Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerde üç kez yenildiği Ekrem İmamoğlu’nu bir yolla siyasi rakip olmaktan çıkarmak istiyor. Bunun için de devletin bütün kurumlarını kullanmaktan kaçınmıyor. Erdoğan’a bu konuda destek veren başkaları da var.
Erdoğan, İmamoğlu’nu sandıkta yenemeyeceğini net şekilde anladığı için başka yol arayışına girdi. İmamoğlu’nu ‘atanmış’ özel savcı ve hakimler aracılığıyla devre dışına çıkarabileceğini düşünüyor. Bunu yaparken Erdoğan’a destek olan CHP içinden ‘Kılıçdaroğlu hizbi’ de var. Bu grup CHP’yi en kritik konularda iki parçalı göstermek için özel çaba harcıyor.
İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması ve sonrasında seçilmemesi için en az Erdoğan kadar mücadele etmesi gereken grup Kılıçdaroğlu hizbi denebilir. Kılıçdaroğlu hizbi görünürde Özgür Özel’e muhalefet ediyormuş gibi görünse de hedeflerindeki isim Ekrem İmamoğlu. Kendi ikballerini sağlama almak için Erdoğan’ın ölüncüye kadar Cumhurbaşkanı olarak kalmasını sağlayacak adımlar atıyorlar. Çünkü İmamoğlu, partiyi babalarının çiftliği gibi kullanan CHP’li siyaset ağlarının düzenini bozdu.
Bu grup sadece Kılıçdaroğlu üzerinden değil Mansur Yavaş üzerinden de İmamoğlu’nu sıkıştırıyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda bugüne kadar suskun kalan Mansur Yavaş’ın son günlerde adaylık konusunda açıklamaları ardı ardına geldi. Yavaş, anket şirketlerinin bulgularına inanarak kendisini sahaya atmış görünüyor. Bugüne kadar siyaseti uzaktan takip edip, kritik konulardan uzak duran Mansur Yavaş’ın kendini bir anda ortaya atmış olmasının normal olmadığı ortada. Mansur Yavaş’ın anketlere yansıyan popülaritesinin sandıklara yansıyıp yansımayacağını bilmiyoruz. Acaba İmamoğlu’nun, tek adam diktasının bütün kurumlarına karşı tek başına mücadele edip yıpranmasını beklemek ne kadar ahlakı bir durum olur? İmamoğlu, Erdoğan ve onun ‘silahşörlüğünü’ yapan savcı, hâkim ve bürokrat kılıklı tiplere karşı mücadele ederken, kenarda bekleyip “Ben daha popülerim” demek ne kadar doğru?
Akademisyen Emrah Gülsunar’ın Mansur Yavaş’ın pozisyonuyla ilgili şu değerlendirmesi bence önemli:
“Mansur Yavaş şöyle bir şey istiyor: ‘Son ana kadar adaylık konuşulmayacak, o esnada hem CHP hem İmamoğlu iktidarın taarruzları karşısında yıpranacak, kendisi ise etliye sütlüye karışmadan kenarda popülaritesini yüksek tutacak, sonra seçim zamanı gelince ‘anketlerde en önde benim’ diyecek ve muhalefet partileri de kendisini ortak aday gösterecek.
Tamam ama ya o etliye sütlüye karışmadan edinilen popülarite Cumhurbaşkanı adayı olup artık etliye sütlüye karışmak zorunlu olduğunda çakılır ve seçim kazandırmazsa?”
Mansur Yavaş’ın “adaylık yarışında ben de varım” çıkışının ardından CHP’yi ve muhalefet blokunu bekleyen bir tehlike var karşımızda. Millet İttifakı’nın en yumuşak karnı olan Meral Akşener’in seçim öncesi yaptıkları hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Yavaş’ı ortaya sürenlerin kafasındaki plan ‘yeni bir Akşener’ oluşturmak olabilir. CHP yönetiminin İmamoğlu’nun adaylığını ilan etmesi durumunda Yavaş’ın partide kalıp kalmayacağına net cevap verebilir miyiz? Buna net cevap vermek pek mümkün görünmüyor.
Metropoll Araştırma Şirketi’nin CEO’su Özer Sencar, CHP’nin Mansur Yavaş’ı aday yapmayacağını düşünenlerden. Sencar’ın, “Söylenmesi gerekeni birileri söylemeli. CHP hem kendine hem seçmenine hem kurucu babaları ve tarihine karşı hem de Mansur beye karşı dürüst olmak mecburiyetindedir. Mansur bey CHP’nin CB adayı yapılamaz. Bu kendi kendini inkar anlamı taşır. Bu oyunu daha fazla sürdürmemelidir. Belediye başkanlığı stratejik bir tercihtir. Başkanlık ise bir rejim tercihidir” değerlendirmesi bence önemli.
Sencar ve Gülsunar’ın değerlendirmesine göre Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacağını söylemek mümkün. Peki Mansur Yavaş, anketlere güvenerek “3. yol” diyerek Cumhurbaşkanı adayı olur mu? Bir partiden veya bağımsız aday olur mu? Bunu görmek için uzun süreye gerek yok gibi.
Bu süreçte Ekrem İmamoğlu, kendisine yönelik CHP Genel Merkezi’nden gelebilecek bir hamleye de kendini hazırlamalı. Türk siyasetinde günübirlik ittifaklarla yol alındığını unutmamak gerekir. İmamoğlu’nun Genel Merkez desteğini koruması durumunda Yavaş ve Kılıçdaroğlu ekibi başka yol arayışına giremeyecektir.
Erdoğan, kendisinin yaşadığı süreci İmamoğlu’na yaşatıp farklı sonuçlar alacağını düşünüyor. Bunu başarır mı? Şu anda kronometre Erdoğan’ın aleyhine, İmamoğlu’nun lehine çalışıyor. Erdoğan, bu kronometreyi durdurmayı hedefliyor.
Erdoğan kronometreyi kısa süreliğine durdurmayı başarsa bile, bu adımın kronometrenin sayaçlarını daha da hızlandırdığına şahit olacağız…