Fotoğraf: Josèfa Ntjam
Sanatın pek çok alanında olduğu gibi, fotografik anlatımlar da giderek yerini çok disiplinli çalışmalara bırakıyor. Günümüz sanatçısı, hikâyesini anlatmak için çeşitli araçları bir arada kullanmayı tercih ediyor. Tek bir alanda uzmanlaşmak ve çalışmalarını da sadece bu alan içerisinde icra etmek, günümüz koşullarına neredeyse ters düşüyor. Teknolojinin de ilerlemesi ve kullanımının da giderek kolaylaşması anlatım biçimlerinin de çeşitlenmesini de beraberinde getirdi. Günümüzdeki uluslararası büyük galerinin pek çoğu, kapılarını disiplinler arası çalışan sanatçılara bırakıyor. Bu da aslında hikâye anlatımının sınırlarını genişleterek bize ifade etme ve bunu aktarma konusunda sayısız kolaylıklar ve olasılıklar sunuyor.
Fotoğraf: Josèfa Ntjam
Fotografiska’da şu an seyircilerle buluşan 1992 doğumlu Fransız sanatçı Josèfa Ntjam ‘Futuristic Ancestry: Warping Matter and Space-time(s)’ isimli sergisi, bize farklı tekniklerin bir arada buluştuğu fotografik bir hikâye sunuyor. Ntjam, eserlerinde heykel, fotomontaj, film ve ses gibi birçok faklı alanı birlikte kullanıyor. Sanatçı, internetten, bilimsel kitaplardan ve fotoğraf arşivlerinden topladığı malzemeleri biraraya getirerek ‘assamblage’ tekniği kullanıyor. Bu yöntemle imgeleri, kelimeleri, sesleri ve hikâyeleri birleştirerek köken, kimlik ve ırk hakkındaki baskın söylemleri sorgulayıp yeniden yorumlandırıyor.
“Futuristic Ancestry” sergisinde Ntjam, izleyiciyi alternatif bir ekosisteme davet ediyor. “Battlestar Galactica” gibi bilimkurgu dizilerinden ve yazar Octavia E. Butler’ın eserlerinden esinlenerek, Afrika diasporasına ait bilimkurgu öğeleriyle harmanlanmış bir dünya yaratıyor. Sanatçı, toplumsal etiketlerin ve sınırlamaların ötesinde yeni olasılıklar hayal ediyor.
Fotoğraf: Josèfa Ntjam
Sergide yer alan ‘türler arası (interspecies) karakterler’, katı güç yapılarını sorguluyor ve özgürlüğün sürekli dönüşüm ve uyum sağlama yeteneğinde yattığını vurguluyor. Bu eserler, geçmiş ve geleceğin kesiştiği, topluluk bilincinin değişimi yönlendirdiği bir görsel yolculuğa çıkmamızı sağlıyor.
Ntjam’ın eserleri, ‘Afro-diasporik tarih’ ve ‘köken’ gibi konuları keşfederken, biyomorfik avatarlar ve dünya dışı varlıklar aracılığıyla farklı anlatılar sunuyor. Sanatçının “Matter Gone Wild” adlı 19 dakikalık filmi, devrim ve sistematik baskı temalarını üç farklı karakter üzerinden anlatıyor. Her karakter, bilinmeyen bir çoklu evrenin (multiverse) psikodelik bir köşesinde varlığını sürdürüyor.
Fotoğraf: Josèfa Ntjam
Ntjam, tarihsel olayları, kolektif hafızayı ve bilimkurgu öğelerini harmanlayarak, farklı yerlerdeki devrimci hareketlerin yeni yorumlarını üretiyor. ABD’deki Kara Panterler hareketinden, Kamerun ve Nijerya’daki sömürge karşıtı mücadelelere kadar birçok direniş hareketine eserlerinde referans veriyor.
Fotografiska Stockholm’deki bu sergi, küratör Jessica Jarl ve sanatçının iş birliğiyle hazırlandı. Sergi, izleyiciyi, toplumsal anlatıları sorgulamaya ve kendilerini şekillendiren hikâyeleri yeniden değerlendirmeye teşvik eden bir deneyim sunmakta ve disiplinler arası sanata ilgi duyanların kaçırmaması gereken bir iş.