Yüzyılın ilk çeyreğinde Almanya: Silahlanma, dijitalleşme ve yapay zekâ, yaşlanan nüfus…

Haftalık yayımlanan “Die Zeit” gazetesi 21. yüzyılın ilk çeyreğinde Almanya'da yaşanan değişim ve dönüşümü derledi. Yaşlı nüfusun artmasından silahlanmaya harcanan paraya, dijitalleşme ve yapay zekadan milyarder sayısındaki artışa kadar pek çok konuda Almanya'nın geçen 24 yılda neler yaşadığı derlendi. İşte 'ilk çeyrek'te Almanya...

  • ü
  • 01 Ocak 2025
  • ü
  • Dünya

Fotoğraf: Angela Weiss / AFP

Almanya’da yayınlanan haftalık “Die Zeit” gazetesi 21. yüzyılın ilk çeyreğindeki gelişmeleri özetleyen önemli bir çalışma yaptı. “İlk Çeyrek” başlıklı çalışmada Almanya’nın son 24 yılda yaşadığı dönüşümleri görselleştirerek okuyuculara geniş bir perspektif sunuluyor.

Öne çıkan konular özetle şöyle:

Yoksulluk, açlık, eğitim ve yaşam süresi

Dünyada son yirmi yılda yarı yarıya azalsa da hala 700 milyon insan açlık sınırında yaşıyor. Ancak işleyen bir devlet zengin olmasa da fakirlikle mücadele edebilir ve yaygın eğitim sağlayabilir. Nijerya örneğinde görüldüğü gibi petrol zengini olmak yolsuzluk ve kaos doğurabiliyor, refah yaşam herkese ulaşamıyor. Almanya’da sosyal yardım ve destek politikalarındaki değişikliklere rağmen, düşük gelirli haneler hâlâ zorluklarla karşılaşıyor. Eğitime erişimde gelişmeler görülüyor. İnsanların ortalama yaşam süresi artış gösterdi.

Kedi: Evcil hayvanların lideri

Almanya’da 16 milyon kedi bulunuyor. Milenyum başında yaklaşık yedi milyon kadar olan kediler, ülkedeki en popüler evcil hayvan. Köpekler on bir milyonla ikinci sırada.

Savunma Harcamaları

Hiçbir zaman, Soğuk Savaş döneminde bile, dünya genelinde şu anda olduğu kadar çok para silahlanma ve ordu için harcanmadı. Bu harcamaların üçte birinden fazlası yalnızca ABD’ye ait. Çin, Rusya, Hindistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Krallık ikinci ile altıncı sıraları paylaşırken, Almanya Ukrayna’nın hemen önünde yedinci sırada yer alıyor. NATO, küresel harcamaların yüzde 55’ini, Afrika ise yüzde 2’sini oluşturuyor.

PISA Araştırmaları

2000 yılında, sanayileşmiş ülkeler grubu OECD’nin eğitim uzmanları, üye ülkelerdeki öğrencilerin performansını ilk kez test etti. Sonuçları 2001 yılının sonunda açıklandığında, Almanya bir “PISA Şoku” yaşadı: Alman öğrenciler okuma, matematik ve fen bilimlerinde en kötü sonuçları alanlar arasındaydı. O zamandan beri, sağdan sola tüm kesimler daha fazla eğitim harcaması talep etti. Ancak, daha yüksek eğitim harcamalarının öğrencilerin becerilerini gerçekten artırdığına dair kanıt hâlâ eksik. Ve en azından 15 yaşındaki Alman öğrencilerin PISA sonuçlarının gelişimi bu iddiayı pek desteklemiyor: Eğitim harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı 2000 yılına kıyasla yüzde 20’den fazla artmış olsa da okuma ve matematik becerileri başlangıç seviyesinin bile altına düştü. Fen bilimlerinde ise bu seviyenin sadece biraz üzerinde kalabildi.

Fitness salonlarında patlaması

Almanya’daki fitness stüdyolarının üye sayısı 11 milyona ulaştı; bu, 2000 yılının iki katından fazla. Aynı zamanda, tüm spor kulüplerinin üye sayısı durgun seyrediyor ve Alman Futbol Federasyonu (DFB) üye sayısını 6,3 milyondan şu anki 7,7 milyona çıkardı.

Diyabet

Dünya genelinde insanların kanı giderek daha fazla şekerli hale geldi. 2021 yılına ait Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre, 2000 yılından bu yana şeker hastalığına yakalanan yetişkin sayısı 151 milyondan 537 milyona, yani en az üç katına çıkmış durumda. Bu yıl yayımlanan kapsamlı bir Lancet araştırmasına göre, 2022’de bu sayı beş kat artarak 828 milyona kadar ulaşmış. Bu artış, özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülüyor. Bugün, Çin ve Hindistan en fazla diyabet hastasına sahip ülkeler, onları ABD, Endonezya ve Brezilya izliyor. Hatta Afrika’da bile diyabet vakaları artıyor. Ancak bu sağlıksız gidişatta iyi bir haber de var. Beslenme durumu, son 25 yılda birçok bölgede belirgin şekilde iyileşti. Bu ilerleme, düşen çocuk ölüm oranlarından da anlaşılabiliyor: 2000 yılında dünyada her bin beş yaş altı çocuktan 50’si ölürken, 2022’de bu oran 37’ye düştü. Daha fazla kalori ve dünya genelinde yaşam beklentisinin 2000 yılında 66 yıldan 2023’te 73 yıla çıkması, yalnızca diyabet oranlarında değil, aynı zamanda kalp-damar hastalıkları nedeniyle ölümlerde de artışa yol açtı. Her yıl yaklaşık 13 milyon olan kalp krizi, felç ve diyabet kaynaklı ölüm 2021’de 21 milyona yükseldi. Güney Hindistan’ın Kerala eyaletinde bu değişim çok belirgin. Yaşam beklentisi önemli ölçüde 75 yılın üzerine çıktı (Almanya’da ise 79 yıl) ve bununla birlikte hastalık yükü de arttı. Sağlıksız ve aşırı beslenme, stres, sigara ve alkol tüketimi, burada kalp krizleri, felçler ve diyabetin başlıca ölüm nedenleri haline gelmiş durumda.

Kreş personeli

2000’li yılların ortasında Almanya’da üç yaş altı çocuklar için kreşlerin genişletilmesine başlandı. 2006 yılında bu yaş grubunun sadece yüzde 14’ü bir kreşe giderken, bugün bu oran yüzde 37’ye çıktı ve hala yüksek talep var. Kreşlerde personel sıkıntısı yaşanıyor. Ancak son yıllardaki gelişim bazen unutuluyor: Yıl 2000’lere yaklaşırken, çocuk bakımı alanında 373.000 kişi çalışıyordu, bugün ise bu sayı 895.000’e çıktı. Bu, yüzde 140’lık bir artış anlamına geliyor ve kreşler, otomobil endüstrisini geride bıraktı.

Genç ve yaşlı nüfus değişimi

Almanya’da demografik yapıda önemli değişimler gözlemleniyor. 2000’de Almanya’da 18 yaş altı nüfus, 65 yaş ve üzeri nüfustan daha fazlaydı. Bugün ise gençlerden beş milyon daha fazla yaşlı insan var. Yani yaşlı nüfus oranı artarken, genç nüfus oranında azalma var.

Doktor sayısı

Almanya’da şu anda 2000 yılına kıyasla yüzde 45 daha fazla doktor çalışıyor. Tüm tıp çalışanlarının sayısı, 2000 yılında 294.600 iken, 2023 yılı sonunda Almanya Federal Tabipler Birliği’nin en güncel verilerine göre 428.474’e yükseldi. Peki, buna rağmen neden sürekli olarak doktor eksikliğinden şikâyet ediliyor, muayenehaneler dolup taşıyor, hastaneler personel bulamıyor? Bunun başlıca nedeni, giderek daha fazla doktorun yarı mesai ya da en azından haftada 60 saatten az mesai yapmasıdır. Ayrıca, kapasitesi de ülke çapında eşit şekilde dağılmamıştır: Büyük şehirlerde bazen çok sayıda hastane ve muayenehane bulunurken, kırsal bölgelerde bunlar yetersiz.

Otoriter yönetimler

21. yüzyılda, küresel anlamda özgürlük kısıtlamaları artış gösterdi. Göteborg Üniversitesi, özgür ve adil seçimler, kadın ve azınlık hakları gibi yüzlerce faktörü değerlendirerek dört kategoriye ayırıyor: Liberal demokrasilerde hukukun üstünlüğü ve özgürlükçü ilkeler geçerlidir, ancak bu unsurlar, seçimlerin yapılabildiği (örneğin Macaristan veya Güney Afrika) demokratik ülkelerde eksiktir. Seçim yapılan otokratik rejimler (Rusya, Venezuela) hala seçimler düzenlerken; kapalı otokratik rejimler (Çin, Somali) seçim yapmazlar. İstatistiksel olarak en büyük değişiklik 2017’de Hindistan’ın tartışmalı şekilde bir alt rejime düşürülmesiyle yaşandı. Hindistan’ın Hindu milliyetçisi Modi hükümeti altında özgürlüklerin daha da kısıtlandığı tartışmasız bir gerçek.

Milyarderler

Yıl 2000’de, dünyanın tüm milyarderleri tek bir Jumbo jetine sığabiliyordu, sayıları 470’ti. Bugün ise bu sayı neredeyse altı kat daha fazla. Forbes dergisinin 2024 yılı için verdiği verilere göre, milyarder sayısı 2.781’e ulaşmış durumda. İlginç bir şekilde, pandemi sırasında en büyük artış yaşandı. Birçok milyarder, dijitalleşme sayesinde zenginleşti – dijitalleşme, servetleri transfer etmeyi ve toplumdan uzaklaştırmayı da kolaylaştırdı. Şu anda, Çin’den gelen süper zenginlerin sayısı, ABD’den gelenlerle hemen hemen aynı düzeyde, Almanya ise Hindistan’ın ardından dördüncü sırada yer alıyor.

Fotoğraf: Wang Zhao / AFP

Dijitalleşme

Bugün, günlük hayatın bir parçası haline gelen pek çok dijital şey, 2000 yılında henüz yoktu. O zamanlar en çok ziyaret edilen web sitesi neydi? AOL!

Wikipedia (2001), Facebook (2004), Google Maps (2005), iPhone (2007), Tesla Roadster (2008), Zoom (2013), TikTok (2016) ve ChatGPT (2022) hayatımıza girdi.

Sinema Ziyaretleri

2024 yılında, 2000 yılına kıyasla sinema bilet satışları %43 daha az. Ancak pandemi yıllarındaki seviyeye kıyasla, 2024 yılında iki kat daha fazla bilet satıldı.

Enflasyon Korkusu

Yaşam maliyetlerinin artışıyla ilgili korkular zamanla değişiyor.  2000 yılında halkın %50’si artan yaşam maliyetlerinden korkuyordu. 2024’te bu oran tekrar yükselişe geçti, enflasyon %2 seviyelerinde. Enflasyon korkuları, siyasi aşırı uçların yükselişi ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde artıyor. Örneğin, 2015 ve 2016 yıllarında halkın büyük kısmı terör korkusu taşırken, bugünlerde yaşam maliyetlerine dair korkular daha belirgin.

Yapay Zekâ Gelişimi

Yapay zekâ teknolojisindeki önemli adımlar: El yazısı tanıma ve görüntü işleme (2015), konuşmaların metne dökülmesi (2017), metin analizlerinde yapay zekâ kullanımı ((2018) ve dil anlayışı ve yorumlama yeteneklerinde büyük ilerleme (2019).

Yapay zekanın, insan becerilerine yakın yetenekler geliştirmesiyle, testlerde birçok alanda insan performansını geçtiği görülüyor.

Amen vs. ADAC

2023 yılında Katolik Kilisesi Almanya’da 19,1 milyon üyeye sahipken, ADAC (Alman Otomobil Kulübü) 22 milyon üyeye ulaştı. Katolik Kilisesi’nin üye sayısı 2000 yılından bu yana sürekli düşerken, ADAC üyelikleri artıyor. ADAC, güçlü bir üye tabanıyla Alman toplumundaki yerini sağlamlaştırdı.

Enerji karışımı (Strommix)

2000 yılında Almanya’nın elektrik üretiminin %29,7’si nükleer enerjiden sağlanıyordu, %6,6’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından. 2024 yılında ise nükleer enerji sıfıra indi (%0). Yenilenebilir enerji kaynakları ise toplam üretimin %61,9’una ulaştı.

Mantarlar

Almanya’da mantar üretimi 2000 yılından 2024 yılına kadar %450 oranında arttı. Bu artışın nedeni: Küresel et tüketimi ve çevresel yüklerin artması. Sağlıklı, sürdürülebilir bir alternatif olarak mantarların daha fazla tercih edilmesi.

İşsizlik

2000 yılında Doğu Almanya’da işsizlik oranı %20’nin üzerindeydi. Batı Almanya’da ise bu oran %10 civarındaydı. 2023 yılında Doğu Almanya’da işsizlik oranı %7,8 iken Batı Almanya’da %5,8 civarında.

Kentleşme

2007 yılı, dünya tarihinde ilk kez şehirlerde yaşayan insan sayısının kırsal bölgelerde yaşayanları geçtiği yıl oldu. 2024 itibarıyla, dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu şehirlerde yaşıyor. Her yıl yaklaşık 5.000 yeni şehir kuruluyor ve bu kentleşme trendi hızla devam ediyor.

(Muhammet Mertek)

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com