Ssiyasi tutsaklarla dayanışma çalışmaları yürüten Dayanışma’nın Sesi Derneği, Bilz Vakfı tarafından ödüle layık görüldü. Törende kayyım uygulaması eleştirildi.
Almanya’nın Köln kentinde, siyasi tutsaklarla dayanışma çalışmaları yürüten Dayanışma’nın Sesi Derneği (Stimmen der Solidarität), Bilz Vakfı tarafından ödüle layık görüldü. Dernek, “uluslararası dayanışma çabası ve ayrımcılığa karşı yürüttüğü mücadele” nedeniyle bu ödüle değer görüldü. Bilz Vakfı, 1998 yılında Köln’de tarihçi Fritz Bilz ve eşi tarafından kuruldu.
Köln’deki Nazi Dokümantasyon Merkezi’nde düzenlenen ödül törenine Ren-Westfalya Eyalet Parlamentosu Yardımcı Başkanı Berivan Aymaz, Köln Belediye Başkanı Andreas Wolter, eski milletvekilleri Dr. Lale Akgün ve Hamide Akbayır, Belediye Meclisi üyeleri Claudia Brock-Storms, Jörg Detjen, Güldane Tokyürek, akademisyen Prof. Dr. Kemal Bozay, sosyal kurum temsilcileri ve çok sayıda aktivist katıldı.
Törende, Nazi Dokümantasyon Merkezi’nin Müdürü Dr. Henning Borggrafe’nin selamlamasının ardından, Bilz Vakfı adına Hans-Peter Killguss ve Çiler Fırtına açılış konuşmasını yaptı. Çiler Fırtına, tutsaklarla dayanışma amacıyla yürütülen nöbetlerle ilgili olarak, “Türkiye ve İran gibi ülkelerde hukuk devleti olmadığını” belirterek, insanların düşüncelerinden ve siyasal tercihlerinden ötürü tutuklandıklarını ve baskı altına alındıklarını söyledi. Almanya’nın Türkiye’ye silah sevkiyatı yaptığına dikkat çeken Fırtına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “son derece tehlikeli bir otokrat” olarak tanımladı. Ayrıca, İran’da yalnızca geçen yıl 834 kişinin idam edildiğini vurguladı.
Mariam Claren, 16 Ekim 2020’de insan hakları aktivisti annesi Nahid Taghavi’nin İran’da tutuklanmasının ardından, ne yapabileceğini öğrenmek için Dayanışma’nın Sesi Derneği ile iletişime geçtiğini ve derneğin büyük destek sağladığını belirtti. Claren, “Dayanışma’nın Sesi Derneği, mağdurlara sadece ihtiyaçları için bir yuva sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye ve İran gibi adaletsiz rejimlerin karanlık hapishane hücrelerine ve insan hakları ihlallerine de güçlü bir ışık tutuyor. Derneğin çalışmaları sadece kamuoyunu bilgilendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Alman sivil toplumuna karmaşık ve zor bir konuda erişilebilir bir yol sunuyor,” dedi.
Törende, Hawar Help kurumu başkanı Düzen Tekkal’ın video mesajı da yayınlandı. Tekkal, “Dayanışma’nın Sesi Derneği, evrensel insan hakları mücadelesinin her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğu bir dönemde çok önemli bir konumda” diyerek derneği selamladı.
Ödül töreninde Dayanışma’nın Sesi Derneği Başkanı Adil Demirci, ödülünü aldıktan sonra bir konuşma yaptı. Demirci, “Bu ödül bizim için çok önemli. Sadece çalışmalarımızı onurlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda projelerimizi daha da ileriye taşımamıza olanak sağlayacak güç ve kaynaklar sunuyor. Çalışmamız, çoğu zaman kolay bir yol değil; fakat dayanışma, güvenilir bir temele ihtiyaç duyar ve bu temeli bizler için sağlayan sizlersiniz” dedi.
Demirci, “Festivalin yanı sıra, posta kartı kampanyamız ve anma nöbetlerimiz gibi sürekli faaliyetlerimiz de var. Bu kampanyalar sayesinde, siyasi tutuklulara ve ailelerine bir ses veriyor, mağdurların söz hakkı bulduğu ve birbirlerini destekleyip deneyimlerini paylaştıkları bir alan oluşturuyoruz. Dayanışma, uzun bir yolculuk olup, büyük bir güç ve kararlılık gerektirir. Bugün burada olan sizler, bu yolculuğun bir parçasısınız ve çalışmalarımıza devam etmemizi sağlayan her desteğe minnettarız,” diyerek konuşmasını tamamladı.
Ren-Vestfalya Eyalet Başkanı Yardımcısı Berivan Aymaz, konuşmasında, “Bu inisiyatif, gerçekten çok özel bir insan hakları kuruluşudur. Kişisel bir deneyimden doğmuştur. ‘Biz mağdur yapılmak istemiyoruz, insan hakları için aktif birer aktör olacağız’ diyorlar. Bu inisiyatife teşekkür ediyorum ve bu yılki Bilz Ödülünü kazandıkları için çok mutlu oldum. Kendimi de bu ailenin bir parçası olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
Köln Belediye Başkanı Andreas Wolter, ödül törenindeki konuşmasında, “Türkiye’de 31 Mart seçimlerinden sonra birçok belediye kayyumlar tarafından yönetilmeye başlandı ve bu, demokrasiye büyük bir saldırıdır. 2016 yılında kayyum sonrası tutuklanan Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın mahkemesini izledim ve sadece mahkemenin işleyişi bile antidemokratikti. Bunları gündeme taşıyan Dayanışma’nın Sesi Derneği’nin çalışmaları çok değerlidir” dedi. Wolter, “Bu ödülü gerçekten hak ediyorsunuz. Yıllardır takip ettiğim çalışmalarınız için çok teşekkür ederim. Ayrıca Bilz Vakfı’na, demokrasi ve insan hakları konularını onurlandırdığı için büyük bir teşekkür” diyerek konuşmasını tamamladı.
Ödül töreni, Dilvan Roni ve Hozan Cane’nin sunduğu müzik dinletisiyle sona erdi.