OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Çin menşeli elektrikli araçların Avrupa pazarında hakimiyeti ele geçirdiğine dikkat çekerek, bunun küresel düzeyde otomotiv sektörü ile birlikte Türkiye'de de otomobil sanayisini olumsuz etkilediğini söyledi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu yaptığı yazılı açıklamada, 2024’ün küresel otomotiv sektörü için zorlu bir yıl olduğunun altını çizdi.
Eroldu, 2024 yılında enflasyon etkisi ile öngörülenin gerisinde kalan Avrupa pazarı, Çin’in hem iç hem de ihraç pazarlarında artırdığı rekabet gücü, Avrupa’da elektrikli araç (EV) talebinin öngörülerin gerisinde seyretmesi, yüksek teknolojiye yatırım ihtiyacı ve düşük EV marjı, karlılıklarda gerileme ve tedarik zincirindeki artan kırılganlıkların, tüm Avrupalı üreticileri ciddi şekilde zorlamaya başladığını vurguladı. Eroldu, “Küresel otomotiv ekosisteminde yaşanan gelişmeler doğal olarak sanayimizi de etkiledi” dedi.
Yılın 11 aylık sonuçlarına atıfta bulunan Eroldu, şunları kaydetti:
“Baktığımızda otomotiv üretiminde yüzde 8 ve adet bazında ihracatında yüzde 1’lik bir daralma gerçekleşti. Değer bazında yüzde 3 artış sağlayan ihracatımız 33 milyar dolar seviyesine ulaşarak, sektörel ihracat sıralamasındaki lider konumunu korudu. İç pazar ise kasım sonu itibarıyla 1,1 milyonun üzerinde gerçekleşti. İhracatımızın sürekliliğini sağlamak ve rekabetçiliğimizi korumak için Avrupa Birliği’nin düzenlemelerine uyum sağlamak zorunda olan sanayimiz gerek ürünleri gerekse operasyonel süreçleri ve tedarik zinciri yönetimi ile ciddi bir uyumlanma süreci yaşıyor.”
OSD Başkanı Eroldu, 2025’e yaklaşırken, küresel otomotiv sektörünün belirsizliklerle dolu bir döneme doğru ilerlediğini belirterek, Avrupa’da ana ve tedarik sanayi üreticilerinden gelen fabrika kapanmaları, istihdam azaltımı gibi haberlerin sayısının her geçen gün artmaya başladığını aktardı.
Küresel otomotiv sektörünün gelecek yıl finans, istihdam ve büyüme açısından ciddi zorluklarla mücadelesinin devam edeceğinin net olarak göründüğüne işaret eden Eroldu, şu bilgileri verdi:
“Avrupa’nın en önemli ihracat pazarımız olduğu düşünüldüğünde, Avrupa’daki potansiyel pazar daralması sebebiyle oluşabilecek araç fazlasının Türkiye pazarına kaydırılma olasılığını ciddi bir risk olarak görüyoruz. Öte yandan, Avrupa pazarlarındaki daralma ve atıl üretim kapasitesi, Türk otomotiv sanayisinin ihracatında düşüşe neden olarak üretimimizi olumsuz etkileyebilir.”
Avrupa’nın, ihracatımızdaki yüzde 70’lik payı dikkate alındığında, bu risklere karşı proaktif önlemler almanın büyük önem taşıdığını vurgulayan Eroldu, “İhraç pazarlarında yaşanan bu dalgalanmaların etkisini azaltmak için iç pazarda yerli araçların payını artırmamız gerekiyor. Türkiye’nin aşınan üretim rekabetçiliğini güçlendirmek için politika geliştirilmesini önemli görüyoruz, elimizdeki mevcut tesisleri korumak, bu süreçte daha da önemli hale geldi” yorumunu yaptı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Cengiz Eroldu, Türk otomotiv sanayisi olarak temel önceliklerinin, AB’nin sıkılaşan hedeflerine uyum sağlamak ve 2025’in öngörülmesi zor ve aynı zamanda zorlu küresel ekonomik ortamını göz önünde bulundurarak esnek ve yenilikçi stratejiler geliştirmek olduğunu vurguladı.