Strömholm: Her yerde kendini evinde hissetmek

Strömholm için ev hissini hiçbir zaman mekânla ya da coğrafyayla sınırlandırmaz. O, her yerde kendisini evinde hisseder ve bu hissiyatını da fotoğraflarına taşır.

Fotoğraf: Christer Strömholm

İskandinav fotoğrafının en büyük isimlerinden biri olan Christer Strömholm; sadece Kuzey Avrupa’nın değil dünya fotoğraf tarihinin de başta gelen sanatçıları arasındadır.

Strömholm (1918-2002), fotoğraflarıyla, sözleriyle ve kişiliğiyle pek çok sanatçıyı bugün bile etkilemeye devam etmektedir. İskandinav fotoğrafında yaratıcı ve kişisel belgesel anlatım tarzı, onunla gelişmiştir. Hayata yaklaşımıyla ve işleriyle, kendisini zamanın ötesinde konumlamıştır. Dünyaya, alışılagelmişin dışından bakmıştır. Ve insanla kurduğu ilişki de bunun üzerinden şekillenmiştir.

Strömholm için ev hissini hiçbir zaman mekânla ya da coğrafyayla sınırlandırmaz. O, her yerde kendisini evinde hisseder ve bu hissiyatını da fotoğraflarına taşır. Poste Restante bir otobiyografidir. Albüm, Strömholm’un grafik ve resim sanatından gelen eğilimlerini de doğrudan gözler önüne sermektedir.

Fotoğraf: Christer Strömholm

Christer’e asıl büyük tanınırlık Modern Müze’de sergilenen ‘9 Sekunder av Mitt Liv’ (Hayatımın Dokuz Saniyesi) isimli çalışmasıyla gelir. Sanatçının 1936-86 yılları arasında çektiği fotoğraflardan oluşan sergi, 40 binin üzerinde ziyaretçiyle fotoğraf tarihine geçer.

Strömholm’un sanata olan ilgisi resimle başlar; sonrasında da grafik sanatları aracılığıyla fotoğrafa evrilir. Sanatçının estetik ve düşünsel yapısı, kaçınılmaz olarak içerisinde bulunduğu dramatik dönemin etkilerini taşır. Christer’in çocukluğu ve gençliği Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın aralığında geçer. İkinci Dünya Savaşı başladığında 21 yaşındadır. Savaşın yarattığı sosyal travmalar, kişisel tarihinin parçası olur. 1937’de sanat okumak üzere Berlin’e ve oradan da Düsseldorf’a gider. 1950-1953 yılları arasında Otto Steinert’ın kurduğu Fotoform grubunda yer alır. Sanatı, gündelik hayatın parçası olarak kabul eden Bahaus akımının izlerini taşıyan Fotoform, fotoğrafta öznelliği ön plana çıkarır.

1950 – 1960 yılları arasında Paris’te yaşadığı dönemde Ünlü kitabı ‘Les Amis de Place Blanche’a (Place Blanche Arkadaşları) da hayat verir. Dönemi itibariyle fazlasıyla sıradışı bulunan fotoğrafları bugün bile bazı çevreler için radikaldir. Kırmızı Fener Sokağı Pigalle’deki transseksüellerin yaşamına eşlik eden Strömholm, gerek kompozisyon gerekse teknik olarak olağanüstü bir işe imzasını atar. Geceleri çektiği fotoğraflarda sadece doğal ışıktan faydalanır. Sokak fotoğrafçılığı ile portre fotoğrafçılığını birleştirir.

Fotoğraf: Christer Strömholm / Agence VU

Aşırı muhafazakar General de Gaulle’un yönetiminde Fransa’da erkeklerin kadın kıyafetleri içerisinde görünmesi yasaktır. Strömholm, Paris sokaklarında büyük riskler altında çalışan travestilerin yaşamlarını, basmakalıplara takılı kalmadan belgeler. Onun fotoğraflarını benzersiz kılan şey, taşıdığı samimiyetidir, insana ve hayata duyduğu içten saygıdır, öznesine yönelen kalbinin gözü ve alçakgönüllüğüdür.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com