Trump yönetimi, Dışişleri Bakanlığı’nda 1.300’den fazla kişiyi işten çıkardı. Tasfiye, Dışişleri Bakanı ve aynı zamanda Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Marco Rubio’nun hazırladığı yeniden yapılanma planı kapsamında gerçekleşti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (2. solda) ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz (solda) 11 Mart 2025 tarihinde Cidde'de Ukraynalı bir heyetle görüşmelerinin ardından basınla konuşmak üzere Cidde'ye geldi. (Fotoğraf: SAUL LOEB / POOL / AFP)
Trump yönetimi, Dışişleri Bakanlığı’nda 1.300’den fazla kişiyi işten çıkardı. Tasfiye, Dışişleri Bakanı ve aynı zamanda Ulusal Güvenlik Danışmanı olan Marco Rubio’nun hazırladığı yeniden yapılanma planı kapsamında gerçekleşti. Plan, bakanlık bütçesini küçültmeyi ve “ideolojik” görülen birimleri dağıtmayı hedefliyor.
Rubio’nun planı kapsamında, Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu ile Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu gibi birimler kapatılıyor. Bu alanlardaki görevler, bölgesel bürolara dağıtılacak.
Obama döneminde üst düzey görevlerde bulunan eski diplomat Uzra Zeya, “Bugün, otokratlar ve suçlular için bayram günü,” diyerek kararı eleştirdi. Zeya, bu adımın ABD’nin insani değerlerdeki liderliğini ciddi şekilde zayıflatacağını belirtti.
Rubio’nun planı, ABD içindeki Dışişleri çalışanlarının yüzde 17’sini hedef alıyor. İlk etapta 1.107 sivil çalışan ve 246 dış hizmet görevlisi olmak üzere toplam 1.353 kişi işten çıkarıldı. Geri kalan yaklaşık 1.700 pozisyon ise gönüllü ayrılmalar ve doğal yollardan eksilmeyle kapatılacak. İşten çıkarılanlar, 60 ila 90 gün idari izne çıkarıldıktan sonra görevlerinden ayrılacak.
Rubio, bu birimleri “solcu aktivistlerin ideolojik projesi” olarak tanımlıyor. Nisan ayında yayınladığı bir yazıda, bu büroların Polonya, Macaristan ve İsrail gibi ülkelerdeki sağcı liderlere karşı kullanıldığını iddia etmişti. Mülteci politikalarını da hedef alan Rubio, ABD’nin güney sınırındaki göçmen akınının bu programlar tarafından desteklendiğini öne sürdü.
Senato Dış İlişkiler Komitesi’ndeki Demokrat üyeler, ortak açıklamalarında “ABD geri çekilirken Çin gibi ülkeler diplomatik nüfuzunu artırıyor. Bu durum Amerikan halkını daha güvensiz ve daha az müreffeh hale getiriyor,” dedi.
Rubio ise bu eleştirileri “aşırı abartı” olarak niteledi ve asıl hedeflerinin bakanlığı bilgi çağının hızına uygun hale getirmek olduğunu söyledi.
Plan, daha önce bir yargı kararıyla ertelenmişti. Ancak bu hafta içinde ABD Yüksek Mahkemesi, tasfiyelere izin verdi. Bunun ardından Rubio, Cuma sabahı planı hayata geçirdi.
Şimdilik yalnızca ABD içindeki personeli etkileyen kararın, ileride yurtdışı misyonlara da yansıyabileceği belirtiliyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
