AİHM, 17/25 Aralık operasyonlarında görev alan emniyet amiri Mustafa Demirhan’ın başvurusunda, Anayasa Mahkemesi’nin 3 yıl 7 ay boyunca karar vermemesini “hızlı yargılama” ilkesine aykırı bularak Türkiye’yi ihlalden mahkûm etti. Türkiye, Demirhan’a 500 Euro manevi tazminat ödeyecek.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında görev alan emniyet amiri Mustafa Demirhan’ın başvurusunda, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5/4. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.
AİHM’in Demirhan v. Türkiye davasında verdiği karara göre, Anayasa Mahkemesi (AYM), Demirhan’ın tahliye kararlarının uygulanmaması nedeniyle yaptığı bireysel başvuruyu 3 yıl 7 ay beklettikten sonra sonuçlandırdı. Mahkeme, bu sürenin “hızlı yargılama” ilkesine aykırı olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin OHAL’i gerekçe göstermesini kabul etmedi. Zira başvuru OHAL öncesinde yapılmış, karar ise OHAL sonrasında verilmişti.
Karar kapsamında Türkiye, Demirhan’a 500 Euro manevi tazminat ve yargılama masraflarını ödeyecek.
Davanın dikkat çekici yönü, başvurunun 2015 yılında yapılmış olmasına rağmen AİHM’in ancak 10 yıl sonra hükme bağlaması oldu. AYM’nin 12 Aralık 2018’de verdiği kararı “gecikmiş” bulan AİHM’in kendisinin de 6 yıl 9 ay 13 gün sonra dosyayı sonuçlandırabilmiş olması, karara yönelik eleştirilere neden oldu.
Türkiye’de AYM’nin “gecikmeli” kararını hak ihlali sayan AİHM’in aynı dosyayı yıllarca bekletmesi, yargı süreçlerinin etkinliği konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
