AKP'nin yumuşama söylemelerinin gerçek olmadığını görmek için her gün yaşanan hukuksuzlukların neden 'son bulmadığına' bakmak yeterli. İktidar, insanları suç olmayan eylemler nedeniyle cezaevine atıyor, kitaplar yasaklanıyor, siyasi cinayetlerin üstü yargı eliyle örtülüyor, AİHM kararları uygulanmıyor. 'Etki ajanı' düzenlemesiyle çıkan son cılız sesler de susturulacak. Bunlar mı yumuşama?
Recep Tayyip Erdoğan ( FOTOĞRAF: ALTAN / AFP)
Erdoğan’ın yumuşama söyleminin mürekkebi kurumadan ‘etki ajanı’ adıyla önüne gelen muhalifi tutuklanmasını sağlayacak düzenlemenin içeriği kamuoyuna sızdı.
İktidarı eleştiren her birey sabahın erken saatlerinde ‘etki ajanı’ olduğu iddiasıyla gözaltına alınabilir ve hayatının en önemli yıllarını cezaevine geçirebilir, bu yasanın çıkmasından sonra.
AKP’nin “yumuşamadan anladığı” şeyin, herkesin yandaş A Haber kanalı moduna geçmesi olduğunu anlamayan varsa doktora gidip kendini kontrol ettirsin.
AKP’nin yumuşama söyleminin anlamı olmadığını gösteren en önemli olay ise İstanbul’da yaşandı. Gülen cemaati mensubu olduğu iddiasıyla 14’ü 18 yaşından küçük çocuklardan oluşan 38 kişi gözaltına alındı. Çocuklara gözaltına alıp psikolojik baskının her türlüsünü avukat olmadan yapacak kadar gözü kararmış olanlardan hukuk, adalet, insan hakları ve ifade hürriyetine saygı beklenebilir mi?
18 yaşından büyük olanlarının gözaltına alınıp ve tutuklanmak için suçları ne olabilir peki? AİHM tarafından her hafta açıklanan ihlal kararlarından birisini işledikleri iddiası var. ByLock, Banka Asya, cezaevinde kalan birisinin ailesine yardım ve çocuklara eğitim vermek gibi hiçbir hukuk düzeninde suç olmayan ve tek adam rejiminde ise yıllarını cezaevinde geçirmesini sağlayacak ‘uydurma’ suçlamalar.
AKP yargısının iktidarın emir eri olarak Ankara’nın göbeğinde işlenen siyasi bir cinayeti adi cinayete dönüştürme çabası yumuşamanın bizim bilmediğimiz bir başka yönüdür. Sinan Ateş cinayeti uyuşturucu torbacısının üzerine yıkmak AKP’nin yargıdaki yumuşama ayağını oluşturuyor sanırım.
Her sabah darbe bildirisi yayınlar gibi onlarca örgüt çökertme haberini duyuran İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sosyal medyada kullandığı ayrımcı, ötekileştirici, aşağılayacağı dil normal bir dönemde hakkında binlerce davanın açılmasını sağlayacak basın açıklamaları da ‘yumuşama’nın belki bir başka yönünü oluşturuyordur ama biz bilmiyor olabiliriz. Süleyman Soylu’nun kullandığı dilin bürokrasi görmüş olanı bile tek cümlede beş suç işlemeye her sabah devam ediyor.
“Bölücü örgüte operasyon” adı altında sosyal medya paylaşımı yapan, DEM Partisi’ne üye olan ve yönetici olanlara operasyon yapmak yumuşamanın hangi aşamasını oluşturuyor?
Saray mahkemelerinde verilmiş hapis cezasını cezaevinde geçirdiği halde serbest bırakılmayanlar yumuşmanın cezaevi ayağını oluşturuyor. Cezaevi yönetimleri ikinci bir Saray mahkemesi gibi insanların cezaevinden çıkışını geçiktirmek suretiyle ‘yumuşama’ söylemine önemli bir katkı vermeye devam ediyor.
En son yumuşama haberi ise Erzurum’dan geldi. Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından 17 Mayıs’ta açılacak kitap fuarında Kırmızı Kedi Yayınları’nın bazı kitapları yasaklanmış. Bu yasak talebi direkt olarak AKP’li Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’den gelmiş. AKP’nin tarihinde ‘kitap düşmanlığı’na özel bir bölüm olacağı muhakkak.
Erdoğan’ın mecburi istikamet ‘yumuşama’ mesajlarının hiçbir zaman içi dolmayacak. Erdoğan iktidarda olduğu sürece bu ülkeye hiçbir zaman hukuk, adalet, basın ve ifade özgürlüğü gelmeyecek.
Erdoğan’ın söylediklerine bakarak politika belirleyecek muhalefet tarihi hata yapar. Erdoğan, sözüne bakarak karşılık verilecek bir politikacı değildir. Erdoğan, tarihte söylediklerinden çok yaptığı hukuksuzluklar, adaletsizliklerle anılacak bir siyasetçi.
Bu yüzden Erdoğan’ı yumuşatacak bir yumuşatıcı bulunamaz. Benim önerim ‘Lenor’u denesinler belki yumuşamaz ama en azın iyi kokar.
Not: Lenor, Avrupa ülkelerinde satılan bir çamaşır yumuşatıcısı.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
