Ahmed Şara ve Latife El Durubi, Umre ziyareti yaptı. (Fotoğraf: AFP)
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Ankara’yı ziyaret eden Suriye Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın (Muhammed el Corani) eşi Latife El Durubi (Latifa al-Droubi) ile bir araya geldi.
Emine Erdoğan, resmi ziyaret kapsamında Türkiye’ye gelen Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın eşi Latife El Durubi’yi Beştepe’de ağırladı. Görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Emine Erdoğan, “Latife El Durubi Hanımefendi’yi ağırlamaktan büyük mutluluk duydum. İnsani yardımlar, toplumsal dayanışma, kadınların güçlendirilmesi ve eğitimin rolü gibi birçok önemli konuyu konuşma fırsatı bulduk.” dedi.
Emine Erdoğan ve Latife El Durubi
Ahmed Şara’nın eşi, eşinin yanında ilk kez Suudi Arabistan’da görünmesinin ardından merak konusu oldu. Yayınlanan videoda çift, Umre kıyafetleri içinde, Suriye’nin geçici Devlet Başkanı’nın göreve gelmesinden bu yana gerçekleştirdiği ilk yurtdışı gezisi sırasında Pazartesi günü Mescid-i Haram’da yan yana yürürken görüntülendi.
Daha çok sosyal medyada dolaşan video ve fotoğraflarda ikili, Mekke’deki Mescid-i Haram’da İslam’ın “küçük haccı” olarak kabul edilen Umre ziyareti yaparken görülüyordu. Bu görüntü, Latife El Durubi’nin geçen hafta ABD’den gelen Suriyeli kadınlardan oluşan bir heyetle yaptığı ve Şara’nın onu kamuoyuna tanıttığı ve ilk kez tek eşi olduğunu teyit ettiği toplantının ardından geldi.
Arap medyasının aktardığına göre; toplantıya katılan bir kişi, Suriye Devlet Başkanı’nın birden fazla eşi olduğu yönündeki söylentileri reddederek eşini “derinden sevdiğini” ifade etti. Bazı katılımcılar bu anın, Suriye diasporasının durumu ve kadınların toplum bağlarının güçlendirilmesindeki rolüne odaklanan toplantıya mizah ve sıcaklık kattığını ifade etti. Peki, Latife El Durubi kimdir?
Latife Şara olarak da bilinen Latife El Durubi, Arapça medyaya göre 1984 doğumlu bir kadın. Arap dili ve edebiyatı alanında yüksek lisans derecesine sahip ve üç erkek çocuk annesi.
El Durubi aşiretinden olan ailesi Humus’taki El Karyatayn’dan geliyor ve kız kardeşinin şu anki Şam valisi Mahir Muhammed Mervan ile evli olduğu söyleniyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nun eski bir büyükelçisi olan Alaaddin El Durubi (Alaa ad-Din al-Droubi), 1920 yılında suikasta kurban gitmeden önce sadece 26 gün Suriye’nin ikinci başbakanı olarak görev yaptı. Durubi ailesinin bir diğer üyesi Gazi el Durubi ise 1984-1987 yılları arasında Devlet Başkanı Hafız Esad döneminde Suriye Petrol ve Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptı.
Geçmişte birçok halka açık etkinliğine katılmış olmasına rağmen nadiren fotoğrafı çekildi ve bu da Suriye’nin First Lady’sine olan ilgiyi arttırdı.
Geçen hafta ABD delegasyonuyla yapılan toplantıya katılanlar El Durubi’yi “kültürlü, sofistike ve zarif bir kadın” olarak tanımladılar ve peçe takıp takmadığına ilişkin soruların ardından yaptığı konuşmasını, sakin tavrını ve geleneksel Suriye kıyafetlerini övdüler.
Suriye-Amerika Barış ve Refah Koalisyonu üyesi Abdül Hafız Sharaf, basına verdiği bir mülakatta Latife El Dururi’nin “başörtüsü takan ama [yüzünü kapatmayan] genç bir Suriyeli kadın olduğunu” belirtti. Suriye’deki başörtülü kadınların tipik kıyafetlerini giyiyor ve özellikle de katılımcıları sıcak bir şekilde karşılayan nazik gülümsemesiyle varlığı pek çok kişinin ilgisini çekti” ifadelerini kullandı.
Heyet toplantısına katılan Suriyeli aktivist Reem al-Bazm ise onu “nazik, sakin, güzel, kendinden emin ve eğitimli” olarak tanımladı.
Geçici Başkan Şara’nın kendisini şu sözlerle tanıttığını da sözlerine ekledi: “Benim tek eşim ve onu çok seviyorum.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
El Darubi ailesinin Suriye’de iyi tanınan, aralarında 2009 yılında Cidde’de vefat eden Humuslu ünlü Kur’an okuyucusu Şeyh Abdülgafar El-Durubi’nin de bulunduğu alimler ve önemli şahsiyetler yetiştirmiş bir aile olduğu da Arapça basında yer aldı.
Osmanlı döneminde Durubi ailesinden Alaaddin El Durubi’nin vali ve büyükelçi olarak görev yaptığı biliniyor. Latife El Durubi’nin büyük dedelerinden Alaaddin El Durubi, Osmanlı sancaklarında önemli görevler üstlendi ve Suriye siyasetinde etkili bir isim oldu. Osmanlı döneminde, ailesinden birçok ismin valilik yaptığı biliniyor.
1870’lerde Humus’ta köklü ve varlıklı bir ailede doğan Alaaddin El Durubi’nin babası, şehrin belediye başkanlığını birkaç dönem yürütmüştü.
İlk ve orta öğrenimini Trablus ve Beyrut’ta tamamlayan Durubi, yükseköğrenimini ise bugünkü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak bilinen Mekteb-i Şahane’de bitirdi.
Sadece tıp alanında değil, siyaset konusunda da eğitim aldı.
Arapça’nın yanı sıra Türkçe ve Fransızca’ya da ileri seviyede hâkimdi. Osmanlı bürokrasisindeki ilk görevine İçişleri Bakanlığı’nda başladı. Suriye Valiliği’nde ise stajyer memur olarak yer aldı.
Kariyerinde hızla yükselen Alaaddin El Durubi, Anadolu’nun pek çok şehrinde görev yaptı.
Aydın’da kaymakamlık, Sivas, Kosova ve Basra’da valilik yaptı. Ayrıca Balkanlar ve Yemen’de büyükelçilik görevlerinde bulundu.
Sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Sultan Abdülhamid’in doktorlarından biriydi.
Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı sonrasında Suriye’den çekilmesiyle Şam’a döndü ve 1920’lerde Kral Faysal’a bağlılık yemini etti. Faysal tarafından İçişleri Bakanı olarak atandı.
Fransız işgali sırasında Suriye’nin ikinci başbakanı oldu. Ancak bu görevi yalnızca bir ay sürdürebildi. 21 Ağustos 1920’de düzenlenen bir suikast sonucu hayatını kaybetti.
Durubi ailesi, Fransız mandasına karşı Suriye’nin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol üstlendi.