Fethullah Gülen’in vefatı sonrası Yunan basınında Türkiye ilk gündem konusu oldu. Gülen portresi ve Gülen cemaatininin gelişim sürecine geniş yer veren gazetelerin detaylı haber ve analizleri dikkati çekti.
Fethullah Gülen’in vefatı Yunan basınının Türkiye’ye olan ilgisini artırdı.
Gülen portresi ve Gülen cemaatininin gelişim sürecine geniş yer veren gazeteler, detaylı haber ve analizler yayımlıyor.
Ülkenin en köklü ve çok satan gazetesi Ta Nea, Türk-Yunan ilişkileri uzmanı, yazar, romancı ve belgeselci Herkül Millas’ın makalesine yer verdi. “Gülenistler, Hizmet ve yeni lider” başlıklı yazısında Millas, “86 yaşındaki Gülen’in hayatını kaybetmesi dünya çapında çoğu insanı duygulandırmayabilir ancak Türkiye için çok önemli bir gelişme” ifadelerini kullandı.
“Sevenlerinin Hocaefendi olarak hitap ettikleri Gülen, Said Nursi geleneğini sürdürdü” görüşünü dile getiren Millas, Gülen’in genç bir imam olarak İzmir’de hareketin temellerini attığını yazdı.
“Batı’nın Gülen’i, İslam’ı yeniden şekillendiren çağdaş bir Müslüman olarak gördüğünü” belirten Millas, “eğitime ve özellikle kozmik eğitime verdiği önem nedeniyle Martin Luther’e benzeten değerlendirmelerde bulunduğunu” hatırlattı.
Herkül Millas, yazısını şöyle sürdürdü: “Gülen, Anadolu’da filizlenen genç girişimcilerin ekonomik desteğiyle Batı’nın tanınmış üniversitelerine yüzlerce öğrenci göndermek için gereken kaynağı temin etti. Bu insanlar, daha sonra Türkiye’de dindar kesimin aydınları oldu. Erdoğan, Kemalistlerden devraldığı devlet mekanizmasını oluşturabilmek için bu eğitimli ve liyakatli insanlardan yararlandı.”
2002-2010 döneminde Gülen ve Erdoğan’ın laikler tarafından tehdit olarak görüldüklerini ifade eden Herkül Millas, kemalist/askeri rejime karşı sigorta vazifesi olarak gördükleri Avrupa Birliği ve ilkelerine destek verdikleri değerlendirmesinde bulundu.
2010 yılından itibaren Erdoğan ile Gülen Hareketi arasındaki ilişkinin bozulmaya başladığını, Erdoğan hükümetinin karıştığı ekonomik skandalın ardından ise emniyet ve yargı sisteminin dağıtılarak kendi devletini kurduğu tespitinde bulundu.
“Gülen hareketinin kurduğu yüzlerce okul ve eğitim kurumu ile Mart 2016’da ülkenin en büyük gazetesi Zaman’ı kapattı.” diyen Millas, şöyle devam etti: “15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişimi, Erdoğan’a Gülen grubuna karşı günümüze kadar süren bir cadı avı başlatma bahanesi ya da fırsatını verdi.”
Türkiye’deki Gülen destekçilerinin bir kısmının evlerinde bir bölümünün ise cezaevlerinde bütünüyle bir sessizliğe büründüklerini yazan Millas, yurt dışında ise sınırlı da olsa faaliyetlerini sürdürdüklerini belirtti.
Millas, makalesini “Gülen’in hayatını kaybetmesi, bu hareketin sonu anlamına gelmiyor. Yeni bir lider olacaktır.” cümlesiyle tamamladı.
Yunanistan’ın saygın gazetelerinden Kathimerini, Gülen’in vefat haberini dış haberler sayfasında manşetten verdi. Bir tam sayfa Gülen portresine yer veren gazete, Gülen Hareketi’ni anlatan detaylı bir analiz yayınladı. Gülen’in öncülüğünde hareketin gönüllülük çerçevesinde insana hizmet, hoşgörü ve diyalog temelinde modern hayat tarzı ve bilimsel gelişmelerle uyumlu yapısına vurgu yaptı.
Gülen’e dair ayrıntılara yer veren gazete, ilk dersleri imam olan babasından aldığını, ilk vaaz için kürsüye 14 yaşında çıktığını aktardı. Önce Edirne ardından ise İzmir’de tanındığını yazan gazete, hareketin her alanda faaliyet gösteren etkili bir camiaya dönüştüğünü yazdı. Erdoğan tarafından 2016’daki darbe girişimini yapmakla suçlandığı ancak Gülen’in bunu kesin bir dille reddettiği aktarıldı.
Ülkenin en çok satan gazetesi Ta Nea ise Gülen’ne tam 2 sayfa ayırdı. “Sevenleri tarafından Hocaefendi ya da ‘saygıdeğer öğretmen’ olarak tanınan Gülen” ifadelerini kullanan gazete, haberi ilk sayfadan gördü. Haber analizde, “Gülen’in hareketi, medya ve bankalar sistemindeki faaliyetlerinden başka 100’den fazla ülkede özel okullar ve üniversiteler ile işbirliği yapıyordu.” ifadeleri kullanıldı. Erdoğan hükümetiyle yaşanan gerginliğe de değinilen yazıda, Gülen’in darbeleri kesin bir dille kınayan açıklamaları genişçe kullanıldı. Gazete, 2016’dan sonra yaşanan pogrom sürecinde en az 77 bin vatandaş ile aralarında öğretmen, yargı ve ordu mensubunun da bulunduğu 150 bin devlet memuruna gözaltı yapıldığı, Gülen’e yakın yüzlerce kuruma ise el konulduğu hatırlatıldı.
Muhafazakar çizgide yayın yapan Elefteros Tipos, ilk sayfadan verdiği habere “Ortayol İslam’ın İmamı Kimdir? Hayatını kaybetmesi Türkiye ve Erdoğan için ne anlama geliyor” başlığını attı.
Gazete, Gülen’e iki tam sayfa ayırdı. “Fethullah Gülen: Erdoğan’ın kabusu” başlıklı haber yorumda, Gülen ve cemaat ayrıntılı şekilde anlatıldı. Elefteros Tipos, “Hareketin mutedil bir İslam anlayışına, serbest ekonomi yanlısı oluşuna, yeni teknolojiler ile sosyal medyaya açık yapısına dikkat çekildi.
Gazete, Dr. Athanasios Drugas’ın kaleme aldığı bir de analiz yazısına yer verdi.
Diğer iki günlük gazete Efimerida ton Sintakton ve Dimokratia, Gülen’e dair gelişmeyi ilk sayfadan verdi. “Karizmatik manevi lider Gülen, hayatını kaybetti” ifadelerini kullanan gazeteler, haber ve yorum yazılarına ikişer sayfa ayırdı.
Erdoğan’ı devirme iddiasıyla yapıldığı söylenen darbe girişimine dair şüphe ile yaklaşan gazeteler, darbenin ardında Gülen ve destekçilerinin bulunduğuna yönelik suçlamalarda şimdiye kadar elle tutulur bir delil ortaya konulmadığı yorumu öne çıktı.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
