Eski Mossad başkanı İran’ın ‘derinliklerine’ nasıl sızdıklarını anlattı

İsrail istihbarat servisi Mossad’ın eski başkanı Yossi Cohen, “Özgürlük Kılıcı” adlı kitabında İran nükleer arşivinin 2018’de Tahran’ın merkezinden nasıl çıkarıldığını ve nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’ye yönelik 2020’deki suikastın teknik ayrıntılarını ilk kez tüm yönleriyle anlattı. Cohen, operasyonların yapay zeka, yüksek teknoloji ve “insan unsurunun” ortak çalışmasıyla yürütüldüğünü belirtti.

  • ü
  • 23 Kasım 2025
  • ü
  • Dünya

İsrail eski istihbarat şefi Yossi Cohen, “Özgürlük Kılıcı: İsrail, Mossad ve Gizli Savaş” başlıklı yeni kitabında, İran’ın gizli nükleer arşivinin 2018 yılında Tahran’dan çıkarılmasıyla ilgili kapsamlı bilgiler paylaştı. İran’da yıllarca yürütülen sızma çalışmalarının ardından gerçekleştirilen operasyon, Cohen tarafından “İsrail’in İran’ın nükleer kapasitesini durdurma stratejisinin” önemli bir parçası olarak tanımlandı.

Cohen, operasyonun ardındaki planlamanın 2016’da başladığını ve bunun İran içinde yaklaşık 10 yıl süren bir sızma faaliyetinin sonucu olduğunu belirtti. Eski Mossad başkanı, İran güvenlik yapısının derinliklerine ulaştıklarını öne sürerken, sahada çalışan ekiplerin Tahran’ın en kapalı kurumlarına sızmayı başardığını dile getirdi.

“SADECE TEKNOLOJİ DEĞİL, İNSAN UNSURU DA VARDI”

Cohen, İran’ın “İsrail ajan kullanmadı, sadece teknolojiyle sızdı” yönündeki açıklamalarına kitabında yanıt verdi. Operasyonlarda gelişmiş teknolojinin rolünü kabul eden Cohen, buna rağmen saha ajanlarının belirleyici olduğunu vurguladı.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Cohen, kitabında şu ifadeleri kullandı:

“İsrail’in İran’daki operasyonlarının insan unsuru olmadan başarılı olması imkansızdır. Sekiz metre yerin altındaki Natanz nükleer reaktörünün kalbine bile ajanlar yerleştirdik. Öyle ki, orada çalışan nükleer bilim adamları bile yanlarındaki kişinin ajan olduğundan habersizdi.”

6 SAAT 29 DAKİKALIK OPERASYON: ARŞİVİN TAHRAN’DAN ÇIKARILIŞI

Cohen’in anlattığına göre Mossad, İranlı yetkililerin nükleer arşivi taşımaya hazırlandığını öğrendikten sonra operasyon tarihini öne çekti. 31 Ocak 2018 gecesi gerçekleştirilen baskın, Cohen’in ifadeleriyle “film senaryosunu aratmayacak bir operasyon” şeklinde yürütüldü.

Operasyon hakkında aktarılan ayrıntılar öne çıktı:

Özel eğitimli bir ekip, Tahran’da arşivin bulunduğu depoya girdi.
6 metre yüksekliğinde vinçler ve çok katmanlı çelik kasaların şifrelerini çözen cihazlar kullanıldı.
32 kasanın içinden çıkarılan 55 binden fazla belge ve 183 disk, kamyonlarla ülke dışına taşındı.
Operasyon saat 22.00’de başladı; sabah nöbetçileri gelmeden 04.59’da tamamlandı.
Tüm süreç Tel Aviv’deki merkezden canlı olarak izlendi.
Cohen, operasyonun ardından İran’da yaşanan duruma ilişkin şu ifadeyi kullandı:

“Hamaney’in bunu ulusal bir felaket olarak gördüğünü öğrendik. On binlerce güvenlik görevlisi 25 kişilik ekibimizi aradı ama kimseyi bulamadılar.”

Söz konusu arşiv belgelerinin, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın İran nükleer anlaşmasından çekilme kararında etkili olduğu iddia ediliyor.

FAHRİZADE SUİKASTININ PERDE ARKASI

Cohen’in kitabı, İran nükleer programının en önemli isimlerinden Muhsin Fahrizade’nin 2020’de öldürülmesiyle ilgili yeni iddialar da içeriyor. Cohen, Fahrizade’nin yerinin asistan olarak yanına konumlandırılan bir Mossad ajanı sayesinde tespit edildiğini yazdı.

Suikastta kullanılan silahın özellikleri dikkat çekti:

1 ton ağırlığındaki uzaktan kumandalı otomatik silah,
Yapay zekâ destekli hedefleme sistemi,
Parçalara ayrılarak farklı rotalardan İran’a sokulup bir kamyonete monte edilmesi…
Cohen’in aktardığına göre, Fahrizade’nin zırhsız aracı konvoyun yavaşlatılmasıyla hedef haline getirildi ve Tel Aviv’den yönetilen sistem Fahrizade’ye 15 kurşun isabet ettirdi. Suikast sonrası kamyonet kendini imha edecek şekilde tasarlanmıştı.

Olay sırasında Fahrizade’nin eşi yara almazken, İran yönetimi uzun süre saldırının detaylarını kamuoyundan gizlemişti.

OPERASYONLARIN STRATEJİK AMACI

Rudaw’da yer alan habere göre Cohen, kitabında bu eylemlerin hepsinin İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesini durdurmayı amaçladığını ifade etti. İsrail’in, İran’ın nükleer programa geri dönmesini engellemek için benzer operasyonların devam edebileceğini de ima ettiği değerlendiriliyor.

Kitapta yer alan iddialar, İran tarafından doğrulanmadı ve operasyonlara ilişkin resmi bir İran açıklaması bulunmuyor.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER