Screenshot
CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, Karadeniz’den Türkiye hava sahasına giren İHA’nın Ankara yakınlarında düşürülmüş olmasını güvenlik zafiyeti olarak nitelidi.,
Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Karadeniz üzerinden Türk hava sahasına yaklaşan bir İHA’nın tespit edildiği ve meskun mahal dışında F‑16’lar tarafından düşürüldüğü belirtilmişti. Ancak Tan, bu “meskun mahal dışı” olarak ifade edilen yerin, ROKETSAN tesislerine oldukça yakın bir konumda, Karacahasan Köyü civarında olduğuna dikkat çekti.
Tan, olayın ardından birçok önemli soruyu gündeme taşıdı:
“Türk radar sistemlerinin, başkent semalarına kadar gelen bir İHA’yı zamanında tespit edememesi ciddi bir zafiyet midir?
Bölgede birden fazla kurumun İHA ve SİHA uçurması, hava trafiğinde kimliğin ayırt edilmesini zorlaştırmakta mıdır?
Ortada teknik mi, bürokratik mi, yoksa her iki açıdan da yetersizlik mi vardır?”
Ayrıca Tan, Türkiye’nin çevresinde devam eden jeopolitik tehditlere dikkat çekerek, kamuoyunun “propaganda içerikli söylemlerle” oyalandığını belirrti. “Çelik Kubbe” ve “yerli ve milli savunma sanayi” vurgularının gerçeklikle uyuşmadığını belirten Tan, S-400 alımıyla yaşanan sorunların da artık açıkça görüldüğünü ifade etti.
Tan, Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında geçen “Karadeniz’de görmek istemediğimiz” ifadesi üzerinden, düşürülen İHA’nın Rusya menşeli olabileceğine dair dolaylı bir ima olduğunu da ileri sürdü. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yürüttüğünü söylediği “dostluk diplomasisinin” ise bu olayla birlikte sorgulanır hale geldiğini savundu.
F‑16’nın ateşlediği füzenin maliyetinin, vurduğu İHA’nın maliyetinden çok daha yüksek olduğunu belirten Tan, olayın Türkiye’nin dış politika ve güvenlik açısından içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdiğini söyledi.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
