Şam’daki anlaşmanın şifreleri: SDG, Trump’ın ani bir kararına karşı önlem aldı

Ortadoğu uzmanı Lund, Suriye'deki HTŞ yönetimi ve SDG arasında imzalanan anlaşmayı değerlendirdi.

  • ü
  • 11 Mart 2025
  • ü
  • Dünya

Suriye’deki Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) yönetiminin başkanı Muhammed el Colani (Ahmed Şara) ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin dün akşam imzaladığı anlaşmanın ardından başkent Şam’da ve Kamışlı’da sokağa çıkan halk kutlamalar yaptı. Anlaşma sonrası, Abdi bir açıklama yaptı.

DÜNYA SURİYE’DEKİ ANLAŞMAYI KONUŞUYOR

BBC’nin aktardığına göre, Abdi, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada, 10 Mart Pazartesi günü imzalanan anlaşmayı ‘yeni bir Suriye inşa etmek için gerçek bir fırsat’ olarak nitelendirdi. Abdi, “Tüm Suriyelilerin haklarını garanti altına alan, barış ve onur emellerini yerine getiren daha iyi bir gelecek inşa etmeye karalıyız” dedi. Anlaşmanın ardından Suriye Demokratik Konseyi’nden (SDC) yapılan açıklamada ise söz konusu adımın ‘ulusal bir sorumluluk ruhuyla’ atıldığı ve ‘anlaşmanın yeni bir Suriye inşa etmek için temel bir aşamaya işaret ettiği’ ifade edildi. SDC, açıklamasında ayrıca, söz konusu anlaşmayı ‘siyasi bir çözüme doğru atılan bir adım’ sözleriyle tarif etti.

ADIM ADIM ANLAŞMAYA NASIL GİDİLDİ?

Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre, anlaşmaya giden bir haftalık süreç hakkında bilgi veren kaynaklar, Rojava’daki yönetimin yetkilileri ve Abdi’nin bölgede yaşayan Dürzi, Süryani, Ermeni, Nusayri, Alevi ve diğer halk ve inanç grupları ile bir hafta önce bir araya geldiğini anlattı. Habere göre, bu görüşmelerde, gruplar, öneri, istek ve taleplerini dile getirdi. Rojava’daki yönetim de bu anlatımlara dayanarak bir çerçeve hazırladı.

“Bu toplantıların iç tartışmalarına ve sonuçlarına hakim kaynaklar, halk ve inanç gruplarının bu isteklerinin daha sonra bir mutabakat haline getirildiğini paylaştı” bilgisine yer verilen haberde, Mazlum Abdi ve Muhammed el Colani’nin Suriye’nin sahil kentlerinde yaşanan katliamı da masaya koydukları belirtildi. Habere göre, Rojava’daki yönetim ilk şart olarak Tartus, Lazkiye ve diğer sahil kentlerinde Alevilere yönelik katliamın durdurulmasını ve bu katliama neden olanların tespit edilmesini istedi.

‘ABDİ, ABD’YE AİT APACHE HELİKOPTERİYLE ŞAM’A GİTTİ’

Rûdaw haber sitesi ise dün yaşanan gelişmelere ilişkin haberinde, Abdi’nin Humus kırsalındaki bir havaalanından ABD’ye ait bir Apache helikopteriyle Şam’a gittiğini aktardı. Buna göre, helikopter, Humus kırsalındaki bir alandan hareket ederek Şam kırsalındaki Zimer askeri üssüne yöneldi. Habere göre, Mazlum Abdi’nin başkanlığındaki heyet, burada Suriye’deki geçici yönetimin yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirdi.

ENKS ANLAŞMADAN HABERDAR DEĞİL

Rûdaw’a konuşan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) sözcüsü Faysal Yusuf ise Colani ve Abdi arasında dün akşam saatlerinde varılan anlaşmadan haberdar olmadıklarını belirtti. Bu nedenle anlaşma hakkında yorum yapmayacaklarını belirten Yusuf, “Konsey toplanacak, o zaman anlaşma hakkındaki görüşümüzü açıklayacağız” diye konuştu.

COLANİ VE ABDİ, NEDEN ANLAŞMA MASASINA OTURDU?

Öte yandan, HTŞ yönetimi ve SDG arasındaki anlaşmayı Reuters’a değerlendiren Century International’dan Ortadoğu uzmanı Aron Lund, başta Alevilerin çoğunlukta olduğu Lazkiye olmak üzere çoğunluğu sivil 1000’i aşkın kişinin öldürüldüğü çatışma ve saldırıların Colani’yi zayıflattığına işaret ederek, “(Colani’nin) içte ve ABD ile çok sıkıntısı var. Bu, onun tüm azınlıklara düşman olmadığını göstermeye yardım edebilir” ifadelerini kullandı. Lund, dün imzalanan anlaşmayı ‘muğlak’ sözüyle tarif etti.

Anlaşmayı Mazlum Abdi açısından da değerlendiren Lund, anlaşmanın ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye’de IŞİD’e karşı koymak için on yıldır SDG’yi destekleyen ABD güçlerini aniden çekmesi riskine karşı koruma amaçlı olduğu yorumunda bulundu.

ANLAŞMADA NE VAR?

SDG ile HTŞ yönetiminin imzaladığı anlaşmanın detayları şu şekildeydi:

– Tüm Suriyelilerin, dini veya etnik kökenine bakılmaksızın liyakate dayalı temsiliyet ve siyasi katılım hakkının güvence altına alınması,

– Kürt toplumunun Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve anayasal haklarının garanti altına alınması,

– Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanması,

– Kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havaalanları ve petrol ile gaz sahaları da dahil olmak üzere devlet yönetimi altında birleştirilmesi,

– Tüm yerinden edilmiş Suriyelilerin, devlet koruması altında kendi memleketlerine dönüşünün sağlanması,

– Suriye’nin, Esad yönetiminin kalıntılarına ve ülkenin güvenliği ile birliğine yönelik tüm tehditlere karşı mücadelesinin desteklenmesi,

– Bölünme çağrılarına, nefret söylemine ve çatışma çıkarmaya yönelik girişimlerin reddedilmesi,

– Anlaşmanın yıl sonuna kadar uygulanmasını sağlamak amacıyla uygulama komitelerinin çalışmalara başlaması.

‘SURİYE ORDUSU HASEKE’YE DOĞRU YOLA ÇIKTI’

Anlaşmanın basına yansımasının ardından HTŞ yönetimine bağlı Suriye ordusuna ait bir konvoyun Haseke’ye doğru yola çıktığı ve bölgedeki kurumların Suriye yönetimine devredileceği de iddia edildi. Rûdaw’a konuşan SDG ve ve Suriye Savunma Bakanlığı kaynakları ise bu haberlerin gerçeği yansıtmadığını, tamamen asılsız olduğunu söyledi.

SOHR: SURİYE’DEKİ ÇATIŞMALARDA 830’U SİVİL 1100’Ü AŞKIN SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ

Öte yandan, Suriye’deki HTŞ yönetiminin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Abdülgani, dün Tartus ve Lazkiye kentlerinde yürütülen ‘askeri operasyonun tamamlandığını’ belirtirken, İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) paylaştığı bilgilere göre, geçen hafta perşembe günü başlayan çatışma ve saldırılarda, 10 Mart Pazartesi günü itibarıyla 830’u sivil olmak üzere 1130 kişi öldürüldü.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com