Özgür Özel’in iki çok önemli vaadi

Bürokrasinin mevcut idari kararlarla kaynak dağıtma gücü en azından yüz senelik bir güçtür, bu güçle mücadele kolay değildir ama daha müreffeh ve daha özgür bir demokratik hukuk devleti için de bu mücadele yaşamsaldır.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel

CHP Genel Başkanı (bakalım nereye kadar) Özgür Özel geçtiğimiz günlerde kamuoyuna geleceğe, CHP’nin yakın dönem mutasavver iktidar dönemine ilişkin iki çok önemli vaadde bulundu.

Birincisi iç politikaya, bürokratik devlet yapılanmasına ilişkin, çok önemli, ikincisi ise Türkiye’nin geleceğine, vatandaşların hayat düzeylerine ve kalitesine yönelik iki vaad.

Ben de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Özgür Özel’in yani CHP’nin bu iki vaadinin fikri takibini yapacağım, kanaatim odur ki Erdoğan’ın ve buna bağlı olarak da AKP’nin siyasal yaşamlarının sonuna yaklaşmaktayız, Erdoğan’ın çok partili sistemin de sonuna gelindiğini düşündürten girişimlerinin ancak çok zengin doğal kaynakları olan ülkelerde mümkün olabileceğini bilen birisi olarak gelinen, daha da vahimi getirilmek istenen noktanın sürdürülebilir olmadığı çok açıktır, doğal kaynakları, enerji kaynakları fakir bir ülkenin Putin’e, Aliyev’e öykünmesi trajikomik bir öykünme hikâyesidir.

Çok alternatifli bir siyasal yaşamımız olmadığını düşündüğümüzde çok uzun olmayan bir vadede galiba bir biçimde bir CHP iktidarı ihtimali asla sıfır değildir ama önemli olan CHP’nin iktidarı değildir, CHP iktidara gelirse neler yapacağı, neleri de yap(a)mayacağıdır.

Özgün Özel’in bu iki vaadi de bu açıdan çok önemlidirler, birinci vaad bürokrasinin emrinde olan 190 bin makam aracını hemen, iktidara gelir gelmez on bine indirme vaadidir, bu vaad çok önemlidir çünkü bu vaadin hayata geçirilmesi basit bir idari karar değil, bürokrasinin idari kararlarla rant dağıtma süreçlerinden elde ettiği güçle mücadele etme kararıdır, zaten bu güç kırılmadan bürokrasinin altından bu makam araçlarını almak da kolay değildir, hedef makam arabaları değil bürokrasinin idari kararlarla kaynak dağıtma gücünü asgariye indirmektir.

Bürokrasinin mevcut idari kararlarla kaynak dağıtma gücü en azından yüz senelik bir güçtür, bu güçle mücadele kolay değildir ama daha müreffeh ve daha özgür bir demokratik hukuk devleti için de bu mücadele yaşamsaldır.

Özgür Özel’in ikinci vaadi ise iktidara geldiklerinde Türkiye’yi iki senede AB tam üyesi yapacaklarına ilişkin vaadidir, bu vaad de Türkiye’nin geleceği için bürokrasinin idari kararlarla kaynak dağılım süreçlerine egemenliğini kırmak kadar önemlidir ancak bu vaadin gerçekleştirilebilmesi için mutlaka atılması gereken adımlar vardır, bunların başında Kıbrıs meselesinde çözümü ve özellikle önünde siyasi engel olmayan üç temel müzakere dosyasını hemen müzakereye açmak gelmektedir, bu üç müzakere dosyası kamu alımları, çalışma ilişkileri ve rekabet (devlet yardımları) dosyalarıdır, bu üç dosyanın gerekleri yerine getirildiğinde ülkemiz Türkiye bambaşka bir Türkiye olabilecektir, kamu ihaleleri kepazeliği sona erecektir, günde en azından beş vatandaşımızı iş cinayetlerinde, pardon iş kazalarında kaybetmeyeceğiz ve rastgele siyasi rüşvete dönüşmüş devlet yardımları disipline edilecek sadece çevre ve araştırma geliştirme alanlarına aktarılabilecektir.

Ben kendi adıma bu iki vaadin takipçisi olacağım çünkü çok önemli ama hayata geçirilmesi o kadar zor vaatler hele CHP için.

Haydi hayırlısı.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER