Karolina Henke’nin ‘Back to Nature,’ isimli serisi, sadece bir dizi güzel fotoğraflardan oluşmuyor. Aynı zamanda bizim doğa ile olan bağlantımızı ve onu korumak üzere taşıdığımız sorumluluğu bize hatırlatıyor.
Sonbahar sona ererken ve kış yüzünü gösterirken kuzeyin sokaklarında merak uyandıran sergilerden biri de Karolina Henke’nin ‘Back to Nature’ isimli işi. Koleksiyon, doğanın çeşitliliğine, gizemine bir saygı duruşu niteliğinde. Diğer taraftan da her geçen gün giderek kentleşen günümüz yaşamında doğaya olan artan özlemimize de yapılan şiirsel bir ithaf.
İsveç’in en önemli sanat okullarından biri olan Konstfack’ta eğitimini tamamlayan Henke, güçlü ve sembolik görsellerini aktarmak için fotoğrafı bir araç olarak kullanıyor. Hem ticari hem de sanatsal fotoğraf alanlarında işler üreten Henke’nin fotoğrafları çoğunlukla doğasal öğelere odaklanıyor. Işık üzerinde yaptığı oynamalar, kompozisyonlarının temel unsurlarından birini oluşturuyor. Sanatçının doğaya olan merakı ve ilgili, doğup büyüdüğü coğrafyayla olan ilişkisi, hikâyelerinin çıkış noktası. Şehir mekanlarından uzakta, ormana ve suya yakın bir alanda çocukluğunu geçiren Henke, geçmiş anılarının büyüsünü ve geleceğe ilişkin endişelerini fotoğraflar aracılığıyla anlatıyor. Kentleşmenin ve iklim değişikliklerinin doğa üzerinde yaptığı bozulmalarını kendisine has üslubuyla kağıt üzerine döküyor.
‘Back to Nature’, farklı yeryüzü şekilleri ve çevreler arasında izleyiciye görsel bir seyahat imkânı sağlıyor. Sergideki büyük format fotoğraflar, bir kurgu üzerinde ilerleyerek gerçeküstü ve gerçekçi öğeleri bir araya getiriyor. Genel tema, insanın doğa üzerindeki yeri ve etkisi. Henke, hikayesini aktarmak için genelde doğal mekanlarda, farklı yerlere konumlandırılmış modelleri kullanıyor ve bunları hayvanlarla ya da bitkilerle eşleştirerek harmoni ve zaman zaman da kırılgan bir atmosfer yaratıyor. Her bir fotoğraf renkleri, şekilleri ve dokuları ön plana çıkarmak üzere dikkatlice şekilleniyor. Sanatçı genel olarak yumuşak bir renk skalası üzerinden ilerliyor. Bu şekilde doğanın zamansız güzelliğine de vurguda bulunuyor.
Fotoğraflarında doğayı çoğu zaman bir çıkış noktası olarak kullanan Karolina Henke, tekniğinde dijital ve analog unsurları birarada kullanıyor. Bu da fotoğraflarına hem çağdaş hem de zamansız bir nitelik kazandırıyor. Henke’nin alameti farikası, kompozisyonlarında ustalıkla işlediği ışık biçimlerinden geliyor. Her bir fotoğraf, dikkatlice planlanan hazırlıkların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Genelde farkındalık ve otantik hisleri uyandırmak üzere doğal ışığı ana öğe olarak kullanıyor. Kompozisyonlarında yarattığı yumuşak ışık tonlarıyla izleyiciye hayal ile gerçek arasında gidip gelebileceği yaratıcı alanlar sunuyor.
Karolina Henke’nin ‘Back to Nature,’ isimli serisi, sadece bir dizi güzel fotoğraflardan oluşmuyor. Aynı zamanda bizim doğa ile olan bağlantımızı ve onu korumak üzere taşıdığımız sorumluluğu bize hatırlatıyor. Dikkatlice kurulmuş kompozisyonlar ve serginin bütünlüğü içerisinde seçilmiş ve yerleştirilmiş fotoğraflar, hikâye anlatma tekniğinin inceliklerini de gözler önüne seriyor.
Sanatıyla Henke, izleyiciye önemli bir mesaj vermekle kalmıyor aynı zamanda izleyicinin düşüncelerini uyandırıyor ve onlara tepki verme ve harekete geçme imkânı sağlıyor. Sanatçı, ‘Back to Nature,’ serisini güvenin ve kırılganlığın bir simgesi olarak tanılandırıyor ve birlikte yaşayabilmemiz için her birimizin taşıması gereken sorumluluğu bize hatırlatıyor.
Doğanın sadece güzelliğini ortaya çıkarmakla yetinmeyen aynı zamanda onun varlığı üzerine izleyicilerin kafasında sorular uyandıran tekniğiyle Henke, eleştirmenlerin de ilgisini üzerine çekiyor.