Doğal ve suni malzemelerin ilişkiselliğine kuir bir bakış: “Yaş”

Buluntu ve doğal nesnelerden yaptığı heykellerle kuir ekoloji üzerine çalışan Zeynep Gönen, “Yaş” ile Ka’da sanatseverlerle buluştu.

Doğal materyallerle insan yapımı malzemeler arasındaki ilişkisellik üzerine çalışan Zeynep Gönen, Yaş (Damp) ile sanatseverlerle buluştu. Sergi, olağan hâllerinden referansla kendi formunu yaratan, kendi potansiyelinden haberdar olan nesneleri ikilikler üzerine inşa eden ve kuir ekoloji üzerine çalışan sanatçının, bugün Aylime Aslı Demir moderatörlüğünde gerçekleşen sanatçı konuşmasıyla son buldu.

Yaş, maddelerin ilişkiselliği üzerine çalışan sanatçının oyuncu bir keşif amacıyla yola çıktığı bir deney olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Serginin ana bileşeni olarak yer alan ve geleneksel olanlardan farklı olarak çamuru fırınlanmamış vazolarda “toprakla ilişkisi kesilmemiş” çiçek ve bitkilerle Zeynep Gönen, bölünmeyen ilgiye ihtiyaç duyan, kendi kendilerine değişen, öngörülemeyen ve sergi süresince de oluşmaya, dönüşmeye devam eden bir üretim pratiğine yer veriyor. Bu sürekli büyüme ve değişim ile ziyaretçiye her seferinde yeni ve özgün bir deneyim yaşıyor. Yaş’ta serginin öne çıkan unsuru olan Vazolar’a (2024), sanatçıyı bu canlı vazoların oluşum sürecine hazırlayan Cam Altı (2021), Seramik Üstü Çiya (2022), Cam Üstü Kıtık (2021), Alet Çantası (2024) isimli çalışmaları da eşlik ediyor.

Seramik ve doğa üzerine

Sanat üretimini Ankara’da sürdüren Zeynep Gönen, malzemelerin yarattığı olasılıkları süreç/zaman çerçevesinde deneyimleme, araştırma, oynama, şefkat kavramları çerçevesinde şekillenen seramik ve doğa üzerine ilişkilenmeler ışığında, genellikle buluntu ve doğal nesnelerden yaptığı heykel pratiğinde kuir ekoloji üzerine çalışıyor. Sanatçı Yaş’ta, sergi süresince büyüyen ve değişen bitkileri evlerinde yaşatmaya devam etmek isteyenleri serginin kapanışına küçük saksılarda topraklarıyla gelmeye davet ederek; seyirciye de bu üretim, deneyimleme ve dönüşüm sürecine dâhil olma şansı tanıdı.

Yaş vazolardan beslenerek büyüyen bitkilerin değişim ve gelişimine tanık olan izleyici, sanatçı tarafından üretimin birer tanığı olarak konumlandırılıyor. Zeynep Gönen, bu durumu bir adım ileriye taşıyarak bu deneyimi izleyicilerin evlerine götürmelerine olanak tanıyor. Böylelikle izleyici ve sanatçı doğanın, “aykırı” kaldığı insan hâkimiyeti arasında var olması için kolektif bir çaba göstermiş oluyor. İzleyici ve sanatçının bu birlikteliği, erkek egemen toplumda oldukları gibi var olabilmek için çaba harcayan LGBTI+ bireylerin mücadelesini ve mücadelenin gerektiğinde diğer hak savunucu gruplarla ortaklaşabilmesini andırıyor.

Zeynep Gönen’in malzemenin sınır ve olanaklarını sorgulayan üretimlerinin “Karşıt malzemeler arasındaki birliktelik, queer bir ilişkiyi temsil edebilir mi? Çevreyle olan diyaloğumuzu sorgulayan, alışkın olmadığımız, yersiz ve hatta kendine bile yabancı bir ilişki?” sorusundan hareketle ortaya çıktığını söyleyen Furkan Öztekin, Gönen’in bu formlar arası deneyini norm dışı bir düzen tahayyülü olarak tanımlıyor. Öztekin’e göre sanatçının pratiğindeki kuir varoluşların habercisi olan bu beklenmedik birliktelikler, doğal ve yapay arasındaki zıtlığın gerilimini taşıyor.

Serginin alanın ortasına yerleştirilmiş olan yaş vazo standlarının arkasında sanatçının çektiği fotoğraflardan oluşan bir platform yer alıyor. Ortada yer alan vazoları sergi alanındaki dağılımı sağlayarak destekleyen fotoğraflar, doğa ve insan yapımını bir araya getiren vazoların arkasındaki nedenselliği açıklayarak da destekliyor. Zeynep Gönen tarafından çekilen avuç içi kadar snapshot’lar insan yapımı olanla doğada kendiliğinden bulunanın iç içeliğini bir arada göstererek sanatçının Doğal materyallerle insan yapımı malzemeler arasındaki ilişkiselliği nasıl algıladığını açıklıyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com