Cindy Sherman, idealize edilmiş güzellik anlayışına meydan okudu

Cindy Sherman, Instagram'da yaptığı deneylerle yeni bir kitleye ulaştı ve çağdaş selfie kültürüne yönelik hicivsel ve öz-eleştirel görüntüler üreterek günümüzün kimlik anlayışını sorguladı.

Fotoğraf: Cindy Sherman

Günümüz çağdaş fotoğrafçıları arasında hiç kuşku yok ki en bilinen isimlerden biri, Cindy Sherman. Kariyeri boyunca kimlik, cinsiyet gibi konuları sorgulayan Sherman, ortaya koyduğu çalışmalarla sanat ve medya tarihinde kendisine özel bir yer edinmeyi başardı. Özellikle de otoportreleriyle kendinden sonra gelen fotoğrafçılar için de ilham kaynağı oldu.

1954 yılında Glen Ridge, New Jersey’de doğan ve Huntington, New York’ta büyüyen Sherman, erken yaşlarda görsel sanata ve fotoğrafçılığa ilgi duymaya başladı Buffalo’daki New York Eyalet Üniversitesi’nde eğitim gördü ve başlangıçta resme ilgi duyarken daha sonra fotoğrafçılığı ana sanatsal aracı olarak benimsedi. Bu dönemde, fotoğrafın ona roller ve kimlikler üzerinde deney yapma konusunda daha fazla özgürlük sunduğunu fark etti. Sanatsal çıkışını, 1970’lerde ‘Untitled Film Stills’ (1977–1980) adlı ikonik fotoğraf serisiyle yaptı. Bu seride, klasik Hollywood filmlerinden, noir türünden ve Avrupa sanat filmlerinden esinlenerek kendisini farklı kadın rollerinde sahneledi. Kendi görüntüsünü manipüle ederek ve farklı mekânlarda poz vererek, popüler kültürdeki kadın temsillerini hem kutlayan hem de eleştiren fotoğraflar üretti.

Fotoğraf: Cindy Sherman

1980’ler ve 1990’lar boyunca Sherman, sanatsal dilini daha da geliştirerek daha grotesk, sürrealist görüntüler yaratmaya başladı. ‘History Portraits’ (1988–1990) serisinde, klasik portre resimlerini temel alarak bunlara, aşırı makyaj, maskeler ve deformasyonlar gibi absürt ve abartılı unsurlar ekledi ve sanat tarihindeki idealize edilmiş güzellik anlayışına meydan okudu. ‘Sex Pictures’ (1992) serisinde ise anatomi modelleri ve kuklalar kullanarak pornografi ve bedenin görsel kültürdeki rolünü sorguladı.

Fotoğraf: Cindy Sherman

Sherman’ın çalışmalarının merkezinde kılık değiştirme ve dönüşüm yer alır. Fotoğraflarında nadiren kendisi olarak görünür; bunun yerine sürekli olarak yeni kimlikler benimser. Makyaj, peruklar, kostümler ve dijital manipülasyon kullanarak, gösterişli film yıldızlarından tarihi figürlere, grotesk ve korkutucu karakterlere kadar geniş bir yelpazede karakterler yaratır. Onun sanatı, toplumun dış görünüş, kimlik ve cinsiyet rolleri takıntısına yönelik bir eleştiri olarak görülebilir.

Fotoğraf: Cindy Sherman

2000’li yıllarda Sherman, dijital teknolojiler ve sosyal medya ile denemeler yapmaya devam etti. ‘Clowns’ (2003–2004) ve ‘Society Portraits’ (2008) projelerinde güzellik, yaşlanma ve öz-görünüm temalarını işledi. Sanatçı, Instagram’da yaptığı deneylerle yeni bir kitleye ulaştı ve çağdaş öz-görüntü (selfie) kültürüne yönelik hicivsel ve öz-eleştirel görüntüler üreterek günümüzün kimlik anlayışını sorguladı.

Sherman’ın eserleri, New York’taki Museum of Modern Art, Londra’daki Tate Modern ve Paris’teki Centre Pompidou gibi dünyanın en prestijli sanat kurumlarında sergilendi. Çalışmaları birçok ödüle layık görüldü. Sherman çağdaş fotoğrafçılığın en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilmektedir.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com