Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı birinci çeyreğine ilişkin Finansal Hesaplar Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, yurt içi yerleşik sektörlerin toplam finansal varlıkları 136 trilyon TL, yükümlülükleri ise 146 trilyon TL seviyesinde gerçekleşti. Böylece ekonominin net finansal pozisyonu 10,6 trilyon TL açık verdi.
Toplam ekonominin net finansal pozisyon açığının GSYİH’ye oranı yüzde 22,8’e gerilerken, net borçlanma oranı önceki çeyrekteki yüzde 3,29’dan yüzde 5,82’ye yükseldi. Bu durum, toplam ekonominin finansal kaynak ihtiyacının arttığına işaret ediyor.
Finansal olmayan kuruluşların finansal varlıkları 55,8 trilyon TL olurken, yükümlülükleri 72,9 trilyon TL’ye çıktı. Firmalar, 17,1 trilyon TL ile net borçlu sektörlerin başında geldi. Genel yönetimin de yükümlülükleri varlıklarını ikiye katlayarak 14,7 trilyon TL’ye yükseldi.
Hane halkı sektörü 20,4 trilyon TL’lik varlığa karşılık 5,3 trilyon TL yükümlülük taşıyor. Böylece 15,5 trilyon TL ile ekonomide net alacaklı konumdaki en güçlü sektörlerden biri oldu. Mevduatlar toplam varlıkların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturdu.
Finansal kuruluşların yükümlülükleri (53,5 trilyon TL), varlıklarının (52,2 trilyon TL) bir miktar üzerine çıktı. Sektörün net finansal pozisyonu -1,3 trilyon TL olarak kaydedildi.
Yurt dışı yerleşikler, Türkiye ekonomisinden 13,5 trilyon TL düzeyinde net alacaklı durumda bulunuyor. Bu pozisyonun önemli bölümü, genel yönetim tarafından ihraç edilen borçlanma senetlerinden kaynaklandı.
2025 yılının ilk çeyreğinde hane halkı yükümlülükleri 379 milyar TL artış gösterdi. Bu artışın neredeyse tamamı kredi kullanımından kaynaklandı. Söz konusu kredi artışı, hane halkının finansal dayanıklılığı açısından dikkatle izlenmesi gereken bir unsur olarak değerlendiriliyor. Borcun GSYİH’ye oranı yüzde 9,7 ile yatay seyrederken, borcun finansal varlıklara oranı yüzde 22, harcanabilir gelire oranı ise yüzde 21 seviyesinde gerçekleşti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Finansal hesaplar tanımlı borcun GSYİH’ye oranı yüzde 93 ile sınırlı bir artış gösterdi. Bu oran; Euro Bölgesi, Fransa ve ABD gibi ülkelerde daha yüksek seviyelerde bulunuyor. Hane halkı borcunun GSYİH’ye oranı yüzde 10 ile en düşük ülkeler arasında yer aldı.