ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky (FOTOĞRAF: SAUL LOEB / AFP)
ABD ile Ukrayna, aylardır müzakere edilen maden anlaşmasını imzaladı. İki aylık bir gecikmenin ardından 30 Nisan’da imzalanan anlaşma, Ukrayna’ya askeri yardımı sonlandıran Donald Trump yönetimi tarafından Kiev’e yönelik “yeni bir ABD taahhüdü” olarak nitelendirildi.
Washington’da ABD adına anlaşmaya imza atan Hazine Bakanı Scott Bessent, anlaşmanın iki tarafın da “Ukrayna’da kalıcı barış ve refaha bağlılığını ortaya koyduğunu” ifade etti. Bessent, “Bu anlaşma, Rusya’ya açıkça Trump yönetiminin uzun vadede özgür, egemen ve müreffeh bir Ukrayna’yı merkeze alan bir barış sürecine bağlı olduğu mesajını veriyor” diye konuştu.
Bakan, “Şunu da net olarak belirtmek isterim ki Rus savaş makinesini finanse eden ya da destek sağlayan hiçbir devlet ya da kişi, Ukrayna’nın yeniden inşasından fayda sağlayamayacak” ifadelerini kullandı.
Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal da anlaşmayı, “iyi, eşit ve yararlı” olarak nitelendirdi.
Başbakan, iki ülkenin eşit oy hakkına sahip olacağı bir “yeniden yapılandırma fonu” kurulacağını ve Ukrayna’nın yeraltı kaynakları, altyapısı ve doğal zenginlikleri üzerinde tam anlamıyla söz sahibi olmaya devam edeceğini söyledi.
Kiev’de endişe yaratan “borçlar” meselesine de değinen Şmigal, Rus işgalinin başından bu yana ABD’nin sağladığı milyarlarca doların geri ödenmesinin talep edilmeyeceğini, fondan elde edilen kârın yeniden Ukrayna’ya yatırılacağını ifade etti.
Anlaşmayı Ukrayna adına imzalayan Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yulia Sviridenko da, anlaşmanın Ukrayna’ya “neyin, nerede çıkarılacağına karar verme hakkı tanıdığını” ve yer altı kaynaklarının mülkiyetinin Kiev’e ait kalacağını ifade etti. Sviridenko, X üzerinden yaptığı açıklamada anlaşmanın Ukrayna’ya hava savunma sistemleri gibi yeni yardımları da içerdiğini belirtti. Ancak Amerikan tarafından bu iddiaya doğrudan yanıt gelmedi.
Ukrayna verilerine göre, ülkede Avrupa Birliği (AB) tarafından kritik olarak tanımlanan 34 mineralin 22’si bulunuyor. Bu mineraller arasında sanayi ve inşaat malzemeleri, ferro alaşımlar, değerli ve demir dışı metaller ile bazı nadir toprak elementleri yer alıyor. Ukrayna Jeoloji Enstitüsü’ne göre, ülkede televizyonlar ve aydınlatmalarda kullanılan lantan ve seryum; rüzgar türbinleri ve elektrikli araç bataryalarında kullanılan neodimyum; nükleer enerji ve lazer uygulamalarında kullanılan erbiyum ve itriyum gibi nadir toprak elementleri bulunuyor. AB tarafından finanse edilen araştırmalarda ayrıca Ukrayna’da skandiyum rezervlerinin de bulunduğu belirtiliyor. Detaylı veriler ise gizli tutuluyor.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre Ukrayna, lityum, berilyum, manganez, galyum, zirkonyum, grafit, apatit, fluorit ve nikel gibi stratejik minerallerin de önemli bir tedarikçisi olma potansiyeline sahip.
Ukrayna Devlet Jeoloji Servisi’ne göre, ülkede Avrupa’nın en büyük teyit edilmiş lityum rezervlerinden biri bulunuyor. 500 bin metrik ton olarak tahmin edilen bu rezerv, batarya, seramik ve cam üretiminde kritik rol oynuyor.
Ukrayna’nın kömür rezervlerinin büyük bir kısmı ise şu anda Rusya’nın işgali altındaki bölgelerde yer alıyor.
Madencilik analistleri ve ekonomistlere göre, Ukrayna’da halihazırda ticari olarak işletilen bir nadir toprak madeni bulunmuyor.
Dünyanın en büyük nadir toprak elementi ve diğer birçok kritik mineral üreticisi ise Çin.