Lisette Model: Rahatsız edici portreleriyle tanındı, öncü oldu

Diane Arbus, Larry Fink gibi fotoğrafçıların ilham kaynağı olan Lisette Model, her zaman risk almanın ve beklenmedik olanı kucaklamanın önemini vurguladı.

Fotoğarf: Lisette Model

2024’ü geride bırakmamıza az kaldı. Aşağı yukarı iki hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. Bu senenin son iki yazısını kadın fotoğrafçılar oluşturacak. Bunlardan ilki fotoğraf ve sanat dünyasında çığır açan Lisette Model.

20. yüzyılın en etkili fotoğrafçılarından biri olarak kabul edilen Lisette Model (1901-1983), çoğunlukla rahatsız edici olarak tabir edilen portreleriyle tanındı. Seyircilerin görmekten hoşlanmadıkları ya da estetik dışı olarak betimledikleri bu portreler, Lisbeth’e göre insanların gerçek doğasıydı. Nihayetinde her canlının doğasında karanlık ve aydınlık kol kola dolaşır. Model, insanlık halini yalın ve yakından gözlemledi ve derinde kalmış kısımlarını açığa çıkardı. Sanatçı, kariyeri boyunca hiçbir zaman şöhret ya da ticari başarının peşinde koşmadı, buna rağmen eserleri nesille boyunca fotoğrafçılar üzerinde kalıcı etkiler bırakmayı başardı.

Lisette Model, Elise Amelie Felicie Stern adıyla Avusturya’nın Viyana kentinde varlıklı bir Yahudi ailesinde doğdu. Çocukluk yılları güçlü bir müzik eğitimiyle geçti; Arnold Schönberg ile şan dersleri aldı ve müzisyen olmayı düşündü. Ancak, 1924’te babasının ölümü ve ailenin ekonomik durumunun kötüleşmesi, dünyadaki yerini sorgulamasına neden oldu. 1920’lerin sonlarında Paris’e taşındığında, onu fotoğrafçılık dünyasına götürecek kişisel bir yolculuğa başladı.

Fotoğarf: Lisette Model

Model’in fotoğrafçılıkla tanışması, kız kardeşi Olga’nın kendisine bir kamera hediye etmesiyle gerçekleşti. Ancak bu sanatı gerçek anlamda benimsemesi, Rogi André’den aldığı derslerle ve André Kertész’in ilhamıyla oldu. Kısa süre içinde fotoğrafçılık, onun için kendini ifade etmenin birincil aracı haline geldi.

1930’larda Lisette Model, eşi ressam Evsa Model ile Nice’e taşındıktan sonra fotoğrafçılığa ciddi şekilde yöneldi. İlk büyük projesi, Nice’in ünlü sahil şeridi Promenade des Anglais’de turistlerin ve yerel halkın fotoğraflarından oluştu. Bu seride günlük hayatın hem sıradan hem de grotesk yönlerini yakaladı, insanların sosyal statülerini ve duygusal durumlarını ortaya koyan ayrıntılara odaklandı.

’Cigar Smoker’, isimli portresi, bu dönemin en ikonoik fotoğraflarından biridir. Ağzında purosuyla oturan kilolu bir kadının kendinden emin fotoğrafı, aynı zamanda geleneksel güzellik anlayışlarına da meydan okudu.

1938’de Nazilerin Avrupa’daki etkisinin artması nedeniyle Model, New York’a taşındı. Amerika’da kariyeri hızla ilerledi ve Harper’s Bazaar gibi ülkenin en prestijli dergileri için çalışmaya başladı.

Fotoğarf: Lisette Model

Diane Arbus, Larry Fink gibi fotoğrafçıların ilham kaynağı olan Lisette Model, her zaman risk almanın ve beklenmedik olanı kucaklamanın önemini vurguladı.

Fotoğrafçılıkla ilgili felsefesi –teknikten ziyade bir anın duygusal özünü yakalamak– üzerine şekillendi ve bu duruşuyla da kuşaklar boyunca sanatın her alanından kişiyi etkiledi ve hala da etkilemeye devam ediyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÇOK OKUNANLAR

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com