Holokost Kurbanlarını Anma Günü olan 27 Ocak'ta, Almanya'nın diğer yerlerinde olduğu gibi kendi halinde bir kasaba olan Lünen'deki pek çok kişi de sokaktaydı. Kasabalılar, 1934'te Hitler'in coşkuyla karşılandığı yollarda ayrımcılığa, ırkçılığa ve nefrete karşı çıktıklarını haykırdılar.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) üst düzey isimlerinin, göçmenlerin geri gönderilmesi planlarının yapıldığı gizli bir toplantısının ifşa olması Almanya’yı ayağa kaldırdı. Birçok şehirde on binlerce insan ırkçılık karşıtı gösterilerde yer alıyor.
Tam da Holokost Kurbanlarını Anma Günü olan 27 Ocak’ta, Almanya’nın diğer yerlerinde olduğu gibi kendi halinde bir kasaba olan Lünen’deki pek çok kişi de sokaktaydı. Fakat, ortada tersine bir dejavu vardı: Adolf Hitler, 1933 yılının Ocak ayında Reich Şansölyesi olarak atanmış, bunun üzerine ülkenin diğer yerlerinde olduğu gibi Lünenliler de sokağa çıkmış, belediye binasının önünde küçük çaplı bir kutlama yapmıştı. Aradan sadece bir buçuk ay geçmişti ki, Naziler Lünen’deki yerel seçimlerde oyların yüzde 25’ini alarak Kuzey Ren Vestfalya’nın bu tarihi, ama küçük şehrinde en güçlü parti haline geldi.
Bir yıl sonra 1934 Haziranında Adolf Hitler Lünen’i ziyaret ettiğinde kahraman gibi karşılandı. Bugün hâlâ şehrin önemli caddelerinden biri olan Bäckerstraße boyunca tantanalı bir nümayiş ile alışveriş caddesi Alter Markt’a ulaştı. Burada da coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Öncesinde Hitler, 1933’ten beri Gönüllü İşçi Servisi’nin (1935’ten itibaren Reich İşçi Servisi) bir saha ustalık okulu olan Lippholthausen’deki Buddenburg’da bir geçit töreni düzenlemişti.
Bugün, aradan tam 90 yıl geçtikten sonra Lünen yine ayakta. Fakat bir farkla… Yeniden yükselişe geçen aşırı sağ akımları ve adı konulmayan, fikirleriyle bir Nazi partisi olarak mimlenen AfD’nin yükselen oy grafiğini kınamak için.
Uluslararası Holokost’u Anma Günü gibi anlamlı bir günde, binlerce kişi daha önce Hitler’in geçtiği yollardan şehir merkezine gelerek belediye binası önünde toplandı, ırkçılığı ve ayrımcılığı protesto etti. Bu aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi rejimi ve işbirlikçileri tarafından gerçekleştirilen, 6 milyon Yahudi ve diğer 11 milyon insanın hayatına mal olan soykırımı da lanetleme anlamı da taşıyordu.
Ortak bir inisiyatif etrafında toplanan bütün partiler tır kasasından yapılan konuşma kürsüsünde yerini alırken, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı birlik mesajı verdiler. Meydanda ellerindeki pankartlarla yer alan az sayıda Türk ve yabancı ise Almanya ile dayanışma gösterdi.
Pankartların dili insanların neden orada olduklarını gayet iyi açıklıyordu: “1933’e beş var”, “Sağcı insanlar yerine insan hakları”, “Sağa bir milim bile gitme”, “Irkçılığa hayır”, “Irkçılığa yer yok”, “Nazi kurbanlarını anma günü”, “Naziler gizlice döner yer”, “Ekstra tarih dersi takviyesi yapıyorum”, “Lünen’de aşırı sağa yer yok”, “Nefret bir fikir değildir”. “Sağcılık utançtır”, “Demokrasi diş fırçalamak gibidir, hiçbir şey yapmazsan kararır”.
Geçtiğimiz hafta komşu şehir Dortmund’da toplanan yaklaşık 30 bin gösterici arasında Lünenliler önemli bir yekûn oluşturuyordu. Aşırı sağcılığa karşı protesto dalgası dinmeyince bu hafta sonu da Almanya’nın birçok yerleşim yeri ile birlikte Lünen’de de yoğun katılımın olduğu bir protesto gösterisi düzenlendi.
Eylem grubunun koordinatörü ve Lünen Eyalet Parlamentosu üyesi Rainer Schmeltzer’in sözleriyle (SPD), “Devam etmek zorundayız. Devam etmek zorundayız…” ifadeleri çok önemliydi.
Almanya’nın her yerinde olduğu gibi Lünen’de de demokrasinin korunması ve insanlığın hor görülmesine karşı yaygın bir şekilde görünür olan kararlılık Willy-Brandt-Platz’da kendini gösterdi.
Almancası ile birlikte açılan Türkçe pankart her şeyi özetliyordu: “Güneş hepimiz için doğar.”
27 Ocak sadece aşırı sağcılığa karşı gösteri günü değil, aynı zamanda sağcı terör saltanatının ve ırkçı fanatizmin sonuçlarını vurgulayan bir anma günü olarak da anlamlıydı. 27 Ocak 1945 tarihinde Auschwitz-Birkenau imha kampı Sovyet askerleri tarafından kurtarıldı. 1996 yılından bu yana 27 Ocak Almanya’da Holokost Kurbanlarını Anma Günü olarak anılıyor ve milyonlarca insan bu günde acı ile hatırlanıyor.
Adolf Hitler’in 30 Ocak 1933’te Reich Şansölyesi olarak atanmasının ardından NSDAP destekçileri birçok Alman şehrinde yürüyüşler düzenlemişti.
Çünkü, kent acı tarihini henüz unutmadı. O zaman ‘dur’ diyemedikleri için, 12 Mart 1933’teki yerel seçimlerde Nasyonel Sosyalistler yüzde 25’in üzerinde oy alarak en çok oyu aldı ve bundan sonra Lünen belediye meclisindeki en büyük grubu temsil etti. Kısa bir süre sonra siyasi muhaliflerin tasfiyesi başladı. Lünen’de SPD temsilcilerinin yer aldığı son meclis toplantısı 31 Mart 1933 tarihinde gerçekleşti. Üç ay sonra SPD yasaklandı. Kısa bir süre sonra, 18 “meclis üyesi” artık seçilmiyor, NSDAP bölge lideri tarafından atanıyordu.
Adolf Hitler 29 Haziran 1934 tarihinde Lünen kasabasını ziyaret ettiğinde şehir merkezinden geçerek Bäckerstraße’ye geldi ve kendisine eşlik eden bir birlik vardı. Okul sınıfları Hitler’in karşılanması için hazırlık yapmış, şarkılar prova etmişti ve tüm Lünen ayaktaydı. Yarı Yahudi olan Lina Levy, Hitler’in “Tanrı’dan gelen bir elçi gibi” karşılandığını bildirdi.
O utanç uzun yıllar sürdü. 2010’lu yıllarda Lünen’de, eski Reich Başkanı ve Reich Şansölyesi’nin onursal vatandaşlığının iptal edilmesi amacıyla bir tartışma yaşandı. Sonuçta “onursal vatandaşlık” iptal edildi.
Adolf Hitler ve Paul von Hindenburg, Lünen Belediye Meclisi’nin Aralık 2016 tarihli kararına göre artık Lünen şehrinin fahri hemşehrisi değil.
Bugün güneşli, ama soğuk bir kış gününde Almanya aydınlık günlerin devam etmesi, Nazi karanlığının bir daha hayatlarını karartmaması için meydanlara çıktı.
Türkiye’deki o meşhur sloganla, din ve dil farkı gözetmeksizin herkes “Faşizme Karşı Omuz Omuza” yürüdü…
Tarihin tekerrür etmemesi için, yeni bir utançla yüzleşmek zorunda kalmamak için…