Amedspor'un şampiyonluğu, herhangi bir şehir takımının şampiyonluğuna benzemez. Yıllarca önü kesilen, cezalarla, taraftar yasaklarıyla, doğrudan fiziki saldırılarla geri adım atması istenen bir takımın, şehri arkasına alarak müesses nizama kafa tutması ve başarılı olmasıdır. Kağıt toplayıcılarının "beyaz toros"a enfes golüdür bu şampiyonluk.
Amedspor, uzun zamandır beklediği şampiyonluğa nihayet ulaştı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 2. Lig Kırmızı grubunu lider tamamlayan Amedspor, 1. Lig’e çıkmayı başardı.
Maçtan sonra oluşan muhteşem görüntüleri izlemiş olmalısınız. On binlerce Amedspor seyircisi, maçın bitiş düdüğü ile sahaya inerek futbolcularla birlikte şampiyonluğu kutladı. “Diren ha Diyarbekir diren” şarkısı eşliğinde başlayan kutlamalar, halaylarla stadı dolduran on binlerce kişiyle devam etti. Ortaya, 4 büyüklerin şampiyonluklarında dahi görülemeyecek güzellikte sahneler ve fotoğraflar çıktı.
Şüphesiz Amedspor’un şampiyonluğu herhangi bir şehir takımının şampiyonluğunu olmasına benzemez. Şehrin ruhunu ve o ruhun devamı olarak “tüm bölgenin” umudunu sırtlanıp, her türlü zorbalığa, haksızlığa, cezaya, ayak kaydırmaya rağmen ulaşılan zaferin anlamı büyük. Hem şehirde yaşayanlar için büyük hem de gözünü Diyarbakır’a dikmiş milyonlarca Kürt için.
Amedspor’un şampiyonluğu, nerede yaşıyor olursa olsun milyonlarca Kürdün göğsünü kabartmış, duygulandırmış, hatta ağlatmış bile. Ezilen, hor görülen, “teröristler dışarı” diye dışlanan, aracına defalarca saldırılan, kurşunlanan, linç edilen, bir avuç cesur dışında oyuncuların ve teknik direktörlerin katılmaya dahi çekindiği bir takım, tüm zorlukları ayaklarının altına alarak zafere ulaştı.
Şampiyonluk kutlamasına özellikle yurt dışından yazılan mesajlara, yorumlara bakıldığında bir şeyi çok net görüyorsunuz: Sanki milyonlarca Kürt, Amedspor’un zaferinde kendi kaderini görmüş. Bu yüzden sevinç gözyaşları, en az sevinç gülümsemeleri kadar yaygın ve gerçek.
Amedspor’un şampiyonluğu garibanların şampiyonluğudur aynı zamanda. Kağıt toplayıcısı çocukların, konfensiyonlarda iki kuruşa çalışan genç kadınların, ömürleri “devlete meydan okumayla, devletin gadrine uğramak” arasında geçmiş yaşlıların, sokak satıcılarının, minibüs şoförlerinin zaferidir.
Seçtiği belediye başkanı ve milletvekili tutuklanıp hapse atılan; bu rağmen “iradesinden” milim sapmayan bir şehrin, kendini ifade ediş biçimidir o şampiyonluk kutlaması ve Amedspor’u sahiplenişi. “Beyaz toros”larla tehdit edildiğinde, başını dik tutarak “diren ha diren” diye halaya duranların inadının ete kemiğe bürünmüş halidir o kutlama.
Şen olasın Amedspor, on binlerce taraftalarınla direndin ve kazandın. “Beyaz toros”cuların kalesine unutulmaz bir gol attın. Sevincinle, mutluluğunla var ol.