Siyasette yeni dönem; seçmen iktidara kırmızı kart gösterdi

21 yıldır aralıksız iktidarda olan AKP, ilk kez bu derece ağır bir yenilgi aldı. Bu sonuçların AKP’den sermayeye, medyadan bürokrasiye pek çok alanda domino etkisiyle değişimi tetikleyecektir.

CHPliler seçim zaferini kutlamak için Saraçhaneyi doldurdu. (Fotoğraf: Ömer Hamza Yıldız)

31 Mart seçimleriyle muhalefet lehine ortaya çıkan tarihi fark, pek çok açıdan uzun uzun analiz edilmeyi hak ediyor. Bu tabloyu yalnız bir yerel seçim sonucu olarak görmek mümkün değil. Zira 31 Mart, bir yerel seçim olmanın çok ötesinde sonuçlar doğuracak.

Ortaya çıkan tabloyu kısaca özetlemek gerekirse; 21 yıldır aralıksız iktidarda olan AKP, ilk kez bu derece ağır bir yenilgi aldı. Kalesi olarak gördüğü pek çok il ve ilçeyi CHP’ye kaptırdığı gibi kazandığı yerlerde de oyları önemli ölçüde geriledi.

CHP ise 1974 seçimlerinden bu yana ilk kez açık bir seçim zaferi kazandı. Çok sayıda büyükşehir, il belediyesi ve ilçe belediyesini kazanırken oyunu da ciddi şekilde artırdı. İl genel seçimlerinde de oy patlaması yaptı. Bu sonuçlarla seçmen, CHP’yi artık bir sol partiden çok bir merkez partisi, bir kitle partisi konumuna oturttu.

CHP’nin ittifaksız girdiği seçimlerden bu derece büyük bir başarıyla çıkması, muhalefetin diğer unsurlarına ihtiyaç duymadan politika geliştirmesine imkan verecek.

Türk siyasetinde çok önemli sonuçlar doğuracak olan 31 Mart seçimleri, pek çok siyasi aktörü oyun dışına iterken yeni siyasi aktörlerin kalıcı olarak siyasete yön vermesini sağlayacak.

CHPliler seçim zaferini kutlamak için Saraçhaneyi doldurdu. (Fotoğraf: Ömer Hamza Yıldız)

İMAMOĞLU, YAVAŞ VE ERBAKAN YENİ BÜYÜK AKTÖR!

CHP’nin yeni lideri Özgür Özel, girdiği ilk seçimde rüştünü ispatlayarak partiye damgasını vurma şansı elde etti. Bu yönüyle Özgür Özel’e CHP’nin ‘ikinci Ecevit’i’ demek yanlış olmaz.

İstanbul’da büyük bir başarı elde eden Ekrem İmamoğlu ile Ankara’da rekor oy farkıyla kazanan Mansur Yavaş, artık Türk siyasetinin başat aktörleri.

Yeniden Refah Partisi, Milli Görüş hareketinin temsilcisi olma gücünü eline alarak konumunu güçlendirdi. Fatih Erbakan, Türk siyasetindeki ağırlığını her geçen gün artıracaktır.

BAZI AKTÖRLER İÇİN YOLUN SONU

CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu dönemi geri dönülmez şekilde kapanacak. Zira Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin olası bir yerel seçim başarısızlığına karşı kurultayı toplamayı ve partinin başına geçmeyi planladığı biliniyordu. Bu seçenek bütünüyle devre dışı kaldı.

Muhalefet cephesinde İYİ Parti büyük bir kayıp yaşadı. CHP ile olan işbirliğini bozup örtülü şekilde iktidar cephesine geçen Meral Akşener için yolun sonu görünüyor. Nitekim daha ilk dakikalarda İYİ Parti’nin önemli ismi Bilge Yılmaz genel başkan yardımcılığı görevinden istifa ederek Akşener’e de istifa çağrısı yaptı. Akşener’in bu saatten sonra koltuğunu koruması epey güç.

Aynı şekilde MHP’nin de artık kilit konumunu koruduğu söylenemez. MHP’nin koşulsuz desteğine rağmen kaybeden AKP yönetimi, yarından itibaren Cumhur İttifakını sorgulayacaktır.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Lideri Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce için de siyasi hayatlarının finalini yaptıklarını söyleyebiliriz.

BÜYÜK BİR DİP DALGA

Bu seçim sonuçlarını yalnızca yerel adaylarla açıklamak olası değil. Bazı örneklere bakarak dip dalganın büyüklüğünü görebiliriz. Örneğin 1950’den bu yana, asla kazanamaz denen Manisa ve Afyon’da CHP belediye başkanlıklarını kazandı. Aynı şekilde AKP, asla kaybetmez denilen Adıyaman’da seçimleri kaybederken hiç şans tanınmayan CHP ipi göğüsledi.

FOTOĞRAF: YASİN AKGÜL / AFP

EMEKLİLER KIRMIZI KART GÖSTERDİ!

31 Mart seçimleri, AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimleriyle büyük benzerlik gösteriyor. 3 Kasım seçilerinde ekonomik kriz nedeniyle mevcut siyasi aktörleri tasfiye eden seçmen, bu sefer de AKP’ye kırmızı kart gösterdi. Bu sonuçta derin yoksulluk, hayat pahalılığı ve emeklinin durumu çok etkili oldu. Aynı şekilde yerelde derinden derine ve yüksek sesle dillendirilen yolsuzluk iddiaları ve AKP teşkilatlarındaki çekişmeler seçim hezimetini hazırladı.

Sanıyorum Türk siyasetinin unutulmaz ismi Süleyman Demirel’in, “Boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur.” sözü, bu seçimde kendini gösterdi. Ekonomik krizle birlikte büyük geçim kaygısı yaşayan sağ seçmen, ideolojik kaygılarını bir kenara iterek iktidarın en büyük rakibi CHP’ye destek vermekte beis görmedi.

Son söz olarak bu seçim sonuçları, AKP’den sermayeye, medyadan bürokrasiye pek çok alanda domino etkisiyle değişimi tetikleyecektir.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com