Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, 10 Ağustos 2025’te gerçekleşen 6,1 büyüklüğündeki şiddetli depremden bu yana beşik gibi sallanmaya devam ediyor. Bölgedeki endişe, bu gece yarısı 00.05’te meydana gelen ve başta İstanbul, İzmir ve Bursa olmak üzere geniş bir alanda hissedilen 4,9 büyüklüğündeki sarsıntıyla yeniden arttı. Geceki depremin ardından bugün öğlen saat 12.02’de 4,5 büyüklüğünde bir sarsıntı daha kaydedildi.
Peş peşe yaşanan ve bir türlü dinmeyen deprem fırtınası, kamuoyunda “Bölgede daha büyük bir deprem beklentisi var mı?” sorusunu akla getirdi. Konuyla ilgili NTV yayınına katılan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Okan Tüysüz, Sındırgı’daki sismik aktiviteye ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Tüysüz, 10 Ağustos’taki 6,1’lik ana şoktan bu yana bölgede yaşanan artçı deprem sayısının 10 bin 50 civarında olduğunu belirtti. Bu rakamın, 6,1 büyüklüğündeki bir depremin ardından beklenen artçı sayısının oldukça üzerinde olduğunu vurgulayan Tüysüz, bunun “alışılageldik bir durum olmadığını” ifade etti.
Tüysüz, anomalinin sadece sayıyla sınırlı kalmadığını, artçıların dağılımının da sıra dışı bir model sergilediğini ekledi. Depremlerin önemli bir kısmının, 6,1’lik ana şokun meydana geldiği yerin güneyinde kümelendiğini belirten uzman isim, “Bu da alışılageldik bir durum değil” diyerek bölgede özel bir durumun yaşandığına işaret etti.
“Burada bilmediğimiz bazı olağan olmayan olaylar var” diyerek mevcut durumu özetleyen Prof. Dr. Tüysüz, bu yoğun aktivitenin altında yatabilecek üç temel ihtimalden bahsetti:
Yüzeyde görünmeyen gizli faylar: Yüzeyde izi olmayan ancak yerin altında aktif olan ve sarsıntılara neden olan fayların varlığı.
Jeotermal hareketlilik: Bölgedeki sıcak suların yer altındaki hareketlerinin sismik aktiviteyi tetiklemesi.
Magma hareketleri: Yerin daha derinliklerindeki magma hareketlerinin deprem fırtınasına yol açması.
Bu durumun kesin nedeninin anlaşılabilmesi için bölgede ayrıntılı yeraltı çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Tüysüz, “Yüzeyden yapılan çalışmalarda burada aktif bir fay izlenemiyor. Yeraltı çalışmalarına ihtiyaç var” dedi.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, en çok merak edilen “Daha büyük bir deprem bekleniyor mu?” sorusunu da net bir dille yanıtladı. Artçıların 40 gündür sürdüğünü ve bu sürecin birkaç ay daha devam etme olasılığının yüksek olduğunu belirten Tüysüz, yine de büyük bir deprem beklemediğini ifade etti.
Tüysüz, beklentisini şu sözlerle gerekçelendirdi:
“Olasılıkla bunlar birkaç ay daha devam edecekler. Ancak bölgede büyük deprem yaratacak bir fay olsaydı, bu faylar yüzeye çıkar ve biz bunları belirlerdik. Beklentimiz büyük bir deprem olmaksızın, bu sarsıntıların devam etmesidir. Burada 6,1’den daha büyük bir deprem ortaya çıkacağı kanaatinde değilim.”