Boşa düşen CHP planı ve Saray rejiminin ömrü

CHP'yi dizayn etmeyi amaçlayan Saray planı, tabanın Özgür Özel'in arkasında durması sayesinde boşa düştü. Kemal Kılıçdaroğlu'nun hevesle girdiği yolun sonu -kendini inkâr edecek şekilde- bitti. Gürsel Tekin de CHP'deki siyasi hayatını noktalamış oldu. Peki, Saray yeni planlar yapmaktan vazgeçer mi?

Saray’ın dört elle sarıldığı “CHP’ye kayyım, mutlak butlan” hamlesi boşa düştü. CHP tabanının, genel başkan Özgür Özel’in arkasında durması bu planı akamete uğrattı. Olan geçmiş siyasetini inkâr noktasına olan Kemal Kılıçdaroğlu ve kayyımlığa pek hevesli görünen Gürsel Tekin’e oldu. Kılıçdaroğlu’nun torun sevmek için eve dönmesinin vakti çoktan geçti. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettikten sonra sürekli hata yapan, geçmişte yaptıklarını ve söylediklerini inkâr eden bir pozisyona geldi. Saray’ın kontrolündeki yargı üzerinden kendine ikbal araması gerçekten acınası bir durum. Saray’ın desteğiyle alacağı koltuğa gerçekten oturacağı zannına kapıldı. CHP tabanının bir hafta tepki gösterip sonra alışacağını düşündü. Saray’ın uzun süredir halkın unutkanlığı üzerinden ürettiği politikayı Kılıçdaroğlu da deneyecekti ama olmadı.

Saray, Kılıçdaroğlu’nun CHP’de ciddi bir tabanının kalmadığını gördü. İkinci olarak, çıkacak bir sokak hareketinin Saray’ın kapılarına dayanma ihtimali de korkuttu. Cumhurbaşkanı seçileli 2,5 yıl olmasına rağmen ülkede ekonomi bir türlü düzelmedi. Halkın sabrının artık taşmaya başladığını gören Erdoğan, bir Kılıçdaroğlu için koltuğunu tehlikeye atmak istemedi. Hukuk tanımayan Saray yargısının CHP’nin birinci parti olmasını engelleyecek yeni ‘hukuksuz’ formüller üretebileceği düşüncesi etkili oldu.

Kılıçdaroğlu, kongrede kaybettiğini bir türlü kabullenemedi. Çevresindekilerin kongrenin iptali için yaptığı girişimlere sessiz kalarak onay verdi. Bu süreçte Özgür Özel’in olağanüstü bir genel başkanlık performansı göstermesi de bütün hesapları alt üst etti. CHP’nin oylarında yerel seçime göre ciddi bir düşme yok. AKP’nin oyları yüzde 30 bandında ancak bu oyların yarıya yakını iktidarın nimetlerini kaybetmek istemeyen grup ve kişilerin oyları. İktidar değişiminde AKP’nin oy oranının yüzde 20’lerin altına hızlı bir şekilde ineceğini söylemek için siyaseti yakından takip etmeye gerek yok.

TEPKİLER VE ÖZEL’E DESTEK KORKUTTU

Erdoğan’ın fazla risk almaktan korkması Kılıçdaroğlu ve şürekasının tasfiyesini sağladı. Erdoğan ve ekibi, Gürsel Tekin üzerinden CHP kongresiyle ilgili ön izleme yapmak istediler. CHP tabanının Özel’e desteği ve gençlerin sokağa çıkma ihtimali ön izlemenin devamını önledi. Burada olan Gürsel Tekin’e oldu. Birileri onu kayyum olması için cesaretlendirdi. Mutlak butlanla genel merkezin değişeceği varsayımı ellerinde patlayınca Gürsel Tekin, CHP’deki siyasi hayatının finalini yaptı.

Bundan sonra anormal bir gelişme yaşanmadığı sürece Kılıçdaroğlu ve çevresindeki siyasetçi esnafın tasfiyesi kaçınılmaz. Tabanın tepkisi karşısında durmaları çok zor. Kılıçdaroğlu’nu Saray bir piyon olarak kullandı ve CHP’nin başka konulara odaklanmasını önledi. Saray sadece zaman kazandı. Kılıçdaroğlu ve ekibinin ‘demokrat’ olmayan yüzleri ifşa oldu.

ERDOĞAN’IN PLANI DEVRE DIŞI KALDI

Peki, bu Saray planının aşarılı olma ihtimali var mı? Saray, Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getirmiş olsaydı bunu başaracaktı. Parti karışacak ve ayrışma olacaktı. AKP aradan sıyrılacaktı. DEM Parti’yi de ikna edemeyen bir AKP’nin gireceği seçimde başarılı olma ihtimali giderek azalıyor. Erdoğan’ın, bu gidişi durdurmak için çantasından yeni ‘tavşanlar’ çıkaracağından endişeniz olmasın. Ancak yaptığı siyasi hamleler eskisi gibi başarıya ulaşmıyor çünkü halkın yüzde 60’ının güvenini kaybetti. Kendi tabanının büyük bir kısmının kerhen destek verdiği bir lider artık.

ERDOĞAN’IN DEM PLANI DA İŞLEMEDİ

Erdoğan, Öcalan üzerinden DEM Partisi’ni etkisizleştirme ve yanına çekme hamlesinde başarısız olduğu için süreçle ilgili meseleleri ağırdan alıyor. DEM Parti’nin desteğini alamayan bir Erdoğan’ın seçilme ihtimali çok düştü. CHP’de istenen tahribat yapılamadı, parti teşkilatı Özel’in arkasında durdu ve Kılıçdaroğlu’nun yeniden dönme ümidi bitti. Erdoğan, şu anda yaptığı gibi CHP’li belediyelere baskıyı artıracak ve oradan bir sonuca gitmeye çalışacak. CHP’yi yolsuzluk yapan bir parti olarak topluma lanse edip “bunlar iktidara gelirse neler olur” diye anlatacaktı. Halkın yüzde 70’i CHP’li belediyelere yönelik operasyonların siyasi olduğunu düşünüyor ve etkilenmiyor. Erdoğan’ın bu süreçte olmasını beklediği şeyler olmadı. Ayrıca bu operasyonlar yapıldığı için ekonominin toparlanma süreci uzadı.

Saray kurduğu oyunun akamete uğramasının ardından harekete geçip ‘Bizans oyunlarını’ sahneye koyacaktır. Yeter ki halk ekonomiyi düşünmesin diye her türlü mantıklı ve mantıksız atraksiyonu yapacaktır. İmamoğlu’nun adaylığını kesin olarak önleyecek hamleler sıklaşacaktır. Hakaret davasından siyasi yasak verdirip Yargıtay’da onaylatacaktır. Belki süreç sonlandırılacaktır.

Erdoğan’ın her hamlesi siyasi ömrünün sonuna geldiğinin emarelerini ortaya koyuyor. Son olarak Saray içerisindeki özel bilgilerin CHP lideri Özel’e servis edilmesi de bunu gösteriyor. Saray’daki bürokratlar yeni iktidara kendini hazırlıyor desek yanlış olmaz. Kimse siyasi ömrünü tamamlamış bir kişinin yanında kalıp geleceğini riske etmek istemiyor. Saray rejimin ömrü tamamlanmak üzere…

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER