2005 yılında Bingöl’ün Şaban köyü yolunda 17 yaşındayken anti-tank mühimmatını sert zemine vurmasıyla meydana gelen patlamada ağır yaralanan Selçuk Borlukan, yıllar süren hukuk mücadelesinde Anayasa Mahkemesi’nden hak ihlali kararı aldı. Olayın ardından başlatılan tam yargı davasının 14 yıldır sonuçlanmaması da “yaşam hakkının usul boyutunun ihlali” olarak değerlendirildi.
Anayasa Mahkemesi, Selçuk Borlukan’ın yüzde 93’e varan kalıcı engelli durumu ve yargı sürecinin uzunluğu göz önünde bulundurularak, makul sürede karar verilmediğine hükmetti. Mahkeme ayrıca, Borlukan’a 200 bin TL manevi tazminat ile 30 bin TL vekâlet ücreti ödenmesine ve karar örneğinin Elazığ 1. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Öte yandan başvuruda yer alan anne ve baba Adile ve Mevlüt Borlukan’ın bireysel başvuruları “doğrudan mağdur olmadıkları” gerekçesiyle kabul edilmedi.
Anayasa Mahkemesi, kararında devletin yaşam hakkı kapsamındaki sorumluluğunun yalnızca fiziksel korumayla sınırlı olmadığını, benzer ihlallerin önlenmesinde yargı sisteminin hızlı ve etkili işlemesinin de temel bir yükümlülük olduğunu vurguladı.