Suruç'ta IŞİD'in canlı bomba saldırısında öldürülen 33 kişi, katledildikleri Amara Kültür Merkezi bahçesinde anıldı: Katliam dosyasının üstünü kapatmak isteyenlerin arkasında kim olduğunu çok iyi biliyoruz. IŞİD çetelerinin elini kolunu sallayarak, kültür merkezine gelerek nasıl katlettiğini gördük.
Urfa’nın Suruç ilçesinde, 20 Temmuz 2015 tarihinde IŞİD’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden 33 kişi anıldı. Açıklama öncesi DEM Parti Suruç İlçe Örgütü önünden Amara Kültür Merkezine doğru “Hiçbir düş yarım kalmayacak” pankartıyla yürüyüşe geçildi.
SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat, 9 yıl önce “O devrimi biz savunduk, şimdi yeniden inşa etmeliyiz” diyerek yola çıktıklarını söyledi.
Polat, “Çünkü barbar çetelere karşı kazanılmış bir devrim vardı. Yoldaşlarımız Kobanê’yi kanlarıyla suladılar. Yoldaşlarımız düşleriyle birlikte katledilmek istendi. 9 yıldan sonra yeniden buradayız. Yanı başımızdaki devrimle, halklarla buluşmak, devrimi tüm topraklara yaymak, kadınlarla buluşturmak istiyorduk. Çünkü Rojava kadın devriminde, biz de kendi özgürlüğümüzü görüyorduk. Bu devrim umudumuz oldu. Kürdistan ve Türkiye halklarının birleşik mücadelesini büyütmek istedik. Bu düş yarım bırakılmak istendi. 9 yıl önce katliamı gerçekleştirmek isteyenler aramıza girdi. Devlet katliamı engellemedi. Bu katliam yalnız IŞİD’in gerçekleştirdiği katliam değildir. Devlet ortaklığında gerçekleştirilen bir katliamdır” dedi.
ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, 33 düş yolcusunun Kobanê’ye ulaşmak, devrimin bir parçası olmak, çocuklarla, kadınlarla, direnenlerle buluşmak için yola çıktığını belirterek, şunları söyledi: “Bir düşle yola çıktılar. Bu düşü boğmak istediler. Ama yoldaşlarımız bedenleri parçalanmışken bile el ele tutuştular. Şehit düşerken bu değerlere ölümüne sahip çıkacaklarını ortaya koydular. Bu katliam ortak bir katliam. İzin vermeden kimse buraya giremezdi. Her şey didik didik aranıyor. Katliamcılar üzerlerine bombayı sarıp nasıl buraya girebiliyorlar?
Amara’da başlatıp diğer kentlerde katliam serisiyle halkımızın eşit gelecek yaşam umudunu öldürmek istediler. Kobanê serhıldanımızı engellemek istediler. Engelleyebildiler mi? Hayır. Hiçbir şeyi engelleyemezler. Halklarımızın eşitlik mücadelesi bitmedi, direnmeye devam ediyor. Sokakta gençlik ve halkımız direniyor. Asıl çöken bu faşist rejimdir. Çöktükleri için bize saldırıyor. Bu çöküşü halklar ve emekçiler olarak biz durduracağız. Onurlu bir gelecek kuracağız. Burada kanları akan yoldaşlarımızın düşleri yarım kalmadı, kalmayacak.”
DEM Parti Milletvekili Dilan Kunt Ayan, 33 düş yolcusunun barbarca katledildiğini söyledi. Suruç katliamının üzerini örtenlerin, “Barışa hayır, savaş hemen şimdi” diyenler olduğunu dile getiren Ayan, “Katliam dosyasının üstünü kapatmak isteyenlerin arkasında kim olduğunu çok iyi biliyoruz. IŞİD çetelerinin elini kolunu sallayarak, kültür merkezine gelerek nasıl katlettiğini gördük.
Ama dünya devrimi de gördü. Katliam dosyasında katliamı yapanlar, onların arkasındaki güçler, savaşta ısrar edenler yargılanacağına hala Suruç ailelerini yargılamaya çalışıyorlar. Bir kişi kalana kadar bu mücadelemizi devam ettireceğiz. Dönemin Başbakanı Davutoğlu utanmadan bu acılı aileler üzerinden siyaset yürütmeye devam ediyor. Aileler üzerinden siyaset yürütmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Açıklama ardından katliamın gerçekleştiği yerlere karanfiller konuldu. Ardından katliamda yaşamını yitirenlerin mezarlarına ziyaret gerçekleştirildi.