Küresel ticaretteki gerilimler ve artan politika belirsizliği nedeniyle, Dünya Bankası 2025 yılına ilişkin küresel büyüme tahminini yüzde 2,7’den 2,3’e düşürdü. Bu oran, 2024’teki yüzde 2,8’in de altında ve 2020’deki Covid-19 krizi hariç tutulursa, küresel finans krizinden bu yana en zayıf büyüme olarak öne çıkıyor.
Dünya Bankası, 2026 ve 2027 yılları için de sırasıyla yüzde 2,4 ve 2,6’lık büyüme öngörüyor. Bu gerçekleşirse, 2020’li yılların ilk yedi yılı, 1960’lardan bu yana dünya ekonomisinin en zayıf on yıllık dönemine işaret edecek.
Raporda ABD Başkanı Donald Trump’ın ismi açıkça verilmemekle birlikte, “ticaret engellerinde kayda değer artış” ın bu yavaşlamanın başlıca nedeni olduğu belirtildi. ABD ekonomisinin 2025’te yalnızca yüzde 1,4 büyümesi bekleniyor; bu, geçen yılın yarısı kadar ve ocak ayında öngörülen yüzde 2,3’lük tahminin oldukça altında.
Euro Bölgesi için de 2025 büyüme beklentisi yüzde 1’den yüzde 0,7’ye çekildi. İngiltere içinse özel bir tahminde bulunulmadı.
Dünya Bankası Başekonomisti Indermit Gill, “Dünya ekonomisi yeniden türbülansa giriyor. Hızlı bir rota düzeltmesi yapılmazsa, yaşam standartlarındaki zarar kalıcı olabilir,” diyerek uyarıda bulundu. Gill, sadece altı ay önce enflasyonun düşürülüp büyümenin sürdürülebileceği bir “yumuşak iniş” olasılığının gerçekçi göründüğünü, ancak artan uluslararası anlaşmazlıkların bu tabloyu tersine çevirdiğini söyledi.
Dünya Bankası’nın bu karamsar tahmini, geçtiğimiz hafta 2025 ve 2026 için yüzde 2,9 büyüme öngören Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)’nin tahmininden bile daha kötümser.
Ancak ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşında tansiyonun düşebileceğine dair umutlar da var. Dünyanın en büyük iki ekonomisinin temsilcileri, Londra’da bir araya gelerek ikinci kez görüşme yaptı. Bu görüşmeler, piyasalarda da olumlu etki yarattı.