Jeff Cowens, multi disipliner alanda çalışmalar ortaya koyan bir fotoğrafçı. İşlerinde çoğunlukla farklı teknikleri birarada kullanıyor.
Fotoğrafı farklı disiplinlerle buluşturmak ve ortaya deneysel çalışmalar koymak, giderek daha sık rastlanan bir tutum. Aslında bu sadece fotoğraf için de geçerli değil, sanatın kendisi kendi içerisinde multidisipliner bir alana doğru kayıyor. Bu da hikâye anlatım olanaklarını çeşitlendiriyor ve bizi farklı hikâyelerin çeşitli boyutlarıyla baş başa bırakıyor.
Artık neredeyse bir ressam, sadece bir ressam, bir fotoğrafçı, sadece bir fotoğrafçı ya da bir yazar, sadece bir yazar değil. Hikâyenin kendisi giderek daha fazla ön plana çıkmaya başlıyor ve sanatın farklı kolları da sadece bu hikâyeye hizmet etmek için kullanılan birer araç olma haline geliyor. Bu anlamda mükemmel bir teknik de anlamını giderek kaybediyor, çünkü asıl olan anlatmak.
Ancak tabii ki, hikâyenin önemini vurgulamak tekniği reddetmek değil. Çünkü günümüzde bu konuda neredeyse birer sihirbaz gibi çalışan, tekniğin sınırlarını zorlayan sanatçılar da var. Ama herkes için en önemli olan şey, temelinde hikâyenin kendisi.
Jeff Cowen, multidisipliner alanda çalışmalar ortaya koyan bir fotoğrafçı. İşlerinde çoğunlukla farklı teknikleri bir arada kullanıyor. Sanatçının son işi Berlin Works de bunlardan biri. İsminden de anlaşılacağı gibi Cowen’in Berlin’de geçirdiği zamanın bir özeti olarak karşımıza çıkıyor seri. Ortalama 100 adet el yapımı gümüş jelatin baskılar Cowens’in yenilikçi sanatını temsil ediyor.
New York’ta doğup büyüyen Jeff Cowen, 1980’lerde taksi şoförlüğü yaptığı zamanlarda fotoğrafla uğraşmaya başlıyor. Bir süre Larry Clark’ın asistanlığını yapıyor. Aynı zamanda New York üniversitesinde resim bölümünde öğrenciliği süren Cowen, okuldan mezun olduktan sonra Paris’e taşınıyor ve 2001 – 2007 yılları arasında burada yaşıyor. Sonrasında stüdyosunu Berlin’e taşıyor ve benzersiz üslubu ve fotoğrafik dili de asıl burada gelişiyor. Berlin Works isimli çalışması, sanatçının 2023’e kadar devam eden bu dönemini yansıtmaktadır.
Cowen, işlerinde fotoğrafın evrimsel potansiyelini resmin gücüyle keşfetmeye girişiyor. İşleri, gerçeklik ve gerçeküstü arasında bir yerde konumlanıyor; görünen ve görünmeyen, bugün ve geçmiş Cowen’in sanatında bir araya geliyor. Deneysel çalışma tarzı, karşımıza benzersiz işlerin çıkmasına neden oluyor.
Analog kamerayla çalışan Cowen, büyük format baskılarını çeşitli kimyasal süreçlerle, yağlı boya fırçalarıyla ve işaretlemelerle ve kolajlarla yeniden şekillendiriyor. Sonuçta ortaya üç boyutlu, heykelimsi ve dokusal işler çıkıyor.
Cowen’e göre sanat, özellikle de içerisinde bulunduğumuz zor günlerde insanın gücünü gösterebilmesi adına biricik araç. İnsanı diğer canlılardan ayıran ve onu benzersiz bir yere koyan yaratıcılığının bir göstergesi.