ABD’li hakim, Rhode Island belediye mahkemesinin baş yargıcı Frank Caprio, 20 Ağustos günü, 88 yaşında hayatını kaybetti. Onun ölümü, abartısız bütün dünyada büyük üzüntü yarattı. İnsanlar, sosyal medya hesaplarında onun hakkında milyonlarca paylaşım yaptı.
Peki neden? Neden bir mahkeme başkanı bütün dünyada bu kadar popüler oldu?
Aslında bu sorunun cevabı çok basit; yargıç Caprio merhametli, vicdanlı, empati yapabilen ve elbette adil bir adamdı. İnsanlar o ürkütücü cübbenin altında, kendilerini bu kadar anlayabilen veya anlamaya çalışan bu sevimli adamdan çok hoşlandı. Devletin, insanlara karşı en haşin olduğu yeri denebilecek, mahkeme salonunun sıra dışı bir temsilcisiydi.
ABD dışındaki hayranlarının “Joe Amca” dedikleri yargıcı internet fenomeni yapan bir televizyon programı aslında. 1988’de ABD’nin doğusunda yer alan Rhode Island eyaletinin en büyük şehri Providence’nin yerel televizyonunda önce geç saatlerde yayınlanan Caught in Providence (Providence’de Yakalandı) adlı bir programda mahkeme görüntüleri yayınlanır. 2000’ler başında tekrar ve 2015’ten sonra ise bir kez daha yerel kanalda bu program yayınlanmaya devam eder. Başta yalnızca kendi şehrinde ünlü olan yargıç, 2017 sonrasında internet aracılığı ile dünyaca bilinen bir figür haline gelir. Özellikle Facebook, Tik Tok ve YouTube’daki görüntüler, kısa ve etkili klipler halinde yayılırken, insanlar onunla mahkemelerin “insani” yüzünü görür.
2022’ye gelindiğinde Yargıç Caprio’nun duruşma videoları 500 milyon izlenmeye ulaşır. Ve yargıç bütün dünyada bir fenomen haline gelir.
Yargıç Caprio, 6 Aralık 2023’te kendisine pankreas kanseri teşhisi konduğunu duyurdu. Mayıs 2024’te son radyasyon tedavisini tamamladı.19 Ağustos 2025’te, sosyal medyada hastane yatağından bir paylaşım yaparak sağlık sorunları nedeniyle hastaneye kaldırıldığını belirtti. Caprio ertesi gün 88 yaşında hayatını kaybetti.
Caprio’nun öne çıkan özelliklerinden biri de göçmenlere ve azınlıklara gösterdiği müsamahaydı. Bu açıdan “Amerikan rüyasının” vücut bulmuş kişisi gibiydi. Çünkü o da bir göçmen çocuğuydu. Ailesi İtalya’dan Rhode Island’a göç etmiş. Babası tezgâhta meyve-sebze satmış; küçük Frank da aileyi desteklemek için bulaşık yıkamış, ayakkabı boyayarak ailesine destek olmuş. Önce Providence Kolejinde siyaset bilimi okumuş Frank, sonra öğretmenlik yapmış. Bu arada Boston, Massachusetts’teki Suffolk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde gece kurslarına katılmış. 1965’te biten hukuk öğreniminden sonra çeşitli delegelikler ve kurul üyelikleri yapmış ve en son, 1985’ten sonra Providence Belediye Mahkemesi Yargıcı olarak görev yapmış. Hastalığının ilerlemesine kadar da bu görevini sürdürdü.
Yazıyı onun 2017 yılında verdiği bir röportajındaki sözleriyle bitirelim:
“Toplum çok tartışmalı bir yapıya sahip. Ama ben şuna inanıyorum: Adalet, baskıcı olmadan da dağıtılabilir.”
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
