili olduğu yorumları yapılmıştı. Türkiye, IŞİD finansörlerine dava açmasından tam iki ay sonra 28 Haziran 2024 tarihinde gri listeden çıkartılmıştı.