Ekrem İmamoğlu’na tehdit: ‘Biri sıkar kafasına, memleket kurtulur…’

Sosyal medya üzerinden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ölümle tehdit edildi. Bir kullanıcı İmamoğlu için “Biri sıkar kafasına” ifadelerini kullandı.

  • ü
  • 09 Mart 2025
  • ü
  • Politika

Sosyal medyada son günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile kurmaylarına dair iktidarı destekleyen sosyal medya hesaplarınca yapılan paylaşımlar yeni bir boyut kazandı. Son olarak bir kullanıcı İmamoğlu’nu ölümle tehdit etti.

Bir sosyal medya kullanıcısının İmamoğlu’nun ekibine dair ‘operasyon iması’ içeren paylaşımının altında yapılan ölüm tehdidi dikkat çekti.

Paylaşım altında yorum yapan bir kullanıcı İmamoğlu için “Biri sıkar kafasına memleket kurtulur merak etme” dedi.

Sosyal medyada son günlerde İmamoğlu’nun kurmayları için çok sayıda soruşturma iddiası içeren paylaşım yapılıyordu. Paylaşımlara dair adli makamlardan ise herhangi bir açıklama yapılmadı.

İMAMOĞLU ANTALYA’DA: MUTLAKA YENİ BİR BAŞLANGICA İHTİYACIMIZ VAR

İBB ve TBB başkanı Ekrem İmamoğlu dün İzmir ve Kayseri’deki çalışmalarının ardından bugün de Adana’ya geçti. İmamoğlu, Adana’da gündeme dair birçok mesaj verdikten sonra Antalya’ya geçti.

CHP’li İmamoğlu Cumhurbaşkanı aday adayı ünvanı ile Antalya’da kürsüye kendisi için yazılan şarkı ile çıkarak partililere ve destek verenlerine şu şekilde seslendi:

“Toroslarda eğer bir duman tütüyorsa kimse bu ülkenin geleceğinden şüphe etmesin. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Zor bir mücadelenin içinden geçiyoruz. Mübarek Ramazan ayında bütün dualarımızla güzel bir ay geçmesini istiyoruz. Gençlerimizle, kadınlarla, beyefendilerle her birinizin Ramazan ayını tebrik ediyorum.

Ahlakı, dürüstlüğü, helal lokmayı bırakmışlar, “Halka hizmetin Hakk’a hizmet” düsturunu unutmuşlar, vatandaşa herkese “Yasak” diyorlar. “Ekonomi uzmanıyım” diye geçinenler milletin ocağına incir ağacı dikti. Tarımı ve üretimi bitme noktasına getirdi. Bunlardan Antalya da nasibini aldı.Türkiye’de en fazla gayrimunkul ve kira artışının olduğu il olmuş. Her geldiğimde Expo alanının borç yükünü belediye başkanımız aktarmaktadır. İşte bu akıl “Her şeyi ben bilirim” aklıdır. Sadece Antalya’ya bunu yapmakla kalmadılar. Önce 250 bin dolara sonra da 400 bin dolara ev alanları vatandaş yaptık. Ülkemizin vatandaşlığını ticari bir ürün yaptılar. Bu evleri alanlar 3 sene sonra kar edecek şekilde evleri sattılar. İşte ben buna karşıyım. Başka ülkenin vatandaşının Türkiye vatandaşlığı üzerinden para kazanmalarına karşıyım. Eskiden tayini Antalya’ya çıkan devlet memuru refah seviyesi olan bir şehire gideceği için sevinirdi. Şimdi “Ben o kadar kirayı nasıl ödeyeceğim?” diyerek üzülüyor.

Bizim mutlaka yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Bizim yeni bir kalkınma planına ihtiyacımız var. Ülke olarak şehir şehir sektör sektör patinaj yapan hale dönüştük. Hemen yola koyulmamız lazım. Bu güzel ülke turizm ve tarımın yanısıra teknoloji alanında da büyük bir potansiyele sahiptir…”

ALEVİ KATLİAMINA SERT TEPKİ GÖSTERDİ

CHP’nin cumhurbaşkanı adayının belirleyeceği ön seçim için aday olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve TBB başkanı Ekrem İmamoğlu, adaylık çalışmaları kapsamında ziyaretlerini sürdürüyor. Dün İzmir ve Kayseri’deki programlara katılan İmamoğlu, bugün de Adana’da ön seçim çalışmalarına devam ediyor. İmamoğlu, ASKİ Atatürk Kapalı Spor Salonu’ndaki programa katıldı. İmamoğlu’na Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de eşlik etti.

İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

Tarihin en önemli kavşaklarında her zaman CHP’nin imzası vardır. Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı güç ve ilhamla her zaman yol göstericisi olan CHP, yine tarihin önemli bir kavşağında muazzam bir görev üstleniyor.

Milletimiz yalnızca ayrıcalıklı bir zümrenin çıkarını önemseyen bu iktidar yüzünden perişan haldedir. Zenginleşmenin yolu fakirin üstüne basmaktan geçiyor. Ekonomi freni patlamış kamyon gibi uçurumdan aşağıya sürükleniyor. Vatandaşlarımız ayrıştırılıyor. Eğitim sistemi, sağlık sistemi, adalet sistemi paramparça. Bu durumdan çıkışın yolu ise yine CHP’dir.

‘DEVLET ADIM ADIM YOK OLURKEN DUR DEMEK ZORUNDAYIZ’

Devlet, adım adım yok olmaya giderken biz partisinin emanetini gururla göğsünde taşıyan neferler olarak bu gidişata dur demek zorundayız.

İşte ben bu yolculuğa sırtımı verebileceğim partime ve benimle her koşulda mücadele edebilecek yol arkadaşlarıma güvenmenin gönül rahatlığıyla yola çıkıyorum ve bu yoldan asla vazgeçmeyeceğim.

‘HİÇ KORKMUYOR MUSUN DİYE SORUYORLAR’

Sen hiç korkmuyor musun? diye soruyorlar. Ekrem İmamoğlu yaradandan başka kimseden korkar mı, korkmaz! Biz milletimize sırtımızı verip doğru yolda vatan ve millet uğruna yola koyuluruz.

O bir avuç insana milletin zalimliğe teslim olmadığını göstereceğiz. Bu bozuk düzeni yıkıp geçeceğiz. Önce hep beraber bizler, CHP’liler birlik ve beraberliğimizi göstereceğiz. İnsanlar bize baktıklarında kararlı, örgütlü, vatandaşının derdini dinleyen halini görecek. Sonra demokrasi, refah isteyen herkesle bütünleşeceğiz. Güçler ayrılığını savunan, daha güçle parlamento diyen herkesle buluşacağız.

ALEVİ KATLİAMINA İLİŞKİN SERT TEPKİ

Biz milletçe mazlumun yanındayız. Her yerde mazlumun yanında olduk. İşte onun için bugün Lazkiye ve çevresinde süren Tartus’ta olan çatışmalar Aralık ayından bu yana yaşanan en büyük şiddet dalgasına dönüşmüştür.

Özellikle Suriye’de yaşayan Alevilere yönelen şiddet ve sivil halk arasında yaşanan kayıplar ile azınlıklara yönelik katliam ihtimali bizde, bu memleketin vicdanlı 86 milyon insanın da çok büyük endişe kaynağı olmuştur.

Buradan sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti Devleti en baştan beri söylediğimiz gibi: Suriye’de güçlü, demokratik oradaki halkların eşitliğinin ilkesinin korunduğu ve özellikle inanç ayrımı, etnik köken ayrımı olmaksızın insanları birlikte yaşamaya, medeni bir biçimde yaşatmaya yönelik bir devletin kurulmasına biz öncülük edebiliriz.

Türkiye’nin bunu yapması için masada olması gerekir dedik ve bu yoldan asla sapmaması gerekir dedik.

‘TÜRKİYE MASALARDA SANDALYE BULAMAZ HALDEDİR…’

O bakımdan ne yazık ki endişe duyuyoruz. Ne yazık ki Türkiye masa kuran ülke olması gerekirken çoğu masalarda sandalye bulamaz durumdadır. Bu endişe vericidir. Yanı başımızda olan ve yürütülen bu süreçler yarın başka milletleri belki ilgilendirmez ama bizim yüzyılımızı, 200 yılımızı, yüzlerce yılımızı etkileyecek oluşumlardır.

O bakımdan Türkiye şiddetin son bulması ve Suriye’de barışın tesisi için Suriye’de yaşayan her insanın özgürce yaşayacağı bir devlet oluşması için uluslararası çabalara öncülük etmek etmek zorundadır. Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın sağlanması Türkiye için önemli bir önceliktir.

Bölge barışı ancak Suriye’de yaşayan Aleviler ve diğer inançlara sahip insanlara eşit davranılmasıyla, adil ve tüm kesimlerin haklarını güvence altına alan bir sistem kurulmasıyla mümkündür. Zaten Atatürk’ün bize bıraktığı dış politikadaki ilke de budur. “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ülkesidir.

‘SİZDEN Mİ KORKACAĞIM? HADİ ORADAN’

23 Mart’ın anlamını konuşalım. 1 milyon 750 bine ulaşan üyemizle tek bir fire vermeden ayağa kalkmalıyız. Ön seçim kararı bir demokrasi devrimidir. Biz başarıya koştukça iktidarın zalimliği artıyor. Birkaç gün önce öğrendim. Bir grup insanın mal varlıklarına el koyuyorlar.

İtibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Akıllarınca beni korkutacaklar. Bu haktan hukuktan nasibini almamışların bu zamana kadar bir milim geri adım atmamış, saçımın teli titrememiş ben sizden korkacağım? Hadi oradan. Kumpaslarla kurdukları oyunları başların ayıkacağım. Önce Yaradan’a sonra milletime güveniyorum.

‘YANLIŞ YAPAN BENDEN KORKSUN’

Yoksa korkuyor musunuz? O koltuk senin değil, milletin koltuğu. Bu millete yanlış yapan benden korksun.

Bize sözde suç icat ediyorlar. Ben suçumu biliyorum. Sandıkta yenilmemek. Sana yenilmeyeceğiz. Yenmeye devam edeceğiz. 5’inci yenilgiyi yaşatıp evine yollamaya hazır mıyız? O sandık gelecek, bu millet seni evine gönderecek.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com