Mehmet Şimşek’in ‘kaybet kaybet’e dönüşmüş Cumhur İttifakı’nın bitişini sağlamanın yanında ülkedeki hukuka dönüş kapısının kısmen açılmasını bile sağlayabilir.
Yerel seçim sonuçları AKP’ye fazla bir seçenek bırakmadı. Ya ekonomiyi düzeltecek ya da tarihteki yerini alacak. İlk seçeneğin gerçekleşmesi için Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uygulayacağı ekonomik programa sahip çıkmaktan başka bir yol yok. Durum böyle olunca Mehmet Şimşek, aldığı riskle birlikte siyasetten çok şey talep edebilecek pozisyona yükseldi.
Bahçeli’nin bugün Mehmet Şimşek’i bir kelime yüzünden hedef alması boşuna değil. Aslında Mehmet Şimşek’in şu anki konumu 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin ardından ekonominin başına getirilen Kemal Derviş’e çok benziyor. Derviş, göreve geniş yetkilerle gelmiş ve krizin ortadan kaldırılması yönünde önemli adımlar atmıştı. O dönemin Başbakan Yardımcısı olan Devlet Bahçeli, Mehmet Şimşek’in geniş yetkilerle donatılmış bir Derviş olmasını istemiyor. Bahçeli, Mehmek Şimşek’in neleri talep edeceğini tahmin ediyor ve önlem almaya çalışıyor. Gelinen noktada Bahçeli’nin Mehmet Şimşek’in yapacaklarına önleme girişimleri iki ortak arasındaki krizin derinleşmesinden başka noktaya evrilmeyeceğini söylemek mümkün.
Erdoğan, bugüne kadar Bahçeli’ye yan gözle bakanı görevden aldı veya pasifize etti. Bu kez ise durum farklı. Mehmet Şimşek, görevden alınıp ve pasifize edilebilecek birisi değil. Öte yandan Mehmet Şimşek’i görevden almak demek ekonomik krizin patlaması demek. Bahçeli’nin koyduğu bariyerler yüzünden ekonomik programa hukuki destek sağlanmazsa, ekonomik kriz daha da kronikleşecek ve AKP’yi yutacaktır. Erdoğan, ekonomik krizde her şeyini kaybetmemek için Bahçeli’nin her gün bir AKP’li vekile, bakana ve yandaş yazara ayar vermesine bir yolla son vermek isteyecektir.
Öncelikle Erdoğan, İYİ Parti’deki gelişmeleri yakından takip edecek. İYİ Parti ile bir yolla iletişime geçerek, üzerindeki Bahçeli baskısından kurtulmayı deneyecektir. İYİ Parti’deki kongre sonuçlarından istediği sonucun çıkmaması durumunda ise CHP, DEVA, Saadet ve Gelecek Partileri’nin de kabul edebileceği yasal değişikleri gündeme getirmekten çekinmeyecektir. Erdoğan, MHP’yi bir yolla by-pass edecek ve bir süre sonra tamamen devre dışı bırakacaktır.
Erdoğan, Bahçeli’nin sürekli vasi rolündeki zaman zaman ırkçılığa varan açıklamalarının kendisine sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Kürt seçmeni kaybettirmekle kalmadığını ve Batı illerindeki muhafazakar Kürtleri de kaybettiğini gördü. Erdoğan için Bahçeli ve bürokrasideki ekibi yük olmaya başladı. Erdoğan, bulduğu ilk fırsata kendine ‘vasi’ rolü biçmiş olan Bahçeli yükünü sırtından atacaktır.
Cumhur İttifakı ortakları arasındaki bu ilişki tarzına bakarak ‘seçime dört yıl var’ açıklamalarının ciddiye alınabilecek tarafının olmadığı görülüyor. Cumhur İttifakı’nın ortakları arasındaki ilişki tarzı ‘kaybet kaybet’e dönüşmüştür. AKP ile yürüyecek bir MHP’nin krizden olumsuz etkilenmemesi mümkün olmadığı gibi MHP ile yürüyen bir AKP’nin kendini toparlama ihtimali hiç bir zaman olmayacaktır. Kaybetme üzerine olan bir ortaklığı ekonomik kriz ortamında ‘kazan kazan’a dönüştürmek mümkün olmadığına göre anlaşarak veya kavga ederek ayrılmayı deneyeceklerdir.
Mehmet Şimşek’in ‘kaybet kaybet’e dönüşmüş Cumhur İttifakı’nın bitişini sağlamanın yanında ülkedeki hukuka dönüş kapısının kısmen açılmasını bile sağlayabilir.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
