Fotoğraf: Simon Stålenhag
Fotoğraf ve dijital anlatım tekniklerini kendi hikâyeleri içerisinde özümlettiren Simon Stålenhag, yarattığı gerçek üstü dünyalarıyla uluslararası alanda kendisine kalıcı bir yer edinmeyi başarmış bir sanatçı.
1984 yılında İsveç’in Gävle kentinde dünyaya gelen Simon Stålenhag, Stockholm çevresindeki küçük bir kasabada büyüdü. Çocukluğu, İsveç’in doğası, eski Volvo arabaları ve 20. yüzyılın sonlarında hızla gelişen teknolojiyle şekillendi. Bilim kurguya ve sinemaya duyduğu büyük ilgisi, Stockholm’deki Konstfack Sanat Okulu’nda dijital resim ve görsel tasarım eğitimi almasına yol açtı.
Eserlerinde, nostaljik İsveç kırsal manzaralarını, geleceğe dair genellikle distopik teknolojik unsurlarla birleştirdi. Sanatı, 80’ler ve 90’ların estetiğini, alternatif bir gelecek vizyonuyla harmanlayan özel bir anlatım tarzı yarattı.
Fotoğraf: Simon Stålenhag
Stålenhag, sanatnda; “Blade Runner” ve “Star Wars” gibi bilim kurgu filmlerinden, Ralph McQuarrie ve Syd Mead gibi sanatçılardan ilham aldı. Eserlerinde ayrıca, çocukluk anılarının ve kaybolmuş bir zamanın melankolik hislerinin de izlerini sürdü.
Stålenhag’ın sanatı, özellikle internet üzerinde paylaştığı dijital resimleriyle kendisine sadık bir kitle edindi. Sanatçı İsveç doğasına dair çektiği fotoğraflarını dijital ortamda yeniden şekillendirerek ortaya fantastik ve bilimkurgu öğeleri içeren sahneler koydu.
2014 yılında yayınlanan ilk kitabı “Ur Varselklotet” (“Tales from the Loop”), eserlerinin bir koleksiyonunu ve 1980’ler İsveç’inde geçen distopik bir anlatıyı içeriyordu. Kitap, büyük bir bilimsel araştırma merkezinin (“Slingan”) varlığı sayesinde ortaya çıkan gelişmiş teknolojinin, gündelik hayatla nasıl iç içe geçtiğini betimliyordu.
Sanatçının eserleri, 2020 yılında Amazon Prime tarafından “Tales from the Loop” adıyla bir televizyon dizisine uyarlandı. Dizinin görsel dili ve duygusal yoğunluğu, eleştirmenler tarafından olumlu karşılansa da hikâye anlatımı konusunda karışık görüşler aldı.
Fotoğraf: Simon Stålenhag
Stålenhag’ın sanatının özelliği, nostaljik gerçekçilik ile sürealistik bilim kurguyu ustaca harmanlamasında yatmaktadır. Pastel tonları, detaylı kompozisyonları ve film sahnesini andıran fotoğraflar üzerinden oluşturduğu çizimleri, hikâyelerinin ana yapısını oluşturmaktadır.
Eserlerinde sıkça yalnızlık hissi ve melankoli görülür. Genellikle bir çocuk ve köpeği, terk edilmiş bir araba ya da köhne bir ahır içinde yanıp sönen gizemli ışıklar gibi detaylar kullanarak izleyicinin hayal gücünü harekete geçirir.
Simon Stålenhag, bilim kurgu ve fantastik sanat dünyasında derin bir etki yaratmıştır. Eserleri, film yapımcıları, oyun geliştiricileri ve diğer sanatçılar için önemli bir ilham kaynağı olmuştur.