ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuyu Beyaz Saray'ın kapısında karşıladı. (Aaron Schwartz/Sipa USA - Depo Photos)
ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail’in Katar’a yönelik saldırısının ardından Başbakan Binyamin Netanyahu’ya çok öfkelendiği ortaya çıktı.
Amerikan Wall Street Journal gazetesinin haberine göre Trump, son haftalarda birkaç yardımcısına Netanyahu’nun, müzakereler yerine “Hamas’a yok etmek için” askeri güç kullanmayı tercih ettiğini söyledi.
Trump’ın, Dışişleri Bakanı Marco Rubio da dahil kıdemli danışmanlarıyla yaptığı konuşmayı duyan insanlara göre ABD Başkanı Netanyahu için küfür içerikli bir ifade de kullandı.
WSJ’ye göre tartışma, Katar’a yönelik saldırıya nasıl bir yanıt verileceği ile ilgiliydi. Trump, küfürlü ifadeyi bu noktada kullandı.
Doha saldırısının ardından Trump, Netanyahu ile iki kez telefonda konuştu. İlk konuşmada hoşnutsuzluğunu dile getirdi. İkincisinin ise daha dostane geçtiği ve İsrail saldırısının başarılı olup olmadığının konuşulduğu belirtildi. Trump daha sonra Katar emiri ile görüştü, arabuluculuğu övdü ve Katar’ı ABD’nin müttefiki olarak nitelendirdi.
Wall Street Journal’ın aktardığına göre, üst düzey bir İsrailli yetkili gazeteye, başkan ile başbakan arasındaki ilişkinin mükemmel olduğunu ve aksini iddia eden haberlerin “yalan haber” olduğunu söyledi. Yetkili, ABD ve İsrail’in çıkar ve değerlerinin uyumlu olduğunu belirtti.
Gazete, üstünlüğü elinde tutmayı tercih eden bir başkanın neden Netanyahu’nun kendi isteklerine açıkça aykırı davranmasına izin verdiğini sordu. Haberde alıntılanan, her iki adamı da tanıyan kişilere göre bunun bir nedeni, ikisinin “ruh ikizi” olması. Kaynaklara göre, ikisi de “ülkelerinin elitlerinin zulmüne” maruz kaldıklarına inanıyor, mahkemeler de dahil. Ayrıca kendilerini yozlaşmış bir sistemi düzeltmeye gelen yabancılar olarak görüyorlar.
Raporda, bu ilişkinin devam etmesinin bir başka nedeninin de Netanyahu’nun Kongre ve muhafazakar ABD medyası üzerindeki etkisi olduğu belirtildi. Netanyahu’nun düşünce yapısını yakından tanıyan kişiler gazeteye, başbakanın İsrail’de sık sık ABD’li milletvekilleriyle görüştüğünü ve ABD’de verdiği röportajların Trump destekçileri arasında büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Trump, haziran ayında İsrail-İran savaşına ilişkin de yine Netanyahu’yu hedef alan küfürlü bir cümle sarf etmişti. ABD Başkanı, iki ülkeyi de ateşkesi ihlal etmekle suçlamış ancak hoşnutsuzluğunun daha çok İsrail’e yönelik olduğunu vurgulamıştı.
İsrail’in 13 Haziran’da İran’a saldırı düzenlemesiyle başlayan savaş 12 gün sürmüş, Amerikan savaş uçakları da İran nükleer tesislerini vurmuştu.
Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Doha saldırısından yaklaşık 1 saat önce ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştüğü öne sürüldü. Daha önceki açıklamalarda, Trump’ın saldırıdan son dakikada haberdar olduğu ve engellemek için vakti olmadığı iddia edilmişti.
ABD merkezli Axios haber ajansına göre İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun ABD yerel saatiyle 08.00’de Trump’ı aradığını, Katar’a saldırının ise 08.51’de yaşandığını belirtti. Üst düzey bir yetkili şunları anlattı: “Trump, saldırıdan füzeler ateşlenmeden önce haberdardı. Önce Trump ile Netanyahu arasında siyasi düzeyde, ardından da askeri kanallar aracılığıyla görüşme oldu. Trump ‘Hayır’ demedi.”
Diğer bir yetkili de ABD’ye “yeteri kadar önce” haber verildiğini belirterek “Trump saldırıyı durdurmak istese durdurabilirdi. Ama yapmadı” dedi.
Her iki yetkili de görüşme esnasında füzelerin ateşlenmediğini ve Trump’ın karşı çıkması durumunda İsrail’in vazgeçebileceğini savundu.
Trump ise iddiaları reddetti ve saldırıdan haberi olmadığını söyledi.
İsrail ordusu, 9 Eylül’de Katar’ın başkenti Doha’da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla saldırı düzenlemişti.
Hamas’ın lider kadrosunun kurtulduğu saldırıda, Hamas Siyasi Büro üyesi Halil el-Hayye’nin oğlu ile 4 Hamas üyesi ve bir Katar polisi olmak üzere 6 kişi hayatını kaybetmişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise 10 Eylül’de yaptığı açıklamada, Katar’a, “Ya onları sınır dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz. Bunu yapmazsanız, biz yapacağız” diyerek yeni saldırı tehdidinde bulunmuştu.