Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Bizans mozaikleri ile ünlü Kariye'nin müze statüsünün kaldırılmasından dört yıl sonra cami olarak açılmasına tepki gösterdi. Yapının tüm insanlığa ait, evrensel bir karakteri bulunduğu vurgulanan açıklamada "provokasyon" denildi.
Doğu Roma (Bizans) mozaik ve fresk sanatının en önemli örneklerine ev sahipliği yapan Kariye’nin müze statüsünün kaldırılmasından dört sene sonra yeniden cami olarak hizmet vermeye başlamasına Atina’dan tepki geldi.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, tarihi 6’ncı yüzyıla dayanan, geçmişte kilise, manastır ve cami olarak kullanılıp müzeye dönüştürülmüş yapının “evrensel bir değer olarak tüm insanlığa ait olduğunu” vurguladı. Açıklamada, Kariye’yi yeniden camiye çevirme adımının “provokasyon” olarak nitelenmesi dikkat çekti.
Artı Gerçek’in aktardığına göre; bakanlık açıklamasında, “Türk yetkililerin Kariye Manastırı’nı Müslüman camisi olarak faaliyete geçirme kararı, yapının tüm insanlığa ait bir UNESCO Dünya Mirası alanı olarak karakterini bozması ve etkilemesi nedeniyle, uluslararası toplum açısından bir provokasyon teşkil etmektedir” denildi.
Yunanistan Dışişleri, Kariye’nin korunması uyarısında bulunarak “Anıtların evrensel karakterinin sürdürülmesi, dini ve kültürel mirasın korunması amaçlı uluslararası standartlara uyulması, tüm devletler için bağlayıcı olan açık bir uluslararası yükümlülüktür” çıkışı yaptı.
Kariye 79 yıl aradan sonra cami olarak ibadete açıldı
Kariye, bin yıl kilise, 400 yıl cami, 75 yıl müze olarak ayakta kaldıktan sonra yapılan restorasyonun ardından yeniden cami olarak ibadete açıldı. (Fotoğraflar: Yasin Akgül / AFP)https://t.co/WR4uopvoUz pic.twitter.com/j7NwOisgnM
— velev (@velevnews) May 6, 2024
İstanbul’un Edirnekapı semtinde bulunan Kariye, Bizans mimarisinin tipik örneklerinden biri. Yapının en önemli özelliği ise günümüze kadar korunmuş mozaikleri ve freskleri. Bu eserler, sanat tarihçileri tarafından geç dönem Doğu Roma duvar süslemesi sanatının en önemli örnekleri arasında sayılıyor.
Geçmişi bazı tarihçiler tarafından 4’üncü yüzyıla kadar geriye götürülen Kariye, o dönem İstanbul surlarının dışında bir manastır olarak inşa edilmişti. Sonradan surların genişletilmesiyle “suriçine” alınmıştı.
Yaklaşık 1000 yıl boyunca Hristiyanlık dininin önemli merkezlerinden biri olan yapı, İstanbul’un fethinden sonra da 58 sene boyunca kilise olarak kullanılmaya devam etti.
1511 yılında ise II. Bayezid sadrazamlarından olan Atik Ali Paşa tarafından camiye dönüştürüldü. Minare eklenen, mozaiklerinin üzeri İslam dini uyarınca sıvanan yapı, 450 yıl boyunca da cami olarak kullanıldı.
Cumhuriyet’in ilanından sonra 1945 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürüldü. Mozaiklerinin yeniden gün yüzüne çıkarılması amaçlı restorasyon çalışmaları, 1947’de başlatıldı.
Projeyi, ABD’deki Amerika Bizans Enstitüsü (Byzantine Institute of America) ve Bizans İncelemeleri İçin Dumbarton Oaks Merkezi (Dumbarton Oaks Center for Byzantine Studies) yürüttü. 1948-1958 arasındaki çalışmalarla tüm mozaik ve freskler ortaya çıkarıldı, Kariye müze olarak ziyarete açıldı.
Yapı, o tarihten beri İstanbul’un en çok ziyaret edilen müzelerinden birisi olageldi.
2020 yılında ise yakın çevresinde çok sayıda başka cami olmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı kararıyla müze statüsü kaldırıldı ve yeniden camiye dönüştürüldü. Ayasofya’nın müze statüsünün kaldırılması ile eş zamanlı verilen kararın ardından, Kariye’ye uzun süre ziyaret mümkün olmadı.
Yapı, dört yıl süren bir “restorasyon” sonrası pazartesi günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yönetimindeki bir “toplu açılış” ile Müslümanların ibadetine yeniden açıldı.
Paylaşılan görüntülerde, Kariye’nin mozaiklerinin namaz sırasında “örtülmesi” için paneller yapıldığı görüldü.