Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, İsrail-İran geriliminin Türkiye ekonomisini enerji fiyatları, enflasyon, döviz kuru ve dış ticaret üzerinden olumsuz etkileyeceğini belirterek, Ankara’nın çatışmayı diplomatik yollarla onlandırma çabalarına öncülük etmesi gerektiğini belirtti.
Eğilmez, İsrail ve İran arasında tırmanan gerilimin Türkiye ekonomisi üzerindeki muhtemel etkilerini kaleme aldığı analizinde, petrol fiyatlarındaki yükselişin ve bölgesel istikrarsızlığın, cari açık ve enflasyon üzerinde ciddi baskılar yaratabileceği uyarısında bulundu. Eğilmez, “Bu gelişmeler, Türkiye’nin kırılgan ekonomik dengelerini daha da zorlayabilir” dedi.
Ekonomim’in aktardığına göre, Eğilmez’in “Orta Doğu Gerilimi ve Türkiye” başlıklı yazısında öne çıkan tespitlerden biri, enerji maliyetlerinin artışına bağlı olarak cari açığın yeniden genişleme riskine girmesi. Brent petrol fiyatının geçen yılki 82 dolar seviyesinden 60 dolara kadar gerilemesi sayesinde Türkiye’nin dış denge açısından rahatladığını anımsatan Eğilmez, son günlerde fiyatların yeniden 75 dolar seviyesine yükselmesinin alarm verici olduğunu belirtti.
Orta Doğu’daki çatışmaların Türkiye’de enflasyon üzerinde doğrudan ve dolaylı iki etkisi olacağını ifade eden Eğilmez, ilk olarak enerji fiyatlarındaki artışların tüketici ve üretici maliyetlerini yükselteceğini vurguladı. Sanayi üretiminde kullanılan enerji girdilerinin pahalanmasının, mal ve hizmet fiyatlarına da yansıyacağına dikkat çekti.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
İkinci etkene ise piyasalarda oluşabilecek güvensizlik ortamını gösteren Eğilmez, artan jeopolitik risklerin Türkiye’nin risk primini (CDS) yeniden yükseltebileceğini, bunun da döviz talebini artırarak kur üzerinde baskı yaratacağını belirtti. “Yalnızca yabancı değil, yerli yatırımcıların da dövize yöneleceği bir ortamda, kur artışları enflasyonla mücadeleyi ciddi şekilde zedeleyebilir,” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin Orta Doğu ile yoğun dış ticaret ilişkisi bulunduğunu hatırlatan Eğilmez, bölgedeki istikrarsızlığın ticaret hacmini daraltarak ihracatçıyı zor durumda bırakabileceğini belirtti. Ayrıca, güvenlik endişelerinin özellikle Avrupalı turistler üzerinde caydırıcı etkisi olabileceğini, bu durumun turizm gelirlerinde kayba yol açabileceğini kaydetti.
Gerilimin tırmanması halinde Türkiye’nin yeni bir sığınmacı akınıyla karşı karşıya kalabileceği uyarısında da bulunan Eğilmez, bu durumun sosyal etkilerinin yanı sıra kamu harcamalarını artırarak bütçede ek baskılar yaratabileceğini söyledi. “Yeni kamu harcamaları enflasyon üzerinde de ilave bir baskı unsuru olacaktır” dedi.
Tüm bu risklerin bertaraf edilmesi için Türkiye’nin diplomatik girişimlere hız vermesi gerektiğini belirten Mahfi Eğilmez, “Gerilimin daha fazla tırmanmadan yatıştırılması yönünde Türkiye’nin aktif ve ön alıcı bir rol üstlenmesi, kendi ekonomik istikrarı açısından da en akılcı yol olacaktır” ifadesine yer verdi.