Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kabine Toplantısı sona erdi. Erdoğan, toplantı sonrasında gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, Almanya’da son seçim sonuçlarının endişelerinde haklılıklarını gösterdiğini belirterek, “Avrupa merkez siyasetinin zamanın ruhunu doğru okuyamaması bunun sebeplerinden biridir. Geçtiğimiz yüzyılın albenisi olan liberal demokrasi ciddi krize ve darboğaza girmiştir. Liberal demokrasi artık eski gücünü, itibarını, etkisini yitirmiştir.” dedi.
Erdoğan, Avrupa’da son seçimlerde aşarı sağ demagogların ön plana çıktığına işaret ederek, “61 binden fazla sivilin katledilmesini seyreden Batılı kuruluş ve liderler Gazze’deki insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Aşırı sağ hareketler bugün Avrupa’da siyasetin belirleyici hale gelmiştir. 4-5 kuşaktır Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve esenliğine büyük önem veriyoruz. Aşırı sağ gerçekliğinin Avrupalı Türkler ve Müslümanlar açısından tehdit oluşturmaması için gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz.” diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şu noktalara değindi:
“Aşırı sağ hareketler bugün Avrupa’da siyasetin belirleyici aktörleri haline gelmiştir. Avrupa merkez siyasetinin zamanın ruhunu doğru okuyamaması da bunun başlıca sebeplerindendir. Liberal demokrasi ciddi bir krize girmiştir. Bir dönem tüm sorunların ilacı olarak gösterilen bu yöntem, artık eski gücünü ve etkisini yitirmiştir.
Topluma rota çizmekte, insanlara umut ve güven vermekte yetersiz kalmaktadır. Hayat gibi siyaset de boşluk kabul etmez. Batı’da yaşanan durum bugün budur.
Bir de buna Batı’nın 471 gün süren Gazze’deki soykırım karşısında takındığı ikircikli tavrı eklemek gerekiyor. Batılı kuruluşlar ve liderler Gazze’deki insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır.
Aşırı sağ hareketler bugün Avrupa’da siyasetin belirleyici hale gelmiştir. 4-5 kuşaktır Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve esenliğine büyük önem veriyoruz. Aşırı sağ gerçekliğinin Avrupalı Türkler ve Müslümanlar açısından tehdit oluşturmaması için gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz.
Son dönemde AB ile ilişkilerimizin eski ritmine kavuşmakta olmasını önemsiyoruz. AB’yi ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibarı içine çıktığı çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir, Türkiye’nin birliğe tam üyeliği kurtarabilir. AB bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse kendileri için o derece hayırlı olacaktır. Biz hep olduğu gibi yapıcı anlayışla karşılıklı faydaı ve saygı temelinde üyelik sürecini ilerletmek düşüncesindeyiz. AB’nin ve birliğe yol veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerekiyor. Sürecin nereye evrileceğini önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz. Türkiye olarak 360 derecelik bakış açısıyla pergelin bir ayağını Ankara’ya sabitleyip diğeriyle tüm dünyayı kucaklamayı sürdüreceğiz. Değerli arkadaşlar nitekim geçen hafta gerçekleştirdiğimiz GüneyDoğu Asya seyehatimiz tarihi ve kültürel derinliğiyle barışık dış politikamızın başarısını bir kez daha göstermiştir.
Devlet olarak denetim görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz ve yapacağız. Ancak ramazan fırsatçılığının ekonomik bir mesele olmaktan daha ziyade cidd bir ahlak ve vicdan sorunu olduğunu da çok iyi biliyoruz. Vatandaşlarımızın en temel şikayet konusu olan hayat pahalılığının müsebbiplerinden biri de yine bu aç gözlü fırsatçılardır. Kadim ahilik kültürümüzden nasiplenmemiş bu fırsatçılar helalinden para kazanan şirketlerimize en büyük kötülüğü yapmaktadır. Yangın olunca yangın söndürme tüpüne, deprem olunca demire ve çimentoya, hava biraz kurak gitse hemen suya, bir iki gün kar yağdığında sebze meyveye zam yapan, mübarek günlerde vatandaşın ekmeğine kan doğrayan bu fırsatçılara milletimizin de desteğiyle nefes aldırmayacağız.”