Trump seçimi kazandıktan sonra neden Panama Kanalı'nı gündeme getirdi? Bu mümkün olabilir mi? Panama Kanalı'nın önemi ne? Eski dışişleri personeli, diplomat ve siyasi analist İmdat Öner yanıtlıyor...
ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Panama Kanalı’nı kontrol edebilmek için gerekirse asker kullanabileceği yönündeki iması tartışmaları alevlendirdi.
Panama Dışişleri Bakanı Javier Martinez-Acha, basına yaptığı açıklamada, Panama Kanalı’nın ülkesinin tam egemenlik mücadelesinin bir parçası olduğunu belirterek, “Panama Kanalı, geri dönüşü olmayan bir fetih.” ifadesini kullandı. Devlet Başkanı Jose Raul Mulino’nun sözlerini hatırlatan Acha, “Kanalımızın egemenliği müzakere edilemez. Kanalı kontrol eden tek güç Panama’dır ve öyle olmaya devam edecektir.” dedi.
Peki, Trump seçimi kazandıktan sonra neden Panama Kanalı’nı gündeme getirdi? Bu mümkün olabilir mi? Panama Kanalı’nın önemi ne?
Eski dışişleri personeli, diplomat ve siyasi analist İmdat Öner, “Trump neden bu Panama Kanalı’na bu kadar taktı?” başlığı ile yaptığı paylaşımda son günlerin güncel konusuna açıklık getirdi. İşte Öner’in ifadeleri:
“Kısaca bir tarihçe paylaşalım: ABD, 1904-1914 yılları arasında Panama Kanalı’nı inşa etti. Bu arada, ABD’nin desteğiyle Panama, Kolombiya’dan ayrılarak bağımsızlığını kazandı. Washington, kanalın kontrolünü elinde tutmak için Panama ile bir anlaşma yaptı ve kanal bölgesi ABD’nin himayesi altına girdi.
Panama’da Soğuk Savaş döneminde ABD karşıtı sesler yükselmeye başlayınca, 1977’de ABD Başkanı Jimmy Carter ile Panama lideri Omar Torrijos arasında ikisinin de soyismini taşıyan Torrijos-Carter Anlaşmaları imzalandı. Bu anlasmaya göre Kanalın kontrolünün 1999 yılında Panama’ya devredilmesi kararlaştırıldı. 31 Aralık 1999’da da Panama Kanalı resmen Panama devletinin tam kontrolüne geçti.
Kanal Panama’ya devredildikten sonra, kanal bölgesinde operasyon yürüten bazı limanların yönetimi Hong Kong merkezli Hutchison Whampoa adlı şirkete verildi. Carter’a yönelik en büyük eleştirilerden biri bu oldu. Çünkü Cumhuriyetçler, giderek güçlenen Çin’in Hong Konglu şirket üzerinden kanalın ve bölgenin kontrolünü ele geçireceğini iddia etmeye başladı.
Cumhuriyetçilerin endişelerini kısmen haklı çıkaran gelişme ise Panama’nın 2017 yılında Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesip, Çin Halk Cumhuriyeti’ni resmen tanıması oldu.
Trump’ın Panama Kanalı çıkışının arkasında ne yatıyor tam bilemiyoruz ama gösterdiği gerekçe ABD’nin kendi elleriyle inşa ettiği Kanalı, Çin’in kontrolüne bırakmış olması. Hatta, kanal bölgesinde Çin askerlerinin bulunduğunu iddia etti. Tabi bu iddialar asılsız.
Trump’ın Panama Kanalı’nı gündeme getirmesi, ABD’ye ait gemilerin geçişi için daha uygun tarifeler talep etmek ya da Amerika’daki kaçak göçmenleri deport etmek için Panama’yı bir ara ülke olarak kullanma stratejisiyle bağlantılı olabilir.
Bu arada, Panama’daki mevcut hükümet son derece Amerikan yanlısı bir politika izliyor ve ABD ile ilişkileri iyi tutmaya özen gösteriyor. Direk egemenliğini ilgilendiren böyle kritik bir konuda Trump ile nasıl çalışacak merak konusu.”
Trump, 22 Aralık 2024 tarihinde Panama’yı, Panama Kanalı’nın kullanımı için aşırı yüksek ücret istemekle suçlamış, kanalın düzgün şekilde yönetilmemesi durumunda ABD’ye geri verilmesini talep edeceklerini söylemişti.
Eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın, kanalın yönetimini Panama’ya devretmesini “hata” olarak tanımlayan Trump, kanalın “başkalarının yararına değil” iki ülke arasındaki işbirliğinin simgesi olarak Panama’ya verildiğini kaydetmişti.
Panama Devlet Başkanı Mulino ise Trump’a yanıt olarak, “Vatandaşlarım, başkan olarak şunu kesin bir dille ifade etmek isterim ki, Panama Kanalı ve ona bağlı tüm alanlar, her metrekaresiyle Panama’ya aittir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu değildir. Panama Kanalı Panama’ya ait ve öyle kalacak.” ifadelerini kullanmıştı.