AKP’nin içindeki kavga artık kulislerde fısıldanan bir mesele değil. Kameralar önünde açık seçik “Erdoğan sonrası” için aday konuşup, isimleri çarpıştırıyorlar. Yakında başını Sabah grubunun çektiği çok daha canlı bir “tartışma” ortamı görürsek şaşırmayalım.
Tanıyanların “Hakan abisinin elemanı” dediği MİT’e yakın sosyal medya trollü Emre Erciş’in “Erdoğan sonrası için en güçlü aday” olduğu iddia edilen Bilal Erdoğan hakkında söylediği “AKP %5’i geçemez, tabela partisi olur” sözleri, partinin uzun yıllardır üstünü örtmeye çalıştığı fay hatlarını su yüzüne çıkardı.
Erciş’in çıkışı, tek başına bir trollün haddini aşması değil; AKP içindeki hesaplaşmanın artık saklanamadığının ilanıdır. Bu sözlerin, AKP içerisinde yıllardır koltuk altına sıkıştırılmış huzursuzlukları su yüzüne çıkarması boşuna değil. Çünkü bu merminin hedefi yalnızca Bilal Erdoğan değil; “Erdoğan sonrası kim yönetir?” sorusunu tekeli altına almak isteyen devletçi blok.
Soylu’nun çıkışından hemen sonra gelmesi, Erciş’in mesajının “rastgele” olmadığını açıkça gösteriyor. Bu, AKP içinde yalnızca bir görüş ayrılığı değil, bir savaş koordinasyonu olduğunu gösteriyor.
Süleyman Soylu’nun oğul Bilal Erdoğan ve damat Selçuk Bayraktar’a açıktan destek vermesi, aile çevresinin “Erdoğan sonrası iktidar” planının artık perde arkasında saklanacak bir yanı olmadığını gösterdi.
Bu hat, dernekler, vakıflar ve gençlik örgütlenmelerini mobilize ederek “Erdoğan giderse ancak aile tutar” fikrini beslemeye çalışıyor. Popülist destekçiliğe, “Erdoğan” soyadı üzerinden üretilen duygusal aidiyete yaslanıyorlar.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Ama sorun şu: Bu hat, AKP’nin ağırlığını değil, mobilizasyonunu taşıyor. Bu yüzden Erciş’in çıkışı yalnızca bir saldırı değil; “Sizin ağırlığınız yok” mesajı. Bilal Erdoğan’ın tabanı ikna edemeyeceğini savunuyor Erciş’in sahsında “karşı” grup.
Tam karşı tarafta ise Hakan Fidan’la sembolleşen “devletçi hat” bulunuyor. Fidan’ın MİT’in başındayken ilmek ilmek dokuduğu yeni kariyer planında “Erdoğan sonrası” çok önemli. Fidan’ın Erdoğan’ın ABD çıkışını gölgeleyecek o meşhur “uçak motoru” çıkışını neden yaptığını şimdi daha iyi anlayabiliriz…
Bu hattın avantajı taban değil, kurumsal güç. Bürokrasi, güvenlik aygıtı, dış politika çevreleri… Erdoğan sonrası dönemi popülist bir miras kavgasına bırakmak istemiyorlar. Soylu’nun “aile çevresine” yanaşmasıyla birlikte devletçi kanadın karşı hamle yapması bekleniyordu. Erciş’in sahaya sürülmesi, bu hamlenin “ilk mermi” niteliğinde olduğunu gösteriyor.
Bu yüzden Erciş’in sözlerini bireysel bir trollük değil, devletçi bloktan aile hattına gönderilmiş kontrollü bir uyarı atışı olarak okumak gerekiyor.
Kavganın üçüncü cephesi ise medya ve sermaye. Bu kesimler kimin haklı olduğuna değil, kimin kazanacağına bakıyor.
Bir kısmı Bayraktar-Bilal çizgisini parlatırken, bir kısmı Fidan’ın kurumsallığını daha güvenli görüyor. Büyük damat Berat Albayrak ve ağabeyinin kontrolündeki Sabah grubunun henüz tavrını netleştirmediğini de not edelim.
Erciş’in çıkışı, bu kesimlere de bir sinyal verdi: “Devletçi hat sahaya indi, safınızı ona göre belirleyin.” Bu sinyal, parti içi bloklaşmanın hızlanacağı anlamına geliyor. Yakında önce Sabah grubunun, ardından Yeni Şafak çevresinin tüm ağırlıklarıyla kavgaya dahil olacağını görebiliriz. Berat Albayrak’a diğer üçlü (Fidan, Erdoğan ve Bayraktar) karşısında çok şans verilmese de Sabah ve Yeni Şafak gruplarının konumlanışı sahaya güçlü bir aktör olarak taşıyabilir.
Emre Erciş’in serbest dalışı aile çevresinin meşruiyetini sorguluyor. Devletçi bloğun elini güçlendirmeye çalışıyor. AKP tabanına da iç kavganın başladığını duyuruyor. Ayrıca Fidan hattının yeni bir saldırı dalgası başlatacağının işaretini veriyor. Emre Erciş, “Hakan abisi” adına bu dalışı yaptıysa, yakında fazla kamikaze dalışı görebiliriz. 2028’e giderken pek çok taş yerinden oynayabilir…
Eğer Erciş gerçekten “ilk mermiyi sıkmakla görevlendirildiyse”, bu mermi yalnızca bir işaret fişeğidir. AKP içinde devletçi hat ile aile hattı arasındaki kapışmanın önümüzdeki günlerde daha görünür, daha sert ve daha kişisel çıkışlarla sürmesi kaçınılmaz.
İddiaların tonu artacak, isimler çoğalacak, mermiler daha doğrudan sıkılacak.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
