Erdoğan, AKP 8. Olağan Büyük Kongresi’nde konuştu.
31 Mart yerel seçimlerinde aldığı ağır yenilginin ardından gidilen ilk kongrede AKP’nin kadrolarını yenileyeceği ve yeni bir vizyon ortaya koyacağı söylentileri boş çıktı. Yerel seçimlerinde ‘taşra’ partisi haline gelen partisinin kadrolarında gözle görülür bir değişime imza atamayan Erdoğan, çekirdek kadrosunu aynen korudu. Erdoğan ‘sandığın mesajını aldım, gereğini yapacağım’ sözü boşta kaldı.
AKP’nin bugün 8. Olağan Büyük Kongresi vardı. Kongrede siyasi hedef ortaya koyamayan, yeni söylem üretemeyen, vizyonu olmayan ve sadece geçmiş ezberleri tekrarlayan bir Erdoğan gördük. Konuşmasında kullandığı yeni “Türkiye’ye alışmak zorundasınız” dışında yeni bir şey yok. Yeni Türkiye’ye herkesi alıştırmanın kolay olmadığını en iyi Erdoğan biliyor. Bu yüzden cübbesini ve iradesini Saray’ın emrine vermiş ‘seyyar giyotinleri’ göreve getirdi. Yeni Türkiye, sabah sütçü yerine kapıyı polisin çaldığı, konuşanın kendini Silivri’de bulduğu, muhalif olanın ‘döner bile satamadığı’ yer olmalı.
Kongrede yeni olan diğer partilerden ne karşılığı transfer edildiği bilinmeyen vekillerdi. İYİ Parti’den geçen milletvekillerin tamamının eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yakın isimler olması ise ayrı konu. Gelecek Partisi’nden dün istifa eden Anayasa hocası Serap Yazıcı Özbudun’un durumu ise en ironik olanı. Parlamente sisteme geçiş belgesini hazırlayan ekipte yer alan Özbudun’un AKP’ye geçişi tam anlamıyla kamuoyunda şok etkisi yarattı. Özbudun’un geçişiyle ‘siyasetçinin söylediğine değil ne yaptığına bak’ ifadesi doğrulanmış oldu.
Özbudun’un arkasında Gelecek Partili Ayhan Sefer Üstün’ün yaptığı paylaşım ise geçişlerin bir bedelinin olduğunu ortaya koyuyor. Üstün’ün, “İncir çekirdeğini doldurmayacak dünya menfaati için, en acı gününde yanında olan insanı, savunduğun tüm değerleri bırakıp gittin.. Yeni yol yürüdüklerinle menfaat ilişkisi bittiğinde akıbetini çok merak ediyorum…” sözleri boşuna değil.
Erdoğan, partisine katılanlara rozet taktı.
AKP kongresinin anlamı olmadığını eski AKP’li vekil Şamil Tayyar’ın şu cümlelerinde de görmek mümkün: “Özellikle yerel seçimlerde İstanbul/Ankara gibi büyükşehirleri kaybedince, yüzde 50 civarındaki oy oranı 30’lara gerileyince, kamuoyu ve parti tabanında çok güçlü ‘değişim’ rüzgarı esmişti. Bu bağlamda, kamuoyundaki talepleri dile getirdik, gözlem, öneri ve kanaatlerimizi ısrarla paylaştık. Cumhurbaşkanımız da kendine ulaşan kimi sıkıntıları kongre konuşmalarında ifade ederken, olup bitenlerden haberdar olduğu mesajı vermişti. Nihayetinde bu beklentilerin cevap bulacağı kongre süreci, bugün itibarıyla tamamlandı, yeni kadrolar oluşturuldu, AK Parti’yi seçime götürecek MKYK ve MYK şekillendirildi. Karar verildi, değişiklik hükme bağlandı. Velhasıl, bu saatten sonra ‘değişim’ mevzu kapanmıştır. Riski üstlenen kararı verir, riski üstlenen de Cumhurbaşkanımızdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan
Erdoğan, kongre sonrasında sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Bu öyle bir sevdadır ki burada isimler fânidir, baki olan tek şey davadır.” sözü ise partinin içinde bulunduğu durumu çok daha anlatıyordu. Erdoğan, kendi dışındaki kimsenin anlamının olmadığını başka nasıl anlatabilirdi ki.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
