Yarbay Gökhan Ünyeli, arkasında bir mektup bırakarak intihar etti. 12 yıl önce telefonuna gelen bir cevapsız arama nedeniyle açığa alınan Ünyeli, arkasında yaşadığı sıkıntıları anlattığı uzun bir mektup bıraktı. Ünyeli, "Bana karşı yapılan haksızlıklar tahammül sınırımı aşmıştır" diye yazdı.
12 yıl önce tanımadığı bir numaradan gelen telefon çağrısı gerekçe gösterilerek geçen yıl hakkında soruşturma açıldığını belirten Yarbay Gökhan Ünyeli, arkasında 2 sayfalık bir mektup bırakarak intihar etti.
Ünyeli mektubunda, kendisi hakkında açılan örgüt soruşturmasını ve yaşadıklarına dayanamadığını söyledi. Ünyeli, mektubunda kendisine açılan örgüt soruşturmasını ve yaşadıklarını gururuna yediremediğini söyledi.
Ünyeli önceki gün Eymir Gölü ODTÜ ormanında beylik tabancasıyla yaşamına son verdi. Ünyeli geride bıraktığı mektupta, “Şahsıma yönelik onur kırıcı idari ve adli tedbirler uygulanmıştır. 12 yıl önce kim olduğu belirsiz bir kişi tarafından telefonuma yapılan cevapsız çağrı nedeniyle yaşadıklarım kimsenin başına gelmez” ifadelerini kullandı.
İntihar notunda genç subaylara her hareketlerini kayıt altına almalarını ve telefonlarına gelen cevapsız çağrılarla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunmalarını tavsiye eden Ünyeli, hiçbir silah arkadaşına kırgın olmadığını söyledi.
1 yıldır da Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’na (EDOK) bağlı Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda (MEBS) görev yapıyordu.
Gökhan Ünyeli, dün ikindi namazında, Çanakkale’de düzenlenen askeri törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törene ailesinin yanı sıra Çanakkale Valisi, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı, bir grup devresi ile Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) yöneticileri katıldı.
Ünyeli geride bıraktığı mektupta şunları söyledi:
“TSK’nın kutsal benliğine ve mümtaz personeline yıllardır yapılan alçak saldırıların hepimiz farkındayız. Askerin itibarıyla oynandı, ardından özlük haklarına ve yargı kararlarına tezahür etmeye başladı….
Onur ve şeref duygusu bir subayın asla taviz vermeyeceği kutsal değerlerdir. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalar ile başlayan ve 15 temmuz menfur darbe girişimi sonrasında farklı boyuta evrilen süreç sonunda sanırım yargılanmayan veya idari tedbir uygulanmayan asker şahıs kalmayacak.
– Şahsıma yönelik onur kırıcı idari ve adli tedbirler uygulanmıştır. 12 yıl önce kim olduğu belirsiz bir kişi tarafından telefonuma yapılan cevapsız çağrı nedeniyle yaşadıklarım kimsenin başına gelmez. Türk milletinin tarihine ve ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenine layık olmaya çalışan, anayasaya bağlılıktan ödün vermeyen ve askerlik mesleğinin gerektirdiği tüm vazifeleri yerine getiren biri olarak bana karşı yapılan haksızlıklar tahammül sınırımı aşmıştır.
Türk askerinin şerefine yönelik saldırıların daha da artacağı süreçlerden şüpheye yer vermeyecek şekilde çıkmak için her hareketinizi kayıt altına alın. Bilinmeyen bir numaradan arandığınızda suç duyurusunda bulunun… Türk milletinin kendi evlatları olan TSK’ya tekrar sahip çıkması dileğiyle elveda…”
Gökhan Ünyeli’nin intiharını yorumlayan KHK’lı asker ve avukat Levent Mazılıgüney, “Ankesör dosyaları nedeniyle TSK’da görev yapan her bir asker potansiyel terör şüphelisidir. Bu nedenle ankesör deliliği TSK’ya kurulan bir tuzaktır. Arayanı belli değil, konuşulan belli değil, en önemlisi ortada eylem yok ama TSK mensupları terörle suçlanıyor! Bu veballer ödenmez! Generaller, içinizde hiç mi komutanlık vasfı taşıyan kalmadı?! Bu deli saçmasına karşı silah arkadaşlarını koruyamayanların ülkeyi korumasını kim bekleyebilir?!” değerlendirmesinde bulundu.