Danny Lyon ile mahkûmlar arasında

Anders Petersen, ikonik çalışması Fängelse’ye (Hapishane) hayat verirken etkilendiği klasik bir çalışma vardı: Danny Lyon’dan Conversations with the Dead.

Fotoğraf: Danny Lyon

Fotoğrafçı Anders Petesen, Fängelse’ye hayat verebilmek için İsveç’in en tehlikeli hapishanelerinde birinde uzun zaman geçirdi. Mahkûmlarla ve gardiyanlarla bir denge kurabilmek, işini devam ettirebilmesi çok önem taşıyordu ve bu da beraberinde her daim süregelen hapishane içerisindeki ilişkilerin güçlü bir parçası olabilmek anlamına geliyordu. Çalışma stilindeki benzerlik Danny Lyon’un Conversations with the Dead hayat verirken sergilediğiyle çabayla neredeyse birebir benzerlik taşıyordu. Petersen, fotoğrafçının sadece görsel dilinden değil aynı zamanda onun disiplininden ve fotoğraflarını oluştururken sergilediği çalışma yönteminden de etkilenmişti. Şimdi onda böylesine derin iz bırakan bu fotoğrafçıya ve ikonik çalışmasına biraz daha yakından bakalım.

Fotoğraf: Danny Lyon

Conversations with the Dead (Ölülerle Sohbet) Amerikalı belgesel fotoğrafçı Danny Lyon’un en dikkat çekici fotoğraf kitaplarından biri olarak bilinir. Fotoğrafçı burada 1967 – 1969 yılları arasında Teksas cezaevi sisteminde geçirdiği zamanı ve mahkumlarla kurduğu yakın ilişkiyi gösterir. O dönemlerde Lyon, çeşitli hapishanelere özel erişim izni alarak mahkumların yaşamlarını belgeler ve ortaya bir insanlık portresi çıkarır. Kitap, mahkumların yaşamına dair derin bir içgörü sağlar.

Bu kitabın Anders’i böylesine derinden etkilemesi şaşırtıcı değildir. Çünkü, döneminde benzeri olmayan bir çalışmadır. Güçlü görsel kompozisyonlarıyla fotoğraf tarihinde kendisine sarsılmaz bir yer edinmiştir.

Fotoğraf: Danny Lyon

Conversations with the Dead, suç ve ceza anlayışına adeta meydan okumaktadır. Mahkûmları burada sadece birer suçlu değil aynı zamanda karmaşık bireyler olarak ele almaktadır. Bu yaklaşım Anders Petersen’in hümanist yaklaşımına birebir uymaktadır. Bu nedenle Petersen için benzersiz bir örnek oluşturmaktadır. Fotoğraflar, samimi olduğu kadar da sarsıcıdır. Hapishanedeki zorlu koşulları ve mahkumların hayat hikayelerini gözler önüne sermektedir.

Lyon, Conversations with Dead ile toplumun en savunmasız bireyleriyle yakından ilişki kurmuş ve onları toplumsal kimliklendirmelerin ötesinde oldukları gibi, zayıflıklarıyla ve güçleriyle fotoğraf karelerine taşımıştır.

Anders Petersen de Österåker hapishanesinde geçirdiği zamanda ve çektiği fotoğraflarda her zaman olduğu gibi insana odaklandı. Bunu gerçekleştirebilmek kurulması gereken samimi ve gerçek ilişkilere bağlıydı. Aynı zamanda sabır, süreklilik ve samimiyet demekti. Tüm bunlar Anders Petersen’de var ve onun alameti farikasıdır.

Fotoğraf da sanatın her dalında olduğu gibi birbirini etkilemeye devam ediyor. Mirasını kuşaklara aktarıyor. İki usta Danny Lyon ve Anders Petersen, fotoğraf tarihi içerisindeki yolculuklarında birbirlerinin ilham kaynağı haline gelirken genç fotoğrafçılara da bir şeyi yeniden hatırlatıyorlar: Ne olursa olsun işinin temeline insana saygıyı ve sevgiyi yerleştirmek.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com